GÜNEY OSETYA ÇATIŞMA BÖLGESİ | İlim ve Medeniyet

ÜLKE KİMLİĞİ

  • Güney Osetya Cumhuriyeti (Respublika Hussar İrıston) resmi olarak Gürcistan sınırları içerisinde özerk bir bölgedir.
  • Başkenti ve en büyük şehri Tshinvali’dir.
  • Yüzölçümü 3.900 km2
  • Nüfusu 70 bin civarındadır.
  • Bu nüfusun yaklaşık %68’ini Osetler oluşturmakta. Osetlerin dışında Ruslar, Gürcüler, Ermeniler ve Yahudiler yine bu bölgede yaşamaktadır.
  • Osetlerden sonraki en büyük etnik grup olan Gürcüler daha çok ülkenin güney ve doğu kesimlerine yerleşmiş durumdalar.
  • Ülkede İron ve Digor olmak üzere iki dil konuşuluyor:

– İron Osetler Ortodoks Hıristiyanlardır. (%70)
– Digor Osetler ise Müslümandırlar. (%30)

TARİHSEL ARKA PLAN

  • Osetlerin kökeni hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bunlar arasında, MÖ 8. yüzyılın sonlarında İran’dan göçen İskit, Sarmat, Kuban ve Alan halkları günümüzdeki Oset varlığının atası düşüncesi en güçlü olanıdır.
  • Osetler 18. yüzyıldan itibaren, Rusların Kafkaslarda etkinliklerinin artmasıyla beraber Ruslara yakınlaşmışlardır. Bunun bir sonucu olarak 1768’de Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya İmparatorluğu arasındaki savaşta Rusların tarafında yer almıştır.
  • 1843 yılında Ruslar tarafından Tiflis eyaleti oluşturuldu ve Osetya buraya bağlı bir idari birim haline getirildi.
  • 1917 Ekim devrimi ile Kafkaslarda da karışıklık başladı.
  • 1918 yılında Osetya halkı Rus idaresi altında kalmak istediklerini belirttiler.
  • Gürcüler ise, Türkler ve İranlılar tarafından bağımsızlıkları ellerinden alınıp toprakları ele geçirilmeden önce Osetya topraklarının kendi egemenliklerinde olduğunu iddia etmekteydiler.
  • Yine aynı tarihlerde Gürcistan bağımsızlığını ilan etti. Siyasi durumun karışıklığından istifade eden yeni Gürcistan devleti Güney Osetya’yı topraklarına kattığını ilan etti.
  • 1919 yılında Gürcüler Osetler’in yerel meclisleri kapattı ve böylece Güney Osetya halkını kendi kaderlerini tayin hakkından mahrum bıraktı.

SSCB DÖNEMİ GÜNEY OSETYA

  • Güney Osetya’daki Gürcü hâkimiyeti 25 Şubat 1921 tarihinde Kızıl Ordu’nun Gürcistan’a girmesiyle birlikte sona erdi.
  • Daha sonra Sovyet hükümeti Kuzey Osetya ile Güney Osetya’ya birbirinden ayırarak iki ayrı statü verdi.
  • Güney Osetya 20 Nisan 1922’de “Güney Osetya Özerk Bölgesi” olarak Gürcistan Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlandı.
  • Kuzey Osetya ise SSCB içerisinde önceleri özerk bölge statüsü taşırken, 1936 yılında Özerk Cumhuriyet statüsüne kavuştu.
  • SSCB döneminde Güney Osetya’da ayrılıkçı hareketlerin görülmediği durgun bir dönem başladı.
  • SSCB’nin dağılmasıyla birlikte bölgede otonomi ve bağımsızlık hareketleri tekrar canlanmaya başladı.
  • Güney Osetya Cumhuriyeti ile Gürcistan arasındaki gerginlik de 1989 yılı sonlarından itibaren artış kaydetti.
  • Bunda, Gürcistan’ın “Gürcüleştirme” politikası ile Güney Osetya’da Gürcüceyi zorunlu hale getirme yönündeki çalışmaları da etkili oldu.

