İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Kara kıta Afrika yüzyıllardır emperyalizmin hegemonyası altında kaldı. Fiili sömürgecilikle başlayan ve daha sonra da zihinsel sömürgecilikle devam eden bu haksız muamele, kıta genelinde büyük bir istikrarsızlığı da beraberinde getirdi. 1960’lı yıllarda başlayan ve 2000’li yıllara kadar devam eden bağımsızlık ve kurtuluş savaşları, emperyalist devletlerin kıtadaki hâkimiyetini kıramamış, kıta ülkelerini yerli işbirlikçiler sayesinde, daha da köle devletler haline getirmiştir.
Bağımsızlığını kazandıktan sonra ağır borç yükü altına giren devletler, bu sefer kendilerini geri kalmışlık, hastalık, kuraklık ve fakirlik içerisinde buldular. Sosyal adaletsizlik zengin-fakir arasındaki ayrımı keskin çizgilerle ayırmış, bu fark büyük çatışmaları da beraberinde getirmiştir. Şehirlerde; sokaktan sokağa hatta evden eve farklılık gösteren gelir dengesizlikleri ölümlere sebebiyet vermiş, kırsalda ise toplu bir kırılma söz konusu olmuştur.
Bu denli olumsuz şartlar altında ne yazık ki Afrikalı liderler sessiz kalmakta, Avrupalı emperyalist devletlerin huzurunu kaçırmamak için, içerisinde bulundukları duruma razı, halktan uzak refah içerisinde bir yaşam sürmektedirler.
Haritalardaki Gariplik
Fiili sömürge sisteminin yıkılmaya yüz tuttuğu sıralarda kıtanın siyasi haritası adalar hariç 52 parçadan oluşuyordu. Bu 52 parçadan 20’sini İngilizler, 18’ini Fransızlar, 5’ini Portekizliler, 4’ünü İspanyollar, 3’ünü İtalyanlar, 2’sini de Belçikalılar işgal altında bulunduruyordu. İşte parçalanan bu topraklar bugün sayıları 56’ya varan devletlerin doğal(!) sınırlarını oluşturmuştur. Bu da demek oluyor ki Avrupa’nın sömürge ülkelerinin kendi sömürge sınırları bugün hala yaşamaya devam etmektedir. Fiili sömürge yerini zihni sömürgeye bırakarak işgali devam ettirmiş, emperyalist devletlerin istediği gerçekleşmiştir.
Terör Olayları
Bütün bu sıkıntılar, problemler devam ederken Afrika son yıllarda etkinliğini daha da arttıran terör olaylarının odağı haline geldi. Bir yanda küresel terör örgütleri, diğer yanda etkisini günden güne arttıran bölgesel terör örgütleri faaliyetlerine hız vermekte ve Afrika’nın öncelikli problemleri arasına girmiş bulunmaktadır. Tunus kırsalında 37 kişinin öldürülmesiyle başlayan, Rus uçağının Mısır’da düşürülmesiyle 224 kişinin hayatını kaybetmesi ve Mali’de Radisson Oteli’nde 27 kişinin katledilmesiyle devam eden süreç yerini büyük bir umutsuzluğa ve küresel bir göç sorununa bırakmıştır.
Çocuk Askerler
Göç, küresel ısınma, fakirlik, siyasi istikrarsızlık ve terör örgütlerinin baskı ve tehditleriyle Afrika’da yaklaşık 500 bin tane çocuğun terör örgütlerinin saflarına katılarak eğitim gördüğü iddia ediliyor.
İç Savaşlar
Bağımsızlıklarından bu yana kıtanın birçok devletinde iç savaş yaşanmaktadır. Yaşanan iç savaşlarda netice elde edilemeyince araya arabulucu olarak giren batılı devletler olayları kendi lehlerine çevirerek yeni bir sistem kurdu. Böylece sömürü hâkimiyeti kalıcı bir nitelik kazandı.
Çad
Çad bağımsız olduğu 1960 yılından 1979’a kadar iç savaşla uğraştı. 1979’da dinen iç savaş sonrasında petrol yataklarının işletmeciliğini batılılar ele geçirdi.
Libya
Libya 1951’de bağımsızlığını kazandı. 1969’da Kaddafi iktidarı ele geçirdi. Arap Buhran’ı sonrası NATO bombardımanının ardından Kaddafi katledildi. Kaddafi sonrası ülke büyük bir buhran içerisinde ve ikiye bölünmüş durumda.
Sierra Leone
Sierra Leone 1961’de bağımsız oldu. 1991 ve 2002 yılları arasında bir iç savaş yaşadı. Ve bu iç savaş sonucu 50 bin kişi hayatını kaybetti. Sonraları “Ebola” virüsünün hâkimiyeti altına aldığı ülkede 4 bin kişi yaşamını yitirdi. Ebola virüsünün arkasında ilaç şirketleri olduğu söyleniyor. Bununla beraber yeraltı zenginliklerine rağmen ülkenin %70’i açlık sınırının altında yaşam sürmekte.
