1994 TÜRKİYE EKONOMİK KRİZİ VE 5 NİSAN KARARLARI | İlim ve Medeniyet

Özet

Bu çalışmada, Türkiye’de yaşanan 1994 Ekonomik Krizi’ni ve ardından ekonomik önlem olarak yürürlüğe alınan 5 Nisan İstikrar Programı’nı inleyeceğiz. Türkiye 90’lı yılları siyasi olarak koalisyon hükümetleri ile geçirmiş ve beraberinde ekonomik istikrarsızlık ile karşı karşıya kalmıştır. Bu siyasi zeminin hazırladığı bir ekonomik kriz olan 1994 Ekonomik Krizi, Türkiye’nin yakın geçmişinde yaşadığı en ağır reçeteli krizlerden biri olmuştur. Krizin etkilerini acilen minimize etmek amacıyla litaretüre ‘5 Nisan Kararları’ olarak geçen bir istikrar programı yürürlüğe konmuştur. Bu çalışmada; 5 Nisan Kararları’na Türkiye’yi hazırlayan ekonomik ve siyasi ortamı, 5 Nisan Programı’nı ve Türkiye’nin o dönemki makroekonomik durumunu detaylı olarak inceleyeceğiz. Özellikle kriz alanında yapılan akademik çalışmaların önemine inanarak, bu çalışmanın da kriz litaretürüne değerli bir katkı yapacağını umuyoruz.

Anahtar Kelimeler: 5 Nisan Kararları, 1994 Krizi, Türkiye Ekonomisİ

  1. GİRİŞ

Türkiye, 1987 ile 2001 yılları arasında siyasi ve ekonomik istikrarsızlıkları içiçe geçmiş bir şekilde yaşamıştır. 12 Eylül Darbesi’nin ardından yaşanan siyasi yasaklar ve sağ/sol siyasi yelpazenin bölünmesi, siyasi istikrarsızlığı körüklemiştir. Türkiye siyasetinin normal bir hale gelmesi uzun yıllar mümkün olmamıştır.

Türkiye, 2002 yılına kadar sık sık değişen koalisyon hükümetleri tarafından yönetilmiştir. Kısa süreli hükümetler, kısa vadeli ekonomik ve siyasi hedeflere yönelmeyi tercih etmişlerdir. Siyasi iktidarlar için hedef, ekonomide makro dengesizliklerin çözümünden ziyade bütçe dengesizlikleri ile daha uzun yaşamayı başarabilmek olmuştur. Bu giderek kayganlaşan siyasi zeminde tutunmanın yolunu aramaktan başka bir şey değildir.

1994 yılı Türkiye için biriken ekonomik sorunlar yumağı ile karşı karşıya kaldığı bir yıl olmuştur.  Cari açık, kamu açıkları, bütçe açıkları ve dış borç gibi bir çok makro ekonomik parametrede bozulmalar meydana gelmiştir.[1] Bu bozulmaların acilen önüne geçilmesi için IMF önerili bir reçete hazırlanmıştır. Dönemin DYP-SHP koalisyon hükümetinin başbakanı Prof. Dr. Tansu Çiller’e de bu programı açıklamak düşmüştür. 5 Nisan günü açıklanan istikrar programı litaretüre ‘5 Nisan Kararları’ olarak girmiştir. Bu çalışmada Türkiye’nin ekonomik tarihinde çok önemli bir yeri olan bu istikrar programını inceleyeceğiz.

  1. 5 NİSAN KARARLARINA YOL AÇAN EKONOMİK ORTAM

1980’lerin sonlarına yaklaşıldığında uygulamaya konulan “döviz kuru artışını düşük tutmak yoluyla enflasyon düşürme politikası” 1989 yılında sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesiyle hız kazanmıştır. Sermaye hareketlerinin serbest bırakılması, bütçe açıklarının finansmanında kısa vadeli sermayenin kullanılmasına olanak sağlamıştır.

Sermaye hareketlerinin serbestleşmesi ve ücretlerin yükselmesi sonucunda kırılgan bir yapıya sahip olan Türkiye Ekonomisi’nde makro dengesizlikler baş göstermeye başlamıştır. Aynı vakitlerde 1991 yılında ortaya çıkan Körfez Krizi ve ardından Ortadoğu’nun tümünde yaşanan siyasi karışıklıklar, ilgili pazarların daralması sonucunu doğurmuştur.[2]

1994 yılına kadar oluşan dış borç geri ödemeleri, iç borç ile finanse edilmeye çalışılmış, bu durum beraberinde faiz oranlarının da yükselmesini getirmiştir. Faiz oranlarının yükselmesi sonucu kısa vadeli sermaye hareketleri zirve noktaları görmüştür. Kısa vadeli sermaye girişleri de değerli bir yerli para sorununu tekrardan gündeme getirmiştir. Değer kazanan TL, ihracatta daralmaya sebep olmuştur.[3]

Aynı dönemlerde siyasi iktidarın uyguladığı “yüksek ücret” politikası da iç talebi ve ithalatı körüklemiştir. İhracatta daralma yaşanırken, ithalatta artış gözlemlenen bu dönemde dış ticaretteki makas giderek açılmıştır. Değerlenen yerli paranın çıktılarından biri de maliyet enflasyonu olmuştur.