SSCB SONRASI GÜNEY OSETYA

  • Gürcistan’ın bağımsız bir devlet olmasıyla Güney Osetya kendisini Rusya’dan ve dolayısıyla Kuzey Osetya’dan tamamen kopmuş olarak görmeye başladı.
  • 23 Kasım 1989’da başkent Tshinvali’de Gürcüler ile Osetler arasında çatışmalar başladı.
  • Gürcistan Yüksek Sovyeti Mart ve Haziran 1990’da almış olduğu kararlarla Güney Osetya’nın siyasi özerkliğinin teminatı olan anayasa maddelerini askıya aldı.
  • Güney Osetya 20 Eylül 1990 tarihinde kendisini bu tarihten itibaren “Güney Osetya Özerk Bölgesi” olarak değil “Demokratik Güney Osetya Sovyet Cumhuriyeti” olarak tanımladığını ilan etti.
  • 5-6 Ocak 1991’de Gürcü polisleri ve milli muhafız birlikleri Güney Osetya’nın başkenti Tshinvali’ye girdiler.
  • 19 Ocak 1992’de Güney Osetya’da “Güney Osetya Cumhuriyeti”nin bağımsızlığı hakkında referandum düzenlendi. Halkın %98’i bağımsızlık yönünde oy kullandı.
  • Ocak 1992’de başkent Tshinvali çevresinde yeniden çatışmalar başladı.
  • Mayıs 1992’de Güney Osetya Yüksek Sovyeti bağımsızlık bildirgesini açıkladı.
  • Çatışmaların şiddetlenmesi üzerine 1992’de Rusya’ya bağlı birlikler, savaş helikopterleri ve tanklarla birlikte Gürcü Ulusal Muhafız birliklerine karşı Tshinvali civarında savaşa girdiler.
  • Rusya, Gürcistan, Kuzey Osetya ve Güney Osetya’dan birliklerin katılımıyla oluşturulacak bir barış gücünün gözetiminde ateşkes anlaşmasına varıldı.
  • 14 Temmuz 1992’de Rus, Gürcü, Kuzey ve Güney Osetler’den oluşan 4 bin kişilik Barış Gücü birlikleri bölgeye girerek ateşkesi sağladı.

2000 SONRASI GÜNEY OSETYA

  • Parlamento seçimleri sonrasında Güney Osetya’da Devlet Başkanı Eduard Kokoity, 23 Mayıs 2004 tarihinde yaptığı basın açıklamasında Güney Osetya’nın aynı kültürü ve tarihi paylaşan Kuzey Osetya ile birlikte Rusya Federasyonu içinde yer alması gerektiğini dile getirdi.
  • Bölgede meydana gelen bu hareketlilik üzerine Gürcistan yönetimi 2004 Haziran ayı başında Güney Osetya bölgesinde görev yapan “Gürcü Barış Gücü” asker sayısını 100’den 500’e çıkarttı.
  • Gürcistan, Güney Osetya ile arasındaki sınır bölgelerine de 2000 Gürcü askeri konuşlandırdı.
  • Güney Osetya Özerk Bölgesi Parlamentosu, 9 Haziran 2004 tarihli oturumunda Rusya Federasyonu ile birleşme kararı aldı.
  • Rusya Devlet Başkanı Putin “Gürcistan’a bağlı özerk cumhuriyetlerde yaşanan sorunlara Rusya’nın müdahil olmayacağı ve Gürcistan’ın iç işlerine karışmayacakları” açıklamasını yaparak uluslararası camiaya Güney Kafkasya’da yaşanan sorunların kaynağı olmadıkları mesajını verdi.
  • Ama bunun yanında Gürcistan’da “Gül Devrimi”nin meydana gelmesi Rusya’yı iyice endişelendirdi.
  • Rusya Federasyonu silahlı kuvvetlerine bağlı 160 askeri araçtan oluşan bir konvoy, 12 Haziran 2004 tarihinde Güney Osetya’daki Tshinvali ve Cava’ya intikal etti.
  • Ağustos 2004’te Gürcistan Parlamentosu, Rus barış gücü askerlerinin ayrılıkçı Güney Osetya bölgesinden çekilmelerini isteyen bir kararı onayladı.
  • Gürcistan Parlamentosu, bölgede Rus barış gücü askerleri yerine uluslararası bir gücün yer alması çağrısı yaptı. Ama bu çağrısı yanıtsız kaldı.
  • 12 Kasım 2006’ya gelindiğinde ise Güney Osetya genelinde yapılan referandumda da halkın %99’8i bağımsızlık yönünde oy kullandı. Bu oylamaya ülkede yaşayan Gürcüler katılmadı.
  • Kosova’nın 17 Şubat 2008 tarihinde bağımsızlığını ilan etmesinin ardından ise Güney Osetya Parlamentosu, bağımsızlığının tanınması için 3 Mart tarihinde Rusya Federasyonu, BDT, BM ve AB’ye çağrılarda bulundu.
  • Gürcistan’da yaşanan Abhazya ve Güney Osetya sorunları sebebiyle 2-4 Nisan 2008 tarihinde Bükreş’te yapılan NATO Bükreş Zirvesi’nde NATO kapıları bu sorunlar sebebiyle Gürcistan’a açılmadı.