Orta Afrika Cumhuriyeti
Orta Afrika Cumhuriyeti 1960’da Fransızlardan bağımsızlığını kazandı. Bağımsızlığını kazandığından bugüne kadar dış etkenler başta olmak üzere 8 askeri darbe geçirdi. 2004’te başlayan iç savaş ise hala sürüyor. Petrol, uranyum, kobalt, altın ve elmas diyarı olan ülke dünyanın en yoksul 10 ülkesi arasında.
Nijerya
Nijerya 1960’ta İngilizlere karşı bağımsızlığını kazandı. Bölgenin en büyük petrol üreticisi olan Nijerya Afrika’nın en büyük ekonomisine sahip. Ama ne yazık ki batılı devletler eliyle bölgede terör estiren Boko Haram terör örgütü ülkenin petrol bölgelerinde karışıklık çıkararak ülke topraklarını dış müdahaleye uygun bir zemine getirmeye çalışıyor.
Angola
24 milyon nüfuslu Angola’nın Portekiz’den bağımsızlığını kazanması 1975’te gerçekleşmiştir. Angola 1975 yılından 2002 yılına kadar yüz binlerce kişinin öldüğü bir iç savaş yaşadı.
Fildişi Sahilleri
Nüfusu 18 milyon olan Fildişi Sahilleri 1960 yılında bağımsızlığını kazandı. Ülke bağımsızlık sonrası uzun süren çatışmalar soncunda 2002 yılında ikiye ayrıldı. Futbolcu Didier Drogba’nın araya girmesiyle iki ülke tekrar birleşti. Fildişi Sahilleri 110 milyon dolarlık çikolata endüstrisinde kilit bir role sahip ve dünyada en fazla kakao burada üretiliyor. Ancak 10 yıl önce CNN’de yayınlanan bir belgeselde, kakao çiftliklerinde çalışanların hayatları boyunca hiç çikolata yemedikleri ortaya çıktı.
Gana
1957’de bağımsızlığını kazanan Gana, Afrika’daki en büyük 5. petrol rezervine sahip. Petrol şirketlerinin büyük çoğunluğu İngilizlerin elinde. Ayrıca dünyanın en büyük altın ve elmas yatakları da burada bulunuyor. Dünya genelinde her yıl üretilen 50 milyon tondan fazla elektronik atık, batıdan yasadışı yollarla buraya getiriliyor. Bu atıklar yüzünden yüzlerce çocuk kanser hastalığına yakalanarak hayatını kaybediyor.
Ve Daha Niceleri..
Timbuktu’da yapılan kültür ve medeniyet katli, Darfur’da devam eden çatışma ortamı, Arap Baharı’nın Arap Buhranı’na dönüşmesiyle Kuzey Afrika’daki çatışmalar ve darbeler, Burkina Faso’daki darbeler ve siyasi iktidarsızlık, Somali’deki savaş, güvensiz ortam, açlık tehdidi altında yaşayanlar ve açlıktan ölenler, Eş-Şebab örgütü, Boko Haram terörü, Ebola virüsü, iç savaşlar, darbeler, fakirlik, açlık, hastalıklar, kuraklık, eğitimsizlik ve daha niceleri…
M. Fatih Özmen
Ozan Dur
29.05.2025 / 09:59Terör ve göç Afrika'nın kaderi olmuş durumda ve istikrarı bozucu işler içerisinde bulunan birçok örgüt var. Kısa ve özet bilgiler olmuş. Aşağı yukarı aynı tarihlerde sömürge olayı bitmiş durumda. Batı bölgeye uzun yıllar tazminat ödemeli, bölgeye bu yaptıkları kötülüklerden dolayı. Zenginliklerinin önemli bir kısmını da Afrika'ya borçlular. Aldıklarını verme vakti çoktan geldi.
HÜSEYİN SARRAÇ
28.05.2025 / 15:40Çok net ve açıklayıcı bir yazı olmuş kaleminize sağlık. Afrika emparyalizmin ne kadar büyük bir zalim bir ideolojiye sahip olduğunun en büyük örneğidir benim için. Avrupa hayranlığının at gözlüğü takıldığında gözlüğün açısında kalan kısımdır Afrika. Tarihte katledilen nice insan. Açlıktan ölen nice çocuk... Emekleri çalınan milyonlarca insan inşallah şuur sahibi olurlar ve ülkelerini, özgürlüklerini geri alabilirler. Fatih Bey kurtuluş için ne yapmak gerekiyor onu da okumak isterim. Yazı planınıza ekleyebilirseniz çok sevinirim.
Ali Koç İstifa
28.05.2025 / 13:48Okumadan önce dedim ki yine başladılar doğa harikası, ormanlar, hayvanlar, şelaleler, çöller falan felan yani. Tam tenkit edecektim yazıyı okuyunca değiştirdim. Başlık Afrikanın acı gerçekleri olsaydı daha iyi olurdu