Siyasi istikrarsızlıklar sonucu ortaya çıkan kamu açıklarının, iç ve dış borçlar ile kapatılmaya çalışılması kronik bir hal almış, borçların yeni borçlar ile kapatılmaya çalışıldığı bir dönem yaşanmıştır. 1993 yılında ise hükümetler (hazine) artık Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan borçlanmaya başlamıştır. Bu dönemde TCMB rezervlerinde ciddi bir erime olmuştur.

5 Nisan tarihine yaklaşırken yapılan önemli uygulamalardan biri de devalüasyondur. 29 Ocak 1994’te %13.6 devalüasyon yapılmıştır. Bu kararı iki devalüasyon daha izlemiştir. Ağır fatura ise 5 Nisan’da ortaya çıkmıştır.

Ocak 1994’te döviz kuru 19.000 TL/Dolar ve Merkez Bankası rezervleri 7 milyar dolar iken 5 Nisan’ın hemen ardından bakıldığında; TL/Dolar 38.000, Merkez Bankası rezervleri ise 3 milyar dolardır.

Özetle; Türkiye 1994 yılındaki kararları oluşturan sürece, vergi gelirlerinin iç borç servisine yetmediği, devletin iç borç açığını kapatmak için dış borca ve TCMB’nin rezervlerine göz diktiği, aynı zamanda yüksek enflasyonun ve cari açığın yaşandığı bir ekonomi ile girmiştir. Bundan dolayı ekonomiyi hızla istikrara kavuşturmak, kamu açıklarını daraltmak, dış talebe dayalı bir büyüme yapısı oluşturmak ve ekonomik istikrarı sürekli kılacak yapısal reformları başlatmak amacıyla 5 Nisan’da bir istikrar programı yürürlüğe konmuştur. Bu kararlar yarı heterodoks (IMF tipi) politikalarıdır.

  1. 5 NİSAN EKONOMİK İSTİKRAR PROGRAMI

5 Nisan 1994 kararlarına ülkeyi götüren en önemli sebepler arasında ülkenin siyasi atmosferin etkisi mevcuttur. Özal’ın ardından Anavatan Partisi’nde yaşanan krizler ve siyasi iradeye etkisi, sonrasında iktidara gelen DYP ve kısa süreli koalisyon hükümetlerinin seçim vaatlerinin bir kısmını dahi gerçekleştirebilmek için bütçe harcamalarını artırmaları, bütçe açıklarını artırmış ve siyasi iradeye olan güveni sarsmıştır.[4]

5 Nisan Kararları’nın amacı; enflasyonu hızla düşürmek, Türk Lirası’na istikrar sağlamak, ihracat artışını hızlandırmak, ekonomik ve sosyal kalkınmayı sürdürülebilir bir temele oturtmaktır. 5 Nisan Kararları’nında konjoktürel ve önemli olan bazıları şunlardır;

1) Döviz kurunun hedeflenen enflasyon oranı ile uyumlu bir şekilde gelişme sağlamasını amaçlayan bir kur politikası izlenecek, spekülatif hareketlere izin verilmeyecektir.

2) Hazine ve diğer kamu kuruluşlarının Merkez Bankası’ndan kredi kullanımlarına sınırlama getirilerek, Merkez Bankası daha özerk bir yapıya kavuşturulacaktır.

3) 6 ay içinde KİT fiyatları dondurulacaktır. Şeker ve çay fiyatlarına 1994 yılının sonuna kadar zam yapılmayacaktır. Kamu açıklarının denetim altına alındığı ve parasal büyüklüklerin kontrol edildiği bu yeni ortamda, özel kesiminde fiyatlarını bu politika çerçevesinde belirlemesi beklenmektedir.

4) Bütçe açıklarının süratle kapatılması amacıyla, akaryakıt vergisinden bütçeye aktarılan pay %50’den %70’e çıkarılmıştır. Aynı zamanda KİT’lerin Hazine’ye olan borçlarının süratle ödemeleri için gerekli düzenlemeler yapılmıştır.

5) Kamuda personel alımları durdurulmuştur. Personel ihtiyacı kurumlar arası nakil yoluyla karşılanacaktır.

6) İhracatımız için hayati öneme haiz olan Türk Eximbank kredi ve sigorta yatırımlarının, 1994 yılında kapsamı genişletilerek uygulamasına devam edilecek, bu amaçla Eximbank’a gerekli kaynak transferi sürdürülecek bu çerçevede bütçe açıkları kredi imkanlarından yararlanarak Eximbank’a ek 1 milyar dolar tahsis edilecektir.