2008 SAVAŞI

  • 8 Ağustos 2008 tarihinde Gürcistan, bağımsızlığını ilan eden Güney Osetya topraklarına operasyon düzenledi.
  • Bunun üzerine Rusya, 150 kadar tank ve zırhlı aracın bulunduğu güçlü bir birlikle Güney Osetya’ya girdi ve savaşa katıldı.
  • 8 Ağustos 2008’de seferberlik ilan edilen Gürcistan’ın Tsinvali’den çekildiğini açıklamasını müteakiben Rus ordusu Güney Osetya sınırındaki Gürcü kenti Gori’ye girdi. Ve Gürcistan bunun sonucu olarak ateşkes ilan etmek zorunda kaldı.
  • Gürcistan’ın hukuken bir parçası olan ama tıpkı Güney Osetya gibi fiilen bağımsız olan diğer bölge Abhazya da savaşa dahil olmuştur.
  • Abhazya hava ve kara güçleri 9 Ağustos tarihinde Kodor Vadisini bombaladıklarını duyurdu.
  • Gürcistan Ekonomik Kalkınma Bakanı, Rusya Federasyonu’nun saldırı uçaklarının Bakü Tiflis Ceyhan Petrol Boru Hattı’na bomba attıklarını fakat isabetli olamadıklarını söyledi.
  • Rusya Genelkurmay Başkan Yardımcısı Anatoliy Nogovitsin, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattının Rus uçakları tarafından bombalandığı iddialarının, Türkiye’yi etkilemeye çalışan Gürcü tarafının provokasyonu olduğunu söyledi.
  • Savaşın sayısal verileri:

– Asker: Rusya 395 bin, Gürcistan 32 bin
– Tank: Rusya 23 bin, Gürcistan 128
– Savaş Uçağı: Rusya 2400, Gürcistan 8
– Helikopter: Rusya 1932, Gürcistan 37

  • Rusya, Gürcistan’ın Karadeniz kıyılarını donanmayla abluka altına almaya başladı ve füze taşıyan bir Gürcü savaş gemisini çıkan çatışma sonucunda batırdı.
  • Savaşın üçüncü gününde Güney Osetya’nın başkenti Tsinvali ile Güney Osetya’nın büyük bir kısmı Rus askerleri ile Oset güçlerin kontrolüne geçti.
  • Bunun dışında Abhazya, Gürcistan ile barış görüşmelerini kesti. Rusya Federasyonu, Gürcistan’dan tek yanlı bağımsızlığını ilan eden Abhazya’daki Gürcü askerlerine Abhazya’dan çekilmeleri için ültimatom verdi.
  • Rusya Federasyonu ve Gürcistan Cumhuriyeti ateşkes anlaşmasına vardı;

– Tüm taraflar şiddeti bırakacaktır.
– Askeri eylemler duracaktır.
– İnsani yardıma sorunsuz erişim sağlanacaktır.
– Gürcü güçleri, kalıcı konumlarına dönecektir.
– Rus güçleri çatışma çıkmadan önceki konumlarına dönecek ve Rusya, Güney Osetya sınırları içinde ilave güvenlik tedbirleri alacaktır.

