İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Not: Bugün burada anlatacaklarımız herhangi bir yerde görebileceğiniz genel geçer bilgiler değildir. Araştırmalara ve bilimsel verilere değil, tamamen 23 yıllık hayat tecrübemden ilham alarak yazdıklarımdır.
Son zamanlardaki intihar vakaları neden bu denli arttı ve bu intihar olaylarını tetikleyen temel faktörler nelerdir? Bu yazımızda bu iki soru üzerinde yoğunlaşacağız. Malumunuzdur ki eski dönemlere nazaran intihar olayları daha da artmış durumda. Bu nedenleri sizinle birlikte aşağıda maddeler halinde ele alalım:
1) Gelişen Dünyada Sekülerizm ve Din Düşüncesi Karşıtlığı
Dindeki tanrı düşüncesi, insanın kendisini güvende hissetmesini sağlar. Üstelik birçok dinde intihar büyük bir günah olarak görüldüğünden, dine bağlı kişiler bu girişimden olabildiğince uzak durur. Ancak gelişen dünyada insanlar olaylara çoğu zaman dini açıdan değil, daha pozitivist bir bakış açısıyla yaklaşmaktadır. Yani olaylara daha gerçekçi bir çerçeveden bakıp sabır ve tevekkülü ikinci plana itmektedirler.
Din bu konuda büyük oranda bir bağlayıcılığa sahiptir. Çoğu dinde ahiret inancı bulunur. Dindar bir insan, başına gelen kötü olayın tanrı tarafından yazıldığını ve sabrettiği takdirde öteki tarafta mükâfatlandırılacağını düşünür.
2) Özgürlük Anlayışı ve Yozlaşan Kültürel Miras
Günümüzdeki intihar vakalarının nedenleri arasında özgürlük anlayışının da önemli bir etkisi vardır. Çünkü özgürlük anlayışı, kişiyi tamamen kendi isteklerine odaklanmaya yöneltir. Bu da karşımıza “Bu benim hayatım, kimseyi ilgilendirmez.” düşüncesini çıkarır.
3) Tatminsizlik
Gelişen dünyada insan, eski dönemlere oranla istediği şeylere çok daha kolay erişebilmektedir. Bu yüksek erişim imkânı, kişiye kısa bir zaman diliminde birçok şeyi yapabilme fırsatı sunar. Bu durum ilerleyen süreçte tatminsizlik yaratır. Kişi, kendisini tatmin edebilecek birçok şeyi yapmış ve artık onu daha fazla tatmin edebilecek bir şey kalmadığını düşünmeye başlamıştır.
4) Sosyal Medya Unsuru
Sosyal medya, insanlar üzerinde maalesef mükemmel hayat algısı yaratmaktadır. Bu durumda kişi, kendi hayatının güzel olmadığını ve şartlar elverse daha iyi bir hayat yaşayabileceğini düşünür. Ancak şartlar buna izin vermediğinde, intihar düşüncesi kaçınılmaz hâle gelebilir.
5) Başaramama Duygusu
En büyük faktörlerden biri de başaramama ve yetememe duygusudur. Bu duygular yoğunlaştığında kişi: “Hiçbir şeyi başaramıyorum”, “Herkes benden daha iyi” gibi düşüncelere kapılır. Bu düşünceler, kişinin özgüvenini sarsar ve kendine olan inancını kaybetmesine yol açar. Özellikle aile bireylerinin kişi üzerinde yüksek beklentilere sahip olması ve kişinin bunları karşılayamaması, onu intihara sürükleyen en güçlü etkenler arasındadır.
6) Artan Madde Kullanımı
Önceki yazımızda, günümüzde kişilerin bu maddelere daha kolay erişebildiğinden bahsetmiştik. Bu maddelerin kullanımı, kişide depresif duyguların yoğunlaşmasına sebep olur. Yapılan araştırmalar, intihar eden kişilerin intihar öncesinde büyük oranda bir duygu patlaması yaşadığını göstermektedir. Bahsi geçen maddeler de bu duyguların güçlenmesine sebep olur.
7) Artan Psikolojik Rahatsızlıklar
İntihar tamamen psikolojik bir olgudur. İntihar eden kişi üzerinde yoğun bir psikolojik baskı hisseder. Psikolojik rahatsızlıklar bu baskının daha üst seviyede yaşanmasına neden olur. Bu da maalesef psikolojik rahatsızlığı bulunan kişilerin, sağlıklı bireylere oranla intihara daha meyilli olduğunu göstermektedir.
Kader Meşe
Yorum Yaz