7) Tarımsal destekleme konusunda; hedef kitleye doğrudan ödeme yapmak ve kredi kolaylıkları sağlama gibi fiyat desteği dışındaki konulara ağırlık verilecektir.

8) Özel sağlık ve özel emeklilik sigortaları teşvik edilecektir.

9) SGK’ya tabi sigortalılar için, emekliliğe hak kazandıran prim gün sayısı belli bir geçiş süresi tanınarak, kadın sigortalı için 7200, erkek sigortalı için 9000’e çıkarılacaktır. Ayrıca emekli aylığı ödemelerinin başlayabileceği yaş sınırı getirilecektir.

  1. TÜRKİYE’NİN 5 NİSAN ÖNCESİ VE SONRASI MAKROEKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

 

Grafik 5.1’de görüldüğü gibi kamu kesiminin borçlanması 1994 yılına kadar ciddi bir artış göstermiştir. Ancak 5 Nisan kararlarının ardından 6 ay gibi kısa bir süre zarfında kamu kesimi borçlarında ciddi bir azalma yaşanmıştır. 5 Nisan İstikrar Programı’nın en önemli başarısı kamu kesimi borcunun azaltılması ve belli bir oranda bütçe disiplinin sağlanabilmesidir.

Tablo 5.3’de ise bütçe harcamaları kalemlere ayrılarak ayrıntılı bir biçimde zaman serisi içerisinde gösterilmiştir. Tablodan da açıkça görebildiğimiz üzere; 5 Nisan kararlarının ardından dış borç faiz ödemelerinde bir azalma yaşanmış ancak iç borç faiz ödemelerinde iyileşme sağlanamamıştır. Bu ayrışmanın nedeninin IMF’nin denetlemesi olduğunu rahatça söyleyebiliriz.

Grafik 5.2’de ise Enflasyon ve Büyüme ilişkisi gösterilmiştir. Türkiye büyümede 1994 yılında dip noktalardan birini görmüş, enflasyon ise zirve noktalarını görmüştür. Bu ters yönlü ilişki, 5 Nisan kararları verilmeden önceki ekonomik ortam konusunda da bizlere ipuçları vermektedir.

Grafik 5.10’da Döviz Tevdiat Hesabı’nın Toplam Mevduat içindeki oranını göstermiştir. 5 Nisan kararlarına kadar Türkiye’de döviz hesaplarında ciddi bir artış yaşanmıştır. Ancak 5 Nisan kararlarının ardından TL’ye olan güven sağlanamamıştır. Bunun bir sonucu olarak döviz hesaplarında azalma beklenirken aksine bir artış yaşanmıştır.

Grafik 5.1.1’de görüldüğü gibi cari açık 1994 krizinin tetikleyici makroekonomik parametrelerinden biridir. Değerli TL ihracatta azalma, artan maaşlar ise ithalatta artışa sebep olmuş ve dış ticaret açığı artmıştır.

  1. SONUÇ

5 Nisan kararlarının bazıları hedeflerine ulaşmış bazıları ise hedeflenene yaklaşamamıştır. Ancak bu kararların vatandaşa ve devlete büyük yükümlülükler getirdiği yıllar içinde anlaşılmıştır.

Bütçe açıklarını azaltmaya yönelik politikalar hemen uygulamaya konulmuş, ilk altı ayın ardından hedefler istenildiği ölçüde gerçekleşmiştir. Hedeflenen düzeyde bir mali disiplin yakalanmıştır. Ancak özel sektör fiyatlamasında kontrol içeren karar uygulanamamıştır. Özel sektörden özveri bekleyen siyasi irade beklediği karşılığı bulamamıştır. Programın uygulanmasının ardından yaklaşık altı ay sonra ücret ve fiyat artışı baskıları artmış, toplumun büyük bir kesiminde artan rahatsızlık ve programa yeterli destek verilmemesi, programın sürdürülebilirliğini tehlikeye sokmuştur.

IMF hazırlanan programı ve uygulamasını yeterli bulmamıştır. 1995 Şubat ayında büyüme tahminini %4’ten %3’e düşürmüştür. Ayrıca 1995 yılında enflasyonun %40’lara düşürülmesi hedeflenmiş/tahmin edilmiş ancak %89 olarak gerçekleşmiştir. 1995 yılında erken seçime gidilme kararı 5 Nisan kararlarının başarı sağladığı bütçe dengesini de bozmuştur.

