İBRANİCE BASIN OKUMALARI 3 | İlim ve Medeniyet

לאחר 70 שנה, הגיעה העת לשותפות אסטרטגית יפן-ישראל

70 Senenin Ardından Japonya-İsrail İlişkisinde Stratejik Ortaklık Vakti Geldi.

מהמזרח אל המזרח התיכון

בהובלתו של ראש הממשלה פומיו קישידה, שנכנס לתפקידו באוקטובר 2021, יפן בוחנת כיום מחדש את עמדותיה האזוריות והגלובליות. הממשלה הנוכחית השיקה מדיניות אסטרטגית חדשה בשם “ביטחון כלכלי”, אשר מתמקדת בהבטחת האינטרסים הלאומיים של יפן כמו שרשראות אספקה חיוניות, כמו גם מחקר ופיתוח של טכנולוגיות אסטרטגיות וחדשנות. השילוב בין הטכנולוגיה והחדשנות הישראלית למומחיות של יפן בתחום הייצור עשוי לשמש בסיס איתן לשותפות חדשה.

Doğu’dan Ortadoğu’ya

2021’in Ekim ayında göreve başlayan Başbakan Fumio Kişida liderliğindeki Japonya, şimdilerde bölgesel ve küresel pozisyonlarını yeniden gözden geçiriyor. Mevcut hükümet, Japonya’nın ulusal çıkarlarının korunmasına odaklanma suretiyle hayati tedarik zincirlerinin yanı sıra stratejik ve yenilikçi teknolojilerin araştırılması ve geliştirilmesi olarak “Ekonomik Güvenlik” adlı yeni bir stratejik politika başlattı. İsrail’in yenilikçi teknolojisi ve Japonya’nın üretimdeki uzmanlığının kombinasyonu, yeni bir ortaklık için sağlam bir temel olarak hizmet edebilir.


תר על כן, יפן פועלת כיום לחזק את יכולותיה ההגנתיות והצבאיות לאור מה שהיא תופסת כהפיכת אזור הודו-פסיפי לעוין ומאיים יותר. בינואר חתמו ראשי הממשלות של יפן ואוסטרליה על “הסכם הגישה ההדדית” (Reciprocal Access Agreement), שנועד להקל על קיום תמרונים משותפים ושאר פעילויות של כוחות ההגנה העצמית של יפן וצבא אוסטרליה.

Ayrıca, Japonya hali hazırda Hint-Pasifik bölgesinin daha düşmanca ve tehdit edici hale getirilmesi olarak algıladığı şeylerin ışığında savunma ve askeri yeteneklerini güçlendirmeye çalışıyor. Ocak ayında, Japonya ve Avustralya Başbakanları, Avustralya Ordusu ve Japon savunma kuvvetlerinin ortak manevralarını ve diğer faaliyetlerini kolaylaştırmayı amaçlayan “Karşılıklı Erişim Anlaşması”nı (Reciprocal Access Agreement) imzaladılar.


זהו הסכם ההגנה השני בסך הכל שיפן חותמת עליו בפרק זמן של 70 שנה. קדם לו הסכם הביטחון ארה”ב-יפן, שנכנס לתוקף ב-1952 עם סיום הכיבוש האמריקאי של יפן לאחר מלחמת העולם השנייה. פרט ליתרונות הבילטרליים, האמנה החדשה בין טוקיו לקנברה נועדה גם לבצר את הסכמי הביטחון שיש לשתי המדינות עם ארה”ב ולהבטיח את נוכחותה המתמשכת בהודו-פסיפי, שידע תקופה סוערת באחרונה. האמנה גם משמשת לבחינת התנהגותה של סין, המגלה נכונות גוברת להתגרות בשכנותיה הקרובות והרחוקות כאחד.

Bu, Japonya’nın 70 yıllık süre içinde imzaladığı ikinci savunma anlaşmasıdır. İlki İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Amerika’nın Japonya’yı işgalinin sona ermesiyle 1952’de yürürlüğe giren ABD-Japonya Güvenlik Anlaşması’dır. Tokyo ve Kanberra arasındaki yeni anlaşma, ikili menfaatlerin yanı sıra, iki ülkenin ABD ile yaptığı güvenlik anlaşmalarını güçlendirmeyi ve son zamanlarda çalkantılı bir dönem yaşayan Hint-Pasifik’teki varlığını sürdürmeyi amaçlıyor. Anlaşma aynı zamanda hem yakın hem de uzak komşularını kışkırtmak için artan bir isteklilik gösteren Çin’in davranışlarını incelemek için de kullanılmakta.