  • 11 Ağustos 2008’de Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili’yi arayarak “Rusya’nın saldırganlığı cevapsız bırakılmamak zorundadır ve buna devam etmesinin ABD ve daha geniş çerçevede uluslararası toplumla ilişkilerinde ciddi sonuçları olacaktır” dedi.
  • ABD Başkanı George W. Bush, “Rusya’nın, bağımsız bir komşu ülkeyi işgal ettiğini ve bu ülkenin demokratik olarak seçilmiş hükümetiyle halkını tehdit ettiğini böyle bir girişimin 21. yüzyılda kabul edilemez” olduğunu söyledi.

SAVAŞ SONRASI YAŞANANLAR

  • Polonya, Estonya, Litvanya, Letonya, Ukrayna devlet başkanları Gürcistan’a gelmişler ve Gürcistan Cumhurbaşkanı Mikhail Sakaaşvili ile birlikte Gürcistan parlamentosu önüne gelerek halkı selamlamışlardır ve genel olarak konuşmalarında Gürcistan’ın yanında olduklarını belirtmişlerdir.
  • Rusya, 26 Ağustos 2008’de Güney Osetya ve Abhazya Cumhuriyeti’ni tanıdıklarını ilan etti. Rusya’dan sonra Venezuela ve Nikaragua da bu ülkeleri tanımıştır.
  • Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, “Türkiye, Gürcistan’ın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne önem atfetmekte ve son gelişmelerden büyük endişe duymaktadır. Türkiye, mevcut sorunun barışçı yollarla çözümlenmesinden yanadır. ” açıklaması yaptı.
  • 11 Eylül 2008 tarihinde de facto Güney Osetya Cumhuriyeti cumhurbaşkanı olan Eduard Kokoity, Rusya Federasyonu’nun içinde bulunan Kuzey Osetya ile birleşerek Rusya’nın bir toprak parçası olmak istediklerini söyledi. Ancak bu çağrısı yanıtsız kaldı.

GÜNEY OSETYA EKONOMİSİ

  • Güney Osetya’nın ekonomisi esas olarak tarıma dayanır. Buna rağmen, Güney Osetya’nın topraklarının sadece %10’undan azı ekilmektedir. Tahıllar, meyveler ve asmalar başlıca tarım ürünleridir. Ormancılık ve büyükbaş hayvan endüstrileri de sürdürülmektedir. Özellikle başkent Tshinvali çevresinde bir dizi endüstriyel tesis mevcuttur. 1990’lardaki savaşın ardından Güney Osetya ekonomik olarak zor durumda kalmıştır. Güney Osetya’da nüfusun çoğunluğu geçimlik tarımla hayatını sürdürmektedir.
  • Güney Osetya’nın sahip olduğu neredeyse tek önemli varlık, Rusya ve Gürcistan’ı birbirine bağlamak için kullanılan Roki Tüneli’nin kontrolüdür.
  • Devlet Başkanı Eduard Kokoity, ülkesinin ciddi şekilde Rusya’nın ekonomik yardımına bağlı olduğunu kabul etmiştir.
  • 2008 Güney Osetya savaşından önce Güney Osetya’nın endüstrisi, 2006’da toplam 61,6 milyon ruble üretim yapan 22 küçük fabrikadan oluşuyordu. Oysa 2007’de sadece 7 fabrika çalışıyordu.
  • Mart 2009’da, üretim tesislerinin çoğunun atıl durumda olduğu ve onarıma ihtiyaç duyduğu bildirildi. Başarılı fabrikalarda bile işçi sıkıntısı, borçlu ve işletme sermayesi sıkıntısı vardı. En büyük yerel işletmelerden biri 130 çalışanı olan Emalprovod fabrikasıdır.
  • Güney Osetya yetkilileri yerel un üretimini artırmak ve böylece un ithalatına olan ihtiyacı azaltarak finansmanı iyileştirmeyi planlıyordu. Bu amaçla buğday ekilen alan 2008 yılında on kat artırılarak 130 hektardan 1.500 hektara çıkarılmıştır. 2008 yılındaki buğday hasadının 2.500 ton tahıl olması bekleniyordu. Güney Osetya Tarım Bakanlığı da 2008’de bazı traktörler ithal etti ve 2009’da daha fazla tarım makinesi teslim edilmesini bekliyordu.
  • Rusya 2008’de Güney Osetya’nın restorasyonu için 10 milyar Ruble harcamayı planladı. Ekonomi şu anda Rusya’dan gelen fonlara bağımlı haldedir.
  • 2017 itibariyle GSYİH yaklaşık 0.1 milyar ABD dolarıdır.