Kanaatimce 5 Nisan istikrar programı başarı getirmemiştir. Bunun en büyük sebebi ise siyasi iradeye duyulan güvensizlik ve kaygan siyasi zemindir. 5 Nisan’ın ardından Türkiye ekonomisi stabil bir duruma gelememiş, tam tersine 2001 krizine zemin hazırlayacak bir sürece girmiştir. Aynı zamanda IMF ile yapılan yeni stand-by anlaşmaları da başarısızlığın sembolü olmuştur.

Son olarak Türkiye, 90’lı yılları “en iyi ekonomi politikası, politikasızlıktır” paradigması ile geçirmiş ve geriye, potansiyel kalkınmanın yaşanamadığı kayıp yıllar bırakmıştır.

Hayri SOYGÜZEL

Kaynakça

Apak, Sudi ve Aytaç, Ayhan. (2009). Küresel Krizler. 1. Basım. Avcıol Basım Yayın.

Ardıç, Hülya.(2004). 1994 ve 2001 Yılı Ekonomik Krizlerinin, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Bilançosunda Yarattığı Hareketlerin İncelenmesi. Ankara:TCMB Muhasebe Genel Müdürlüğü.

Celasun, Oya. The 1994 Currency Crisis in Turkey. Macroeconomics and Growth Group Development Research Department. World Bank.

Darıcan, Mehmet Fatih. Ekonomik Krizler ve Türkiye. İstanbul Aydın Üniversitesi Dergisi. Vol:5. No:17.

Eğilmez, Mahfi ve Kumcu, Ercan. (2014). Ekonomi Politikası. 19. Basım. İstanbul:Remzi Kitabevi.

Heper, Metin ve Sayarı, Sabri. (2008). Türkiye’de Liderler ve Demokrasi. 1. Basım. Kitap Yayınevi.

Kaya, Ayşe.(2013). Mali Sürdürülebilirlik: Teori ve Türkiye Uygulaması. Türkiye Bankalar Birliği. No:292.

Öztürk, Mustafa and Aras, Nuri Osman.(2011). Foreign Capital Investments and Economic Cries in Turkey. International Journal of Social and Humanity Studies. Vol:3, No:1.

Pamuk, Şevket.(2015). Türkiye’nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi. 5. Basım. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

Turan, Zübeyir.(2011). Dünyadaki ve Türkiyedeki Krizlerin Ortaya Çıkış Nedenleri ve Ekonomik Kalkınmaya Etkisi. Niğde Üniversitesi İİBF Dergisi. Vol:4, No:1.

Yükseler, Zafer.(2009). Türkiye’de Kriz Dönemlerinde Ekonomik Gelişmeler ve Ödemeler Dengesi Uyumu

İnternet Kaynakça

gazetearsivi.milliyet.com.tr

tcmb.gov.tr

data.worldbank.org

[1] Mehmet Fatih Darıcan, Ekonomik Krizler ve Türkiye, İstanbul Aydın Üniversitesi Dergisi, Vol:5. No:17, s. 44.

[2] Hülya Ardıç, 1994 ve 2001 Yılı Ekonomik Krizlerinin, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Bilançosunda Yarattığı Hareketlerin İncelenmesi. Ankara:TCMB Muhasebe Genel Müdürlüğü, s. 98.

[3] Zübeyir Turan, Dünyadaki ve Türkiye’deki Krizlerin Ortaya Çıkış Nedenleri ve Ekonomik Kalkınmaya Etkisi, Niğde 2011, Vol:4, No:1, s. 62.

[4] Sudi Apak ve Ayhan Aytaç, Küresel Krizler, 2009, Avcıol Basım Yayın: 1 Basım, s. 112.

5 NİSAN KARARLARINA ZEMİN HAZIRLAYAN EKONOMİK SÜREÇ

2008 KÜRESEL EKONOMİK KRİZİ SONRASI TÜRKİYE VE TCMB’NİN UYGULADIĞI PARA POLİTİKASI

TCMB PARA POLİTİKASI UYGULAMALARI: 2008 KÜRESEL EKONOMİK KRİZİ ÖNCESİ VE SONRASI

PARA POLİTİKASI ARAÇLARI VE 2008 KRİZİ SONRASI TCMB UYGULAMALARI

Avatar photo

Hayri SOYGÜZEL

Economics • MENA Region [email protected]


Geribildirim

Mail adresiniz gizli kalacaktır.


Biz Kimiz?

Gayemiz, asırlardır mirasçısı olduğumuz medeniyetin gelişimine katkı sağlamak adına kurduğumuz ilim halkasındaki ilmî faaliyetleri geniş kitlelere ulaştırmaktır.

Cemiyetimizde, genç ve hareketli yazar kadromuz ile Siyaset, Hukuk, Ekonomi, Sosyoloji, Edebiyat ve Tarih gibi ilmî alanlarda gerek akademik gerekse de gündeme ilişkin yazılar kaleme alınmaktadır.


İletişim


Küçük Çamlıca Mahallesi, Filiz Sokak, No:3
Üsküdar/İstanbul