בדומה למה שעשתה עם אוסטרליה, יפן יכולה גם להיכנס לשותפות אסטרטגית עם ישראל שתתמקד בחדשנות, טכנולוגיה והגנה. ישראל ויפן חתמו לפני מספר שנים על מזכר הבנות לשיתוף פעולה הגנתי שאפשר להרחיבו משמעותית, ובקרוב אף יוצבו נספחיים צבאיים בשגרירויות מטעם שתי המדינות. באותו אופן, שתי המדינות צריכות להגביר את שיתוף הפעולה והמחקר המשותף בתחומים כמו אבטחת סייבר.

Japonya, Avustralya ile yaptığı gibi İsrail’le de yenilik, teknoloji ve savunma odaklı stratejik bir ortaklığa girebilir. İsrail ve Japonya, önemli ölçüde genişletilebilecek savunma işbirliği için birkaç yıl önce bir mutabakat zaptı imzaladı ve yakında büyükelçiliklerde iki ülke adına askeri ataşeler de görev yapacak. Aynı şekilde iki ülkenin de siber güvenlik gibi alanlarda işbirliği ve ortak araştırmaları arttırması gerekiyor.


אזור משנה פניו

כמו ההודו-פסיפי, גם המזרח התיכון עובר כיום שינויים עמוקים. הכישלונות של ארה”ב בעיראק ובאפגניסטאן וחוסר ההחלטיות המובהק שלה בסוריה, השחיקה הבולטת בשליטתה האזורית ומגפת הקורונה, סייעו לסין לשפר את יחסיה עם העולם הערבי. לנוכחות הגדלה של בייג’ינג באזור, ובמיוחד יחסיה המתפתחים עם איראן, קטאר, סעודיה, טורקיה ומדינות המפרץ, יש השלכות הן על יפן והן על ישראל.

Çehresi Değişen Bölge

Hint-Pasifik gibi, Ortadoğu’da da bugün köklü değişiklikler gerçekleşmekte. ABD’nin Irak ve Afganistan’daki başarısızlıkları ve Suriye’deki belirgin kararsızlığı, bölge kontrolündeki erozyon ve korona salgını, Çin’in Arap dünyasıyla ilişkilerini geliştirmesine yardımcı oldu. Pekin’in bölgede artmakta olan etkin varlığının ve özellikle İran, Katar, Suudi Arabistan, Türkiye ve Körfez ülkeleriyle gelişen ilişkilerinin hem Japonya hem de İsrail için sonuçları bulunmakta.


בתחילת ינואר 2022, בפרק זמן של שבוע בלבד, ביקרו בסין שרי החוץ של טורקיה, איראן והמדינות החברות במועצת שיתוף הפעולה של המפרץ (GCC). שר החוץ הסיני, וונג יי, ערך גם הוא מספר ביקורים באזור בשנה שעברה, מה שמדגיש את חשיבותו של המזרח התיכון בעיני בייג’ינג.

2022 Ocak ayının başlarında, sadece bir haftalık bir süre içinde Türkiye, İran ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkelerinin Dışişleri Bakanları Çin’i ziyaret etti. Çin Dışişleri Bakanı Wong Yi de geçen yıl bölgeye bir dizi ziyarette bulunarak Ortadoğu’nun Pekin için önemini vurguladı.


גם יפן מבקשת לגוון את יחסיה עם האזור ולחזקם, אבל מאמציה שונים למדי מאלה של בייג’ינג. בעוד שתגובת סין להסכמי אברהם היתה פושרת, עומדת בפני יפן ההזדמנות לאמץ אותם ולהפוך לצד פעיל בחיזוק ההסכמים וקידומם. יפן יכולה לנצל את קשריה הקרובים עם הצדדים להסכם כדי לחזק את שיתוף הפעולה האזורי וגם כדי לסייע בהבאת מדינות אחרות, דוגמת כוויית, אינדונזיה וסעודיה אל שולחן המשא ומתן.

Japonya da bölge ile ilişkilerini değiştirmek ve güçlendirmek istiyor, ancak çabaları Pekin’inkinden oldukça farklı. Çin’in İbrahim Anlaşmaları’na tepkisi ılımlı olsa da Japonya, anlaşmaları benimseme, güçlendirme ve teşvik etmede aktif bir taraf olma fırsatıyla karşı karşıya. Japonya, hem bölgesel işbirliğini güçlendirmek hem de Kuveyt, Endonezya ve Suudi Arabistan gibi diğer ülkeleri müzakere masasına getirmeye yardımcı olmak için anlaşma taraflarıyla olan yakın bağlarından yararlanabilir.