GÜNEY OSETYAYI TANIYAN ÜLKELER

  • Güney Osetya, BM üyesi olan Rusya, Suriye, Venezuela, Nikaragua, Nauru ve Tuvalu, BM üyesi olmayan Abhazya, Dağlık Karabağ ve Transdinyester tarafından tanınmaktadır. Tuvalu 2011 yılında tanıdığı bağımsızlığı, Gürcistan ile 2014 yılında imzaladığı ikili anlaşmalar kapsamında geri çekerek, bölgenin Gürcistan’ın bir parçası olduğu beyan etmiştir
  • Gürcistan, Güney Osetya’yı bir politik kavram olarak tanımıyor ve topraklarının çoğunu Rusya tarafından işgale uğramış, Gürcistan egemenliğindeki Şida Kartli bölgesi olarak kabul ediyor.

SONUÇ

  • Yüzyıllardır pek çok çıkar çatışmasının odak noktası olan Güney Osetya’nın bağımsızlığı, 28 Ağustos 2008’de ilk kez Rusya ve sonraki dönemlerde de BM üyesi 6 ülke tarafından tanınmıştır.
  • Güney Osetya son savaş ile bir kez daha Gürcistan’dan ayrılıp bağımsız ülke olduğunu deklere etmiştir. Ancak bu defaki bağımsızlık ilânının geçmiştekilerden bir farkı vardı. Şimdiye kadar ilân edilen bağımsızlıkları tanıyan ülke olmamasına rağmen bu defa Rusya ve hemen onun ardından da Venezuella ile Nigaragua, hem Güney Osetya’yı hem de Abhazya’yı tanımışlardır. Böylece, savaş sonrası, Güney Osetya ve Abhazya sorunlarında yeni bir dönem başlamıştır.

Kaynakça:

– Doç. Dr. Fatih Özbay – “Tarihsel Süreç İçerisinde Güney Osetya Sorunu” adlı makale
– Merve İrem Yapıcı – “Kafkasya’nın Sorunlu Bölgesi: Güney Osetya” adlı makale
– Cenap Çakmak – “Rusya’nın Güney Osetya Politikası, Self Determinasyon ve UCM’nin Rolü” adlı makale
– Göksel Erdoğan – “2008 Güney Osetya Krizi” adlı sunu
– Süleyman Erkan – “Güney Osetya Sorunu ve 2008 Rusya-Gürcistan Savaşı” adlı makale
– Fatma Asena Duran – “Geçmişten Bugüne Osetya Sorunu” adlı makale
– Duhan Kalkan – “Güney Kafkasya Bölgesi’ndeki Etnik Çatışma Alanları” adlı yüksek lisans tezi

M. Fatih Özmen

M. Fatih Özmen

M. Fatih ÖZMEN

Siyasal Bilimler | Uluslararası İlişkiler | Edebiyat [email protected]


Geribildirim

Mail adresiniz gizli kalacaktır.


Biz Kimiz?

Gayemiz, asırlardır mirasçısı olduğumuz medeniyetin gelişimine katkı sağlamak adına kurduğumuz ilim halkasındaki ilmî faaliyetleri geniş kitlelere ulaştırmaktır.

Cemiyetimizde, genç ve hareketli yazar kadromuz ile Siyaset, Hukuk, Ekonomi, Sosyoloji, Edebiyat ve Tarih gibi ilmî alanlarda gerek akademik gerekse de gündeme ilişkin yazılar kaleme alınmaktadır.


İletişim


Küçük Çamlıca Mahallesi, Filiz Sokak, No:3
Üsküdar/İstanbul