TÜRKİYE’DE SAVUNMA SANAYİİ HARCAMALARI, DÜNÜ BUGÜNÜ

EKONOMİ

Ülkemizdeki savunma sanayi şirketleri son yıllarda üretim, istihdam sağlama, kârlılık baz alındığında çok ciddi bir ivme yakalamıştır. Savunma sanayiinde ismini çokça duyduğumuz BAYKAR, TUSAŞ, ASELSAN, HAVELSAN, BMC gibi şirketler bu başarının başlıca mimarları konumundadır.

Bir devletin bağımsızlığını devam ettirebilmesi için dahili ve harici tehditlere ve karışıklıklara karşı aksiyon alması, yeri geldiğinde kendini savunabilmesi, güvenliği sağlaması gerekmektedir. Devletler bir tehdit durumuyla karşılaştıklarında güvenliği sağlayabilmek için stratejik savunma harcamaları yapmak zorundadır. Bu harcamaların en başında da silahlanma gelmektedir.

Günümüz devletleri, silahlanma için tarihte eşi benzeri görülmemiş bir yarışa girişmiş ve finansal kaynaklarından askeri harcamalar için çok büyük payeler ayırmaya başlamışlardır.

Tarihi Arka Plan

Ülkemizin savunma harcamaları göz ününe alındığında cumhuriyetin ilk 25 senelik sürecinde kayda değer bir harcamadan bahsetmek güçtür.

Savunma harcamaları anlamında ilk kırılma noktası Kore Savaşı olmuştur. 1952’den itibaren NATO üyesi bir devlet olarak ülkemiz askerî modernizasyonla savunma harcamalarına ağırlık vermeye başlamıştır.

Türkiye için ikinci dönüm noktası Kıbrıs Barış Harekâtı’nda olmuştur. Ülkemiz bu süreçte bahse değer harekâtı kendi imkânları ile yapabilmek adına harcamalar yapmıştır. 1974-1977 seneleri arasında yaptığımız askeri harcamalar, cumhuriyet tarihimizin o güne değin yapılmış en yüksek harcamaları olmuştur.

Üçüncü dönüm noktası 1990-2000 yılları arasındaki çalkantılı dönemdir. O dönem PKK terör örgütünün etkisini hissetirdiği ve ülkemizi bölmeye ve yıkmaya dönük eylemlerle, şiddet içeren faaliyetlerinin tavan yaptığı zaman dilimini kapsamaktadır. Bu süreçte ülkemiz askeri harcamalara yoğunlaşmış, kırsalda sıcak çatışmaya uygun silahlar geliştirmiştir.

Dördüncü ve son dönüm noktası ise Suriye İç Savaşı’nın ortaya çıkmasıyla olmuştur. Sınır güvenliğini korumak ve radikal terör gruplara karşı savunma sanayiini geliştirmek için yapılan harcamalardan oluşmaktadır.

Günümüzde Savunma Sanayii Harcamalarımız

Ülkemizin 2015 ile 2022 yılları arasındaki 7 yıllık süreçte askeri anlamda yaptığı harcamalar sürekli yükselme eğilimi göstermiştir. Özellikle Barış Pınarı Harekâtı, Zeytin Dalı Harekâtı ve Fırat Kalkanı Harekâtı göz önüne alındığında bu harcamalar operasyonel anlamda  başarılı olmuştur demek yanlış olmaz.

Bu operasyonlar baz alındığında; sadece savaş ortamında değil barış ortamında da askeri harcamalar yapıldığı ve savunma harcamalarının fonksiyonel olarak yeni ve inovatif teknolojilerin gelişmesiyle yeniden düzenlendiği ve ona göre bir aksiyon planı belirlendiğini gözler önüne sermektedir.

Ülkemizin 1980’den itibaren terör olaylarına karşı savunma alanında yaptığı harcamalar, dünyada en fazla askeri harcama yapan ülkeler arasına girmemize sebebiyet vermiştir.

Ülkemizdeki savunma sanayi şirketleri son yıllarda üretim, istihdam sağlama, kârlılık baz alındığında çok ciddi bir ivme yakalamıştır. Savunma sanayiinde ismini çokça duyduğumuz BAYKAR, TUSAŞ, ASELSAN, HAVELSAN, BMC gibi şirketler bu başarının başlıca mimarları konumundadır.

Ülkemizde savunma sanayi şirketlerinin 2020 yılındaki verilerine göre istihdam ettikleri personel sayısı 77.566’dır. Bu sayının hemen hemen %25’lik kesimini mühendisler oluşturmaktadır. Önceki yıllar baz alındığında bu sayılar çok ciddi bir harcama kalemini de beraberinde getirmektedir.

2021 yılı verilerine göre ASELSAN 2.218 milyar dolar gelir ile dünya savunma sanayi şirketleri sıralamasında 48, TUSAŞ ise 1.256 milyar dolar gelir ile 68’inci sırada yer almaktadır. 2002 yılında 1.062 milyar $ olan savunma sanayi cirosu 2019 yılında 10.884’e yükelerek Türkiye’nin bu anlamda savunma sanayiindeki yükseliş trendini ve kararlılığını açıkça gözler önüne sermektedir. Yine 2002 yılında savunma sanayi projeleri 66 adet iken, 2019 yılında bu sayı 762’ye çıkarak o deneme değin en yüksek sayısına ulaşmıştır.

Sonuç olarak denebilir ki, dünyadaki savunma sanayii sektöründeki bu hızlı büyüme, ülkemizin de askeri harcamalarının artmasının tetikleyicisi olmuştur.

M. Fatih Özmen

M. Fatih ÖZMEN
M. Fatih ÖZMEN

İstanbul Üsküdar doğumlu olan M. Fatih Özmen lisans eğitimini İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamladı. Yüksek lisans eğitimine Artuk ...

Yorumlar
  • author
    Anonim
    12.06.2025 / 23:51

    Abi sen edebiyat yazıları yaz. Bırak siyaseti ekonomiyi. Bunlar geçici hep

  • author
    yusuf m. erdal
    12.06.2025 / 22:27

    faydalı bir yazı olmuş abi. araf nerdeee abi araaaaffff

Yorum Yaz