LİSANSTA HALLETMEN GEREKEN 6 SORUMLULUK

EĞİTİM

Necmettin Salih Hocanın önerilerinden oldukça yararlanarak, lisans öğrencilerinin faydalanması için bu yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Lisansta bu 6 konuya dikkat ederseniz, sonrasında inşaAllah rahat edersiniz.

Necmettin Salih Hocanın YouTube’da paylaştığı videodan oldukça yararlandım. Sıralamayı kendim değiştirmeyi uygun gördüm. Yorumlarda Gençlerden bazıları keşke bunu Lisans birinci sınıfta duysaydık dediler. Onlar için belki not ortalaması vs geçmiş olabilir ama yeni başlayacaklar için sitemizde de bu önerileri paylaşmak istedim.

Hocanın videosunu izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

1. Lisans Ortalamasını Yüksek Tutmak

İlk iki sene ortalamanız yüksek olursa, sonraki senelerde kolay kolay ortalamanız düşmüyor. Ben ilk sene 3.50 ortalama yapmıştım ve sonra not ortalamalarımı giderek düşük aldım. Ama buna rağmen okul bitince ortalamam 2.96 idi. 3.00 olmasına çok az kalmıştı. O yüzden ilk iki sene ortalamamızı çok yüksek tutmaya çalışmalıyız. Öğrencilerimiz genelde iyi bir başlangıç yapıyorlar ama devam etmekte zorlanıyorlar. İstikrar aslında hepimizin bir problemi ve bu konuda çok gayret göstermek gerekiyor. Lisans yıllarına bir daha dönme şansımız yok. O yüzden lisanstaki en önemli konu notun yüksek olması.

2. Dil Meselesini Halletmek (Arapça/İngilizce)

Necmettin Hoca genelde ilahiyat öğrencilerine yönelik bir konuşma yapıyor. Lakin bu iki dil sadece ilahiyat öğrencilerini ilgilendirmiyor. Doğudan ve Batıdan mutlaka bir dil öğrenmeyi birçok Hocamız tavsiye eder. Doğunun en güçlü dili özellikle yakın doğunun Arapçadır. Arapça zamanında lingua franca olmuş ve bugün 500 milyon civarında İnsanın ana dilidir. Arapça alanında üretilen devasa bilgi birikimine de Arapça öğrenerek ulaşabiliriz.

İngilizce küresel bir lingua francadır. İngilizlerin uzun yıllar süper güç olmaları, Süper güç yarışını onlardan devralan ABD’lilerin İngilizce konuşuyor olması ve ABD’nin Hollwood ve İngilizcenin yaygınlaşması gibi yumuşak güce yatırım yapması dolayısıyla İngilizce bugün dünyada en çok konuşulan dil olmuştur. Yapay zeka çıktı ve dil öğrenmeye gerek kalmadı diye düşünmemek lazım. Yapay zeka döneminde İngilizce bilmek daha da önemli hale gelebilir.

3. Ales ve YDS puanı almak

Lisansta çok yoğun bir vakit geçirmiyor öğrenciler. Tıp ve ilahiyat alanındaki öğrenciler dışında özellikle sosyal bilimlerde sınav haftaları harici çok yoğun bir ders çalışma ortamı yok. Birçok öğrenci sınav haftası girince ders çalışıyor ve sonrasında öğrendiklerini de unutuyor. Bu yollardan bizler de geçtiğimizden biliyoruz. Sınav haftası Âlim ve sonrasında adeta cahil kalıyoruz. Cahilden kastım ise bilgisiz kalmak demek. Öğrendiklerimizi uzun belleğimize atmak öyle kolay bir iş değil ve aralıklı tekrar isteyebilir.

Çalışmalarımıza aciliyet kazandıralım. Yani daha dört yılım var der isek ve İngilizce puanını almayı ertelersek sene sonu istediğimiz sonucu alamayabiliriz. Hangi sınavdan kaç alabileceğimiz belli olmuyor. Sınavdaki ruh hali ve soruların zorluğu gibi birçok değişken var. Dolayısıyla 2. Ve 3. Sınıftan itibaren YDS-YÖKDİL ve Ales çalışmaları yapılabilir. Bunları yapabilmek için de zamanı iyi yönetmeniz lazımdır.

4. Zaman yönetimini öğrenmek/bilmek

Zaman yönetmek plan yapmayı gerektirir. Burada önemli olan ehemm mühimm dengesidir. Yani en önemlileri belirlemek lazımdır. O yıl en önemlisi hangisi ise ona öncelik verilebilir. Bununla birlikte nasıl çalıştığımızı da belirlemeliyiz. Yani aynı anda birden fazla iş mi yapıyoruz Necmettin Hocanın dediği gibi yoksa tek bir iş mi yapıyoruz. Mesela bir saat çalıştıktan sonra başka bir konuya geçmemiz mi gerekiyor yoksa bir konuyu günlerce çalışabilir miyiz? Bunun belirlenmesi lazımdır.

Kafelerde ömür tüketen Gençler genelde zamanı iyi yönetemeyen kimselerdir. Sosyalleşme önemli olsa da saatlerce ve her gün kafelerde vakit harcanılmamalı. Hedeflerimize doğru her gün aynı saatte attığımız küçük adımlarımız olmalı. Bunlara rutin diyoruz ve rutini bozmamalıyız.

5. Çalışma yapacağın alanı belirlemek

Necmettin Hoca bunu en sevdiğiniz dersler bellidir şeklinde ifade ediyor. Hangi dersi çok seviyorsanız o derste daha başarılı olursunuz genelde. Bilginin akılda kalma yollarından birisi meraktır ve şaşırmadır. Hangi alanda bilgi öğrendiğinizde şaşırıyorsanız o daha çok aklınızda kalır. Tarih için konuşacak olursam, öğrenci dünya tarihi kitabı okuyabilir. Bu dünya tarihinde en çok ilgisini hangi bölüm çekiyor, inceleyebilir. Öğrendiği iki dil İngilizce ve Arapça belki ona hangi alanın çalışması konusunda fikir verebilir. İlahiyat alanında ise akli ve nakli ilimlerden bahsetti Necmettin Hoca ve o ilimlerden hangisi ilginizi çekiyorsa, bakabilirsiniz. O ders geldiğinde çıt çıkarmadan dinlediğiniz ve Hocayı hayranlıkla beklediğiniz bir ders muhakkak olacaktır diye düşünüyorum.

6. Yazı yazmayı geliştirmek (Dilini geliştirecek eserleri bol bol okumak)

Yazı yazmaya önem vermek çok gerekli. Buna ne kadar ihtimam gösterirseniz Akademi alanında o kadar iyi olur. Günlük yazı çalışmaları yapmak bu bağlamda Sizi geliştirir. Günlük tutulabilir. Türkçenin daha iyi olması için Türkçe klasik eserler okunabilir. Romanlar ve edebi eserler tercih edilebilir. Üniversitede özellikle öğrencilerden makale talep eden üniversiteleri tercih etmek gerekir. Makalelerinizi yazarken, onların kalıcı olabileceği ve bir yerde yayınlanabileceği amacıyla yazmak iyi olur. Konuyu etraflıca ve bütün yönleriyle