FETÖ BAĞLAMINDA TÜRKİYE’DE DİN VE POLİTİKA | İlim ve Medeniyet

15 Temmuz Darbe Girişimi, Türkiye’de siyaset kurumunun omurgasını ciddi hasara uğrattı. Devlet yönetiminin çarkları kırıldı ve temel yapısı dejenere edildi. Bir örgütün(FETÖ) devletin tüm kademelerine yuvalanması ve kendisine hayat sahası açması, sonrasında idareye tamamıyla ele geçirme şehvetiyle darbeye kalkışması tablonun derinliğini ve vahametini herkese gösterdi. Bir önceki yazımda Türkiye’de ordu ve politika ilişkisi tarihsel bağlar üzerinden irdelenmeye çalışılmış, bu ilişkinin kendine has bir nitelik taşıdığından bahsedilmişti. Bu yazıda darbe girişimine giden süreç esas alınarak, din-politika ekseni içerisinde bir perspektif oluşturulmaya çalışılacaktır.

Dinin politik bir kart olarak kullanılması, siyasi alan kapma mücadelesinin bir faktörü olması din-politika ilişkisini daima bir çatışma noktasında tutmuştur. Türkiye’deki dini anlayışın cemaatler üzerinden yeşerip serpilmesi, yerelleşmiş bir toplumsal bakışın etkisindendir. Bu bağlamda laik devlet anlayışı içerisinde kabuğuna çekilen dini gruplar, kendi kimliksel özelliklerini muhafaza etmeye çalışmışlardır. Devleti bir arada tutacak tutkallardan birinin din olduğu vurgusu Anadolu insanının anlam dünyasında var olan bir gerçekliktir. Bu durum İslam dünyası içerisinde kendine has bir düzene ve dengeye sahip olan Türkiye’de, din ile politika arasında gevşek ve geçirgen bir alan açmıştır. Darbeye kalkışan FETÖ’nün ‘‘hizmet’’ adı altında toplumun belli başlı kesimlerini dinsel motif ve argümanları kullanarak yanına çektiği ve bu yolla siyasete kanalize olduğu bilinmektedir.

Sorulması gereken soru böylesi bir bağlılık inancının ve sistem hiyerarşisinin uzun yıllar boyunca bozulmadan günümüze kadar nasıl geldiği olmalıdır. Mesiyanik ve ezoterik bir bağlılığın yoğunluğu izah edilebilir türden değildir. Örgüt liderine olan bu katı bağlılık, her türlü sonuca rağmen inancın sürmesine sebep olmaktadır. Dolayısıyla dini kalkan olarak kullanıp temiz insanların maneviyatı üzerinden politik alanı ele geçirmeye çalışmaları kesin ve tartışmasız bağlılık psikolojisi ile doğrudan orantılıdır.

Türkiye’deki din ve politika ilişkisi cemaatler bazında kendi yaşam alanını korumaya dönük olarak ilerlemiştir. Hiçbir dini topluluk/cemaat, FETÖ tarzı bir hiyerarşik yapılanmayla her alana nüfuz eden ve de İslami çerçevenin dışında farklı stratejik adımlara yönelmemişlerdir. Yüzyıllardır süregelen devlet-din ilişkisi bu denli farklı bir zemine kaymamıştır. Gülen örgütü dini içeriden değiştirmeye dönük yorumcu anlayışla ülkedeki din algısını suistimal etmiştir. Şimdi geriye dönüp bakıldığında devletin din ve dini gruplarla olan ilişkisi ve tavrı artık bugünkü gibi olmayacaktır. Zira en kutsal değerler üzerinden yapılan aldatma ve manipülasyon sebebiyle din ve politika arasındaki gevşek alanın kamuoyu nezdinde daraltılacağına işaret edilmektedir.

Dinin bir kamuflaj aracı olarak kullanılması, İslam’a verilen zarar yaşanan acılar ile birleştirildiğinde sorunun derinlikli yapısı aşikar hale gelmektedir. Toplumsal olarak yaşanan travmatik süreç her kesimde farklı algılayışlara imkan tanımaktadır. Bu durum, din ve politika alanında artık daha fazla dikkatli olunmasını zaruri kılmaktadır. Türkiye’de aşırı solun FETÖ üzerinden tüm dini grupları aynı kefeye koyma yoluna gitmesi ve yeniden laikliğin toplum gündemine bir baskı aracı olarak oturtmak istemesi tehlikelidir.

FETÖ’nün din merkezli büyüyerek politik düzleme kendini kabul ettirme, isteklerini dayatma anlayışı milli iradeye çarpmış bu kale yıkılmayınca son çare olarak darbe yolu denenmiştir. Örgüt başına adeta köle gibi bağlı insanların varlığı, sürecin 15 Temmuz gecesinde kalkışılan çılgınlığa sebebiyet vermiştir. Türk siyasal hayatının temel yapı taşları birer birer sorgulanırken din ve politika ilişkisi de artık eskisi gibi olmayacaktır. Tüm bunlar Türkiye’de laiklik ve politika ilişkisini de yeniden irdelemeyi gerektirecektir. Bir sonraki yazının konusu bu yönde olacaktır.

Abdulkadir AKSÖZ

 

Avatar photo

Abdulkadir AKSÖZ

Political Science Indian Subcontinent Studies [email protected]


Geribildirim

Mail adresiniz gizli kalacaktır.


Biz Kimiz?

Gayemiz, asırlardır mirasçısı olduğumuz medeniyetin gelişimine katkı sağlamak adına kurduğumuz ilim halkasındaki ilmî faaliyetleri geniş kitlelere ulaştırmaktır.

Cemiyetimizde, genç ve hareketli yazar kadromuz ile Siyaset, Hukuk, Ekonomi, Sosyoloji, Edebiyat ve Tarih gibi ilmî alanlarda gerek akademik gerekse de gündeme ilişkin yazılar kaleme alınmaktadır.


İletişim


Küçük Çamlıca Mahallesi, Filiz Sokak, No:3
Üsküdar/İstanbul