FUAT SEZGİN: İSLAM DÜNYASININ YÜKSELİŞ VE ÇÖKÜŞ SEBEPLERİ

İSLAM TARİHİ

Fuat Sezgin'in kaleminden yükseliş ve çöküş sebeplerimiz...

Fuat Sezgin, İslam dünyasının yükseliş ve çöküş sebeplerini Sefer Turan Hoca ile yaptığı Bilim Tarihi Sohbetleri'nde şu şekilde sıralamıştır:

  1. İslam’ın erken döneminde Araplar, manevi uyanış havasına ve zaferlerden doğan güvenlerine paralel olarak güçlü bir bilgi susamışlığıyla doluydular; böylelikle öğrenmeye tutkun ve yabancı unsurları almaya hazır hâldeydiler.

  2. Bu şuuru yansıtan yeni din, bilimleri engellemediği gibi teşvik de etti.

  3. Emevi, Abbasi hanedanları ve diğer devlet adamları bilimleri birçok yönden desteklediler.

  4. Diğer dinlerin kültür taşıyıcılarına, memleketlerinin fethedilmesi sonrasında Müslümanlar tarafından iyi davranıldı, onlara değer verildi ve yeni topluma katılmaları sağlandı.

  5. Daha 1. yüzyıldan itibaren İslam toplumunda, Avrupa’nın Orta Çağ’da ve sonrasında malumu olmayan, eşi görülmedik, verimli bir öğretmen-öğrenci ilişkisi gelişti. Öğrenciler sadece kitaptan değil, bunun yanı sıra doğrudan doğruya hocalar tarafından verilen dersler yoluyla bilgiler edindiler. Bu, öğrenme eylemini kolaylaştırıyor, böylece güvenilir bir bilginin garantisi oluyordu.

  6. Doğa bilimleri, felsefe, filoloji ve edebiyat başlangıçtan beri teolojik değil, dünyevi bir anlayışla yapıldı ve sürdürüldü. Bilimlerle uğraşmak, sadece din adamları sınıfının imtiyazı değildi, bütün meslek gruplarına açıktı. Bu yüzdendir ki biyografik ve bibliyografik eserlerde Arap-İslam kültür dairesinin çoğu bilim adamının baş adları meslek nitelemeleridir: terzi, ekmekçi, marangoz, demirci, deve sürücüsü ve saatçi gibi.

  7. Daha H. 1. / M. 7. yüzyılda camilerde umuma açık ders faaliyeti başladı. 2. / 8. yüzyılda önemli filologlar, edebiyatçılar ve tarihçiler büyük camilerde kendi eğitim kürsülerine sahiptiler. Bu eğitim-öğretimde derslerin ve tartışmaların nasıl olduğuna ilişkin bize ulaşan haberler yüksek bir akademik stile tanıklık etmektedir. Bu büyük camiler, 5. / 11. yüzyılda devlet üniversiteleri kurulana kadar kendiliklerinden ilk üniversitelere dönüşmüşlerdi.

  8. Arap yazısının karakteri, Arapçanın kolay ve hızlı yazılmasına imkân tanıyordu ve böylelikle kitaplar çok geniş bir yayılma alanı bulabiliyordu.

  9. Hızlı ve köklü bir şekilde gelişen filoloji, bilginlere eserlerinin redaksiyonu ve yabancı dillerle olan ilişkileri için sağlam bir temel sağladı.

  10. Yabancı terminolojilerin alınması ve benimsenmesi, tam tanımlama ve bilimsel kesinlik için bakış açısını keskinleştirdi, kendine özgü Arapça terminolojinin ve bilimsel dillerin oluşturulmasına götürdü.

  11. Yazılı aktarım, önce Hicret’in ilk yüzyılından beri ilerletilen geleneksel papirüs endüstrisiyle, daha sonra ise Çin’den alınan ve İslam dünyasında yazı malzemesi olarak geniş bir yaygınlık kazanan kâğıdın üretimi için imalathaneler kurulmasıyla da ciddi bir biçimde desteklendi.

  12. 10. yüzyılda daha iyi ve dayanıklı mürekkebin, bir tür karışım olan isten mamul demir palamudu mürekkebinin (karışımda bulunan öğeler: demir sülfatı, meşe palamudu ekstresi, Arap zamkı ve su) geliştirilmesi siyah koyu bir yazıyı mümkün kıldı; böylece yazıların zaman içerisinde solmadan ve kahverengileşmeden daha uzun süre kalıcılığı sağlandı.

Yorum Yaz