פן נוטה באופן מסורתי לבנות יחסים בילטרליים על בסיס אמון הדדי, אך במזרח התיכון יש לה הזדמנות לפעול בצורה אסטרטגית יותר

Japonya Genel Olarak Karşılıklı Güvene Dayalı İkili İlişkiler Kurma Eğiliminde Olsa da Orta Doğu’da Daha Stratejik Hareket Etme Fırsatına Sahip


יפן נוטה באופן מסורתי לבנות יחסים בילטרליים על בסיס אמון הדדי, אך במזרח התיכון יש לה הזדמנות לפעול בצורה אסטרטגית יותר. אם תהפוך את ישראל לאבן פינה באסטרטגיה האזורית המתפתחת שלה, יפן יכולה לאמץ גישה “מיני-לטרלית” (minilateral) ביחסיה עם ישראל והמפרץ ולמלא תפקיד גדול יותר במזרח התיכון. פיתוח של מסגרות משולשות ואזוריות לשיתוף פעולה, יחד עם ישראל ושכנותיה הערביות, עשוי להפוך לחלק מרכזי בניסיונה ארוך השנים של טוקיו לשדרג את מעמדה הדיפלומטי.

Japonya genel olarak karşılıklı güvene dayalı ikili ilişkiler kurma eğiliminde, ancak Orta Doğu’da daha stratejik hareket etme fırsatına sahip. Japonya, İsrail’i gelişen bölgesel stratejisinde bir mihenk taşı haline getirirse, İsrail ve Körfez ile ilişkilerinde “mini-taraflı” bir yaklaşım benimseyebilir ve Ortadoğu’da daha büyük bir rol oynayabilir. İsrail ve Arap komşularıyla birlikte işbirliği için üçlü ve bölgesel çerçevelerin geliştirilmesi, Tokyo’nun diplomatik statüsünü yükseltmeye yönelik uzun süredir devam ettiği girişimin önemli bir parçası olabilir.


על ידי שימוש בחזונה על “הודו-פסיפי פתוח וחופשי” כבסיס, יפן יכולה, למשל, לשתף פעולה עם ישראל ומדינות המפרץ ביבשת אפריקה. היא תוכל לרתום לצורך כך את ניסיונה והמוניטין המוכחים שלה בתחום סיוע החוץ ולצרף אליהם את החדשנות והמומחיות הישראלית והאמירתית לטיפול בסוגיות כמו שינויי האקלים, מים, בריאות, “ערים חכמות” וביטחון תזונתי. יוזמות משותפות כאלה עשויים למצב את ישראל ואת איחוד האמירויות כמנהיגות אזוריות בתחומים של שינוי האקלים וביטחון תזונתי, ובד בבד לסייע ליפן לחזק את נוכחותה באזור – הן במזרח התיכון והן במזרח אפריקה. צעדים מסוג זה עשויים להוליד הזדמנויות כלכליות חדשות ולהשפיע לאורך זמן על היציבות האזורית.

Japonya, “açık ve özgür bir Hint-Pasifik” vizyonunu üs olarak kullanarak, örneğin İsrail ve Afrika kıtasındaki Körfez ülkeleriyle işbirliği yapabilir. Bu amaçla, dış yardım alanındaki kanıtlanmış deneyimi ve itibarından yararlanabilecek ve iklim değişikliği, su, sağlık, “akıllı şehirler” ve gıda güvenliği gibi sorunları çözmek için bunlara İsrail ve BAE’nin yenilik ve uzmanlığını ekleyebilecektir. Bu tür ortak girişimler, İsrail ve BAE’yi iklim değişikliği ve gıda güvenliği alanlarında bölgesel liderler olarak konumlandırabilirken, Japonya’nın hem Orta Doğu hem de Doğu Afrika’da bölgesel varlığını güçlendirmesine yardımcı olabilir. Bu tür önlemler yeni ekonomik fırsatlar oluşturabilir ve zamanla bölgesel istikrarı etkileyebilir.

 

Geribildirim

Mail adresiniz gizli kalacaktır.


Biz Kimiz?

Gayemiz, asırlardır mirasçısı olduğumuz medeniyetin gelişimine katkı sağlamak adına kurduğumuz ilim halkasındaki ilmî faaliyetleri geniş kitlelere ulaştırmaktır.

Cemiyetimizde, genç ve hareketli yazar kadromuz ile Siyaset, Hukuk, Ekonomi, Sosyoloji, Edebiyat ve Tarih gibi ilmî alanlarda gerek akademik gerekse de gündeme ilişkin yazılar kaleme alınmaktadır.


İletişim


Küçük Çamlıca Mahallesi, Filiz Sokak, No:3
Üsküdar/İstanbul