ERMENİCE VE FARSÇA ARASINDAKİ İLİŞKİLER

YABANCI DİL BATI ASYA

Farsçanın Ermenice ile olan ve çok bilinmeyen tarihine dair yazımız...

Dil, bir kültürün yol haritasıdır.
O kültürün insanlarının nereden geldiğini ve nereye doğru gittiklerini anlatır.
Rita Mae Brown

Ermeniler ve İranlılar coğrafi olarak oldukça yakın bir coğrafyada yaşamaktadırlar. Her ikisi de Hint-Avrupa dil ailesinden olduğundan ortak bir dil atasına sahiplerdir. Ermenice ve Farsça arasında yüzde 30 ile yüzde 50 arasında benzerlik olduğu söylenmektedir. Ermenice ve Farsça konuşanlar günlük dilde ortak kelimeleri tespit edebilmektedirler. Bununla birlikte Farsça ile Ermenicenin ilişkisi ve büyük etkisi Ahamenişler, Sasaniler ve Arsaklar dönemlerinde olmuştur. Farsça dominant bir dil özelliği göstermektedir. Dominant diller diğer dillere kelimeler verirler ve nadiren kelime alırlar. Günümüzde İngilizce bütün dillere kelime veren dominant bir dildir. Farsça ise bir dönem lingua franca, yani ortak dil olmuştur. İngilizce gibi küresel olarak değil de bölgesel olarak ortak dil olma özelliğini korumuştur. Bu dönemlerde diğer dilleri de etkilemeyi başarmıştır. Ermeniceyi klasik dönemde belki en çok etkilemiş dil Farsçadır denilebilir. Onun haricinde Yunancadan da Ermenice etkilenmiştir ve kelimeler ödünç (ödünçleme) almıştır.

Tarihte dominant diller diğer dilleri etkilemiş ve kültürel etkileşim diller üzerinden olmuştur. Bilgi ve teknoloji aktarımı bu şekilde gelişmiştir. Ermeni dilbilimci A. Sukiassyan, Ermenicedeki ödünç kelimelerin başlıca olarak şu kategorilere ait olduğunu belirtmektedir (A. Sukiassyan, 2001: 203): a. sosyo-politik, bilimsel ve teknolojik kelimeler, b. gündelik ve konuşma diline ait sözcükler, yemek adları, müzik aletleri, spor türleri vb., c. kişi ve ülke adları, d. coğrafi adlar. Ermenice hem tarihte hem de günümüzde bu alanlardan etkilenmiştir. Yunan ve Latin dilleri Avrupa medeniyetini beslemiştir, Eski Slav dilleri bugünkü Slav medeniyetinin oluşmasında katkı sunmuştur ve Arapça ise Doğu ve İslam medeniyetinin gelişmesinde büyük söz sahibi olmuştur. Batı ve Slav dünyası dillerine sahip çıkmaktadır.

 

Avrupalı yazarlar ilk Ermeniceyi araştırdıklarında (1800’lü yıllar) Ermenice ve Farsçanın yakınlığını tespit etmişlerdir. Farsça ile o kadar yakın görmüşlerdir ki Ermeniceye “İrani bir dil” demişlerdir. İrani dillerin alt kolu olarak bakılmıştır. Heinrich Hübschmann (1848–1908), Ermenicenin İrani bir dil olmadığını ve Farsçadan kelimeler ödünçleme yaptığını dile getiren ve bunu bilimsel olarak kanıtlayabilen ilk kişi olmuştur. Lakin kendisi de kitabında Ermenicenin ayrı bir dil olduğuna dair net ifadeler kullanamamıştır. Emin olamamıştır; çünkü Ermenicenin İrani bir dil olduğu görüşü o dönemde çok fazla yaygındır. Şu cümlelerle bu durumu ifade etmiştir: “Müller’in Ermenicenin İranî bir dil olduğu yönündeki görüşü çürütülmemiştir ve şu anda en sağlam şekilde ortaya konmuş ve hâkim görüş olarak kabul edilmelidir.”

Farrokh (Faruk), onun en büyük başarısının kelimelerden ziyade sesbilgisel karşılıklarına bakması olduğunu söyler. Örneğin bir dildeki bir ses (harf), başka bir dilde bir sese (harfe) karşılık geliyorsa bu duruma “sesbilgisel karşılık” denilmektedir. Hint-Avrupa dilinde ped “ayak” demek iken buradaki “p” harfi Latincede de korunmuştur. Latincede de pes “ayak” demektir ve İngilizcede ise “p” harfi “f” harfine dönüşür ve foot olur. Proto (önce) Hint-Avrupa dilindeki “p” sesini İngilizcede “f” sesi karşılar. Hübschmann bu değişikliklere dikkat etmiş ve Ermenicenin İrani olmadığını kanıtlamıştır. İbranicede “y” harfi Arapçadaki “v” harfi ile karşılanır, örneğin. Yeled İbranice “çocuk” demektir ve veled Arapça “çocuk” demektir. Aynı b–v gibi ses değişimleri de oldukça yaygındır. Bunlara dikkat etmek, dillerin genetiğinin tespit edilmesinde oldukça önemlidir.

Ermenilerin tarihte bir alfabeleri yoktu. Farklı milletlerin alfabelerini kullandılar. Milliyetçilik öncesi dönemde diller, ulusun birer parçası olarak görülmüyordu. Dilde saflık aranmıyordu ve yabancı kelimeler kullanmak ayıplanmıyordu.

Ermeni hükümdarlar Yunanca para basıyorlardı. Ermeni hükümdarı II. Dikran (MÖ 96–56) döneminde saray dili Yunanca idi. Ermeniler üst kültürden etkileniyorlardı ve Yunanların prestijli yaşayışları Ermenileri etkilemiş olmalıdır. Sasanilerin ve Eşkanilerin hükümdarlarının isimlerini dahi Ermeniler kendi aralarında kullanıyorlardı. Çünkü Eşkaniler üst kültürdü ve Ermeniler onlara özenmek istiyorlardı.

Yukarıdaki portre II: Artavazd’a aittir ve Yunanca şunlar yazmaktadır.

ΒΑΣΙΛΕΩΣ ΒΑΣΙΛΕΩΝ ΑΡΤΑΥΑΖΔΟΥ ΘΕΟΥ

Basileōs basileōn Artavazdou theou

“Kralların Kralı Artavazd, Tanrı’nın (oğlu)”

Fars hükümdarları da kendilerine Şehinşah, yani kralların kralı ifadesini kullanıyorlardı. Ermeniler tarih öncesi dönemde Helen kültüründen oldukça etkilendiler. Daha sonraki dönemlerde Farslar ve Farsça Ermenileri etkiledi. Ermeniler tarihte ilk Hristiyan olan topluluktur. Dini literatürleri de Yunancadan geçmiştir. Yunanca üzerinden dini literatürü dillerine aldılar ve Yunanca kelimeler Ermeniceye giriş yaptı. Ermenice İncil’inde Farsça kelimelere yine rastlanılmaktaydı. Çünkü soyut âlemin bilgisine önce Farsça vasıtasıyla ulaşmışlardı. Farsça dini literatür hem Ermeniceye hem de sonraki dönemlerde Türkçeye dâhil olmuştur. Bunda Ermenilerin güçlü bir Zerdüştlük geleneğine sahip olması etkili olmuş olabilir. Kendi döneminde en yaygın inançlardan birisiydi. Bu kelimelere örnek olarak Ermenice “aşakert”, öğrenci, havari anlamındaki kelime örnek olarak gösterilebilir. İrani kökeni ise haşagird’dir. Günümüzde şakirt olarak kullanılsa da kelimenin kökeni Farsçadır. Sonradan Araplaşmıştır. Anlamı ise yetiştirilen kişi anlamındadır. İslami dönem sonrasında “Danişcu” kelimesi Farsçaya girmiştir ve anlamı “bilgi arayan” anlamındadır. [Bence öğrenci kelimesini “bilgelik arayan” diye değiştirsek daha güzel olur.] Diğer bir Ermenice kelime “hreştak”, melek anlamındaki kelimedir. Eski dönemde freştag iken modern dönemde “g” düşmüş ve firişte olmuştur.

 

Ermenice - Farsça Sözlük

Bu dönem büyük ihtimalle Helen etkisinden önceki döneme aitti. Çünkü Ermeniler Ahamenişlerden büyük oranda etkilendiler. Hristiyan olmadan önce de İran ile aynı dine mensuptular. İran tanrılarından etkileniyorlardı. Eski Persçe tanrı isimlerinden Aurumazdâ, Ermenicede Aramazd idi. Mihr, Mihr (Güneş Tanrısı) idi. Yer adlarında büyük benzerlikler söz konusuydu. Ostan kelimesi yer adı bildiriyordu ve Ermenistan’a Ermenicede Hayastan denilmektedir. Hay Ermeni demek iken “-astan” ostan kelimesinden geliyordu. Pakistan, Türkmenistan gibi isimler de Ermenicedeki ostan kelimesiyle bağlantılıdır.

Tablo halinde birkaç bölge ismi daha incelenebilir

Sonek

İşlevi

Ermenice Örnekler

Kaynak / Notlar

–astan

Yer adları, ülkeler

asp-astan “at ahırı”; dar-astan “bahçe”; hay-astan “Ermenistan”; huž-astan “Susiana”; Asorestan “Suriye”

Ir. -stāna-; Parth., Mid. Pers. stān

–aran

Yer adları, mekânlar

ganj-aran “hazine dairesi”; zoh-aran “kurban sunağı”; Bag-aran (yer adı)

Ir. dāna- “kap, mekân”; Parth. –’ān; O.Pers. daivadāna-

–arên

Dil adları, sıfatlar

yown-arên “Yunanca”; asorarên “Süryanice”

Ir. -ādayana- “tarz, yol”; Parth. āδēn; NPers. āyīn

–kar

“yapan, eden”

awgt-a-kar “kârlı”; vnas-a-kar “zararlı”

Ir. -kara-/-kāra; Parth., Mid. Pers. –gar/-gār

 

Arsaklılar (MÖ 1. yy – MS 4. yy) döneminde Ermeniceye geçen birçok Farsça kökenli kelime olmuştur. Bu dönemde kullanılan Farsça “Partça”dır. Bu dönemde günlük hayata ait kelimeler Ermeniceye girmişken, Sasaniler döneminde yönetim, askerî ve idarî kelimeler Ermeniceye girmiştir. Partça Kuzeybatı İran dili olarak geçerken, Pehlevice (Orta Farsça) Güneybatı lehçesi olarak geçmektedir. Ermeniceye geçen ilk Farsça kelimenin “Ari-k” olduğu söylenmektedir. “-k” ekleri “-lar, -ler” anlamındadır ve Ariler, yani Aryanlar anlamındadır. Farsça kelimeler daha sonra Ermeniler aracılığıyla Gürcüceye de geçmiş, ancak Ermenicedeki kadar büyük bir etki bırakmamıştır. Ermeni kişi adlarının yüzde 25’inin İran kökenli olduğu söylenmektedir. Türkçedeki birçok ismin de kökeninde Farsça vardır: “Dilara, Suzan, Dilber, Feridun” gibi.

Ermeniler 3. yüzyılda Hristiyanlığa geçtiler ve bu tarihten sonra Hristiyan kimliğini güçlü bir şekilde korudular. Selçuklu, Osmanlı ve Safevi hâkimiyetleri dönemlerinde bu ülkelerin dillerinden Ermeniceye çok fazla kelime geçmedi. Hristiyanlık, güçlü bir kimlik korunması sağlıyordu. Hristiyanlıktan önce Farsça, Ermenice üzerinde asıl etkiyi yapmıştı.

Milattan sonra 400’lü yıllara kadar Ermenilerin bir alfabesi yoktu. 405 yılında Maşdots, öğrencileri ile birlikte millî bir alfabe oluşturdu. Bu alfabeyi oluştururken Asurca, Yunanca, Arapça, İbranice ve Latinceyi Maşdots incelemiştir. Öğrencileriyle birlikte bugünkü Ermeni dilinin alfabesini meydana getirmiştir. Alfabeleri 36 harften meydana gelmektedir. Ermenistan’ın değişik bölgelerine Maşdots’un büstleri yapılmıştır. Ermeniler dillerine ve dinlerine oldukça bağlıdırlar.

 

 

Meşdots'un Ermenistan'daki büstü

Partça ve Pehlevice dillerinden Ermeniceye geçen kelimelere bir bakalım.

İran Kökenli Ermenice Alıntılar (Savaş ve Silahlar)

Ermenice

Anlam

Kaynak Dil

Notlar

ašteay

mızrak

Parth. aršti-

 ṛšti-, Av. aršti-

aspar

kalkan

Parth., Orta Farsça. ispar

Savunma aracı

awar

ganimet

Part. āwār

Savaş sonrası

gownd

birlik, askerler

Part., Orta Farsça. gund

Ordu düzeni

Ermenice savaş terminolojisi Partça ve Pehleviceden geçmiştir. Mızrak, kalkan, miğfer ve hançer gibi kelimeler bu dillerden geçmiştir.

Ermenice

Anlam

Kaynak Dil

Notlar

ahōr

ahır

Part., Orta Farsça. āxwarr

Yeni Farsça. āhor

aspastan

at ahırı

Orta Farsça. aspastān

Av. aspo-stāna-

asp-a-rês

at yarışı, hipodrom

Çeviri alıntı

Orta Farsça. asp-rēs

aspet

şövalye, süvari

Part, Orta Farsça. asppat

aspapet kökünden

smb-ak

toynak

Orta Farsça. sumb

Yeni Farsça. sonb, Arapça sonbak

Ahır, at ve at ile ilgili kelimeler de Farsçadan geçmiştir.

İran Kökenli Ermenice Alıntılar (Gündelik Yaşam)

Ermenice

Anlam

Kaynak Dil

Notlar

ahok

suç, kusur

Orta Farsça. āhōg

Yeni Farsça. āhū

apastan

sığınak

Orta Farsça. abestān

Güvenlik

arāt

bol, zengin, cömert

Partça., Orta Farsça. rād

Sosyal değer

dep-kʿ

kaza, olay

Partça, Orta Farsça dēb

“kader, talih” anlamı

džowar

zor, güç

Orta Farsça dušwār

Yeni Farsça došvār

dsrov

suçlanmış

Orta Farsça dusraw

Sosyal yargı

zowr

boş, faydasız, yanlış

Partça, Orta Farsça zūr

Değersizlik

žaman-ak

zaman, çağ

Partça žamān, Orta Farsça. zamān(ag)

Kronoloji

İran Kökenli Ermenice Alıntılar (Din ve İnanç)

Ermenice

Anlam

Kaynak Dil

Notlar

anowşak

ölümsüz

Partça, Orta Farsça anōšag

Ruhani kavram

aşakert

öğrenci, mürid

Orta Farsça hašāgird

NPers. šāgerd

awrhnem

kutsamak, övmek, sunmak

Partça, Orta Farsça āfrīn-

Dini eylem

bag–

tanrı (özel adlarda)

Partça. baγ, Orta Farsça bay

İlahi isim

baht

kader, talih

Orta Farsça baxt

Av. baxta-

den

din, iman

Partça, Orta Farsça dēn

Zerdüştî terim

Ermenicedeki 2500 kök kelime Farsça ve Yunancadan gelmektedir. Osmanlı döneminde ise Ermeniceye Osmanlıca kelimeler girmiştir. Bununla birlikte dilde sadeleştirme hareketleri görülmüştür. Yabancı kelimeler konuşan Ermeniler utandırılmış ve ayıplanmıştır. Bu, büyük oranda başarılı bir hareket olarak görülse de klasik dönemdeki kelimeler de farklı dillerden geçmiştir. Dilde mutlak bir sadeleştirmenin mümkün olması bir efsaneydi. Fasih Ermenice olarak Klasik Ermenice gösteriliyordu ve bu Ermenicede de Farsça ve Yunanca kelimeler çoktu. Dolayısıyla mutlak bir sadeleştirmeden söz edilemiyor. Bugün Ermenistan’daki kiliselerde Klasik Ermenice ayin yapılıyor, ancak halkın önemli bir kısmının bunu anlamadığı söyleniyor. Ayrıca Ermenicede yazı ve konuşma dili farklı bir şekilde işlenmektedir. Bu durumun aksi tesirler de doğurabileceği yönünde endişe duyan fikir sahipleri de bulunmaktadır.

Ermenicedeki Türkçe kelimelere bir bakalım:

 

Ermeni mutfağını da Türkçe kelimeler adeta ele geçirmiştir 

Ermeniler küçük yaşlarında okullarda şu tekerlemeyi söylerler. Ermenicesini ve Türkçesini paylaşıyorum.

Աշ-խար-հա-բառ խօ-սած ա-տե-նըս պէտք չէ՛ որ խօս-քիս մէ-ջը այ-լազ-գա-կան բա-ռեր խառ-նեմ, որ-պէս զի խօ-սած լե-զուս խառ-նած չըլլայ՝ հա-պա՝ մա-քուր ըլլայ։ Թէ որ բա-ռի մը աշ-խար-հա-բառը չեմ գի-տեր՝ պէտք է որ վար-պե-տիս հար-ցը-նեմ ու սոր-վիմ, որ աղէկ խօ-սիմ։        

“Konuşurken yabancı kelimeler karıştırmamalıyım ki konuştuğum dil bozulmasın, saf kalsın. Eğer bir kelimeyi bilmiyorsam öğretmenime sormalı ve öğrenmeliyim ki doğru düzgün konuşabileyim.”

Bu şekilde küçük yaşlardan itibaren Ermeniler yabancı kelime kullanmamaya özendirilmektedir. Çocuklar bu eğitimi alsalar da yurt dışında yaşayan Ermenilerin bu tarz bir eğitimden geçtiği düşünülmemelidir ve bu durum beraberinde bazı güçlükler oluşturmaktadır. Dili konuşmaktan kaçınmak gibi.

 

Solda Doğu Ermenicesi, yani Türkiye’de konuşulan Ermenicenin yazı dili varken, sağda ise arındırılmış Ermenice vardır. Batı Ermenicesinin yazılı dili Osmanlıcadan 19. yüzyıldan itibaren arındırılmış ve saflaştırılmıştır. Konuşma dilinde ise Türkçe kelimelerin kullanılmasına devam edilmiştir. İstanbul’da yaşayan Ermeniler çok daha fazla Türkçe kelime kullanmışlardır. Bir rakama göre 4200 Türkçe ödünç kelime kullanılıyordu. Yazar, ironik bir şekilde şu ifadelere başvurmaktadır:

“Ancak bu on dokuzuncu yüzyıl saf dil kampanyasında ve günümüz safçılarının çalışmalarında ironik bir nokta vardır: ‘saf’ olarak övülen birçok Klasik Ermenice kelime, bir zamanlar ödünç alınmıştı. Saflığa ulaşmak, dünyanın kültürel temasın sürekli olduğu bölgelerinde her zaman sadece bir ideal, bir mit, bir imkânsızlıktır. Klasik Ermenice de bu temastan kaçamamıştı; aksine onun tarafından inşa edildi. Söz varlığının büyük bir kısmı, en temel kelimelerine kadar, bölgedeki diğer dillerden ödünç alınmıştı. On sekizinci ve on dokuzuncu yüzyıllarda ödünç kelimeleri değiştirmek için sürekli Klasik Ermeniceye başvurmak, bu tarihsel ödünçlerin çoğunun Standart Batı Ermenicesine girmesi ve bugün hâlâ dilin yapı taşları olarak varlığını sürdürmesi anlamına gelmektedir.”

Söylediği üzere bir dilden bütün yabancı kelimeleri atmak mümkün değildir ve bu iş bir efsaneden ibarettir. Yazar da bu duruma tepki göstermiştir. Milliyetçilik öncesi Ermeniler, Ermenice hakkında daha az milliyetçilik yapıyorlardı, hatta çok daha az. Çünkü her dilden kelimeleri kullanarak şiir yazanlar dahi oluyordu. Dile dair böyle bir duyarlılık gelişmemişti.

 

Belirttiğimiz üzere klasik dönemde çok fazla Farsça kelime Ermeniceye geçmiştir. Yukarıdaki kelimelerin önemli bir kısmı Modern Farsçada da kullanılmaktadır, ancak bunların sayısı çok değildir. Ermenicenin yüzde 30–40’ı klasik dönem Farsçasından alınmadır. Ermeniler ve İranlılar birbirleriyle konuştuklarında bazı ortak kelimeleri tespit edebiliyorlardı.

Hint-Avrupa dil ailesinde birçok dile geçmiş kelimeler bütünü vardır. Ermenilerin de Hint-Avrupa medeniyetinin bir parçası olduğu söylenmektedir. Örneğin Farsça berâder, İngilizce brother ve Almanca Bruder aynı kökten gelmektedir. Batı, Hindistan’ı ele geçirmek istediğinde Sanskritçeyi keşfetti. Onun büyük bir medeniyetin dili olduğunu itiraf ettiler. Geçmişteki medeniyet havzalarından birisi de Hint Medeniyeti idi.

Proto Hint-Avrupa

Anlamı (TR)

Ermenice (Grabar / Modern)

pətēr

baba

հայր hayr

mātēr

anne

մայր mayr

sunús

oğul

որդի vordi

dhughater

kız evlat

դուստր dustr

bhrātor / bhrater

erkek kardeş

եղբայր yeğbayr / yeghpayr

Yazımızda Ermenice ve Farsçanın ilişkilerine değinmeye çalıştık. İran ve Yerevan isimlerinde olduğu gibi Farsça ve Ermenice kelimelerde birçok benzerlik söz konusudur. Tarihte inişli çıkışlı ilişkiler yaşayan Ermeniler ve İranlılar, günümüzde görece daha iyi ilişkilere sahiptir. Hristiyan olmayan devletler incelendiğinde en çok kilisenin İran’da yapıldığı görülmektedir. Bu kiliselerin önemli bir kısmı faaldir. Ermenistan’da bir cami var iken İran’da onlarca faal kilise bulunmaktadır. Culfa’da Ermenilerin yaşadığı bir yer bulunmaktadır. Vank isimli kilisede Ermeniler “soykırım” haritası bile yapmışlardır. Günümüzde Ermeniler İran’da saygın bir konuma erişmişlerdir. İran’ın ilk sanayi bakanı Cengizhan isimli bir Ermenidir. Şah Abbas döneminde kavuştukları refah durumuna bugün de kavuşmuşlardır. Klasik dönemdeki ilişkiler de adeta bugün canlanmıştır.Kaynakça:

Ozan Dur

 

Ozan DUR
Ozan DUR

Ozan Dur, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Tarih Bölümü’nden mezun olup, İngilizce, Osmanlıca, Farsça, Arapça ve İbranice öğrenerek dil alanında uzmanlaştı. Humboldt Üniversitesi, İmam Humeyni Üniversit ...

Yorum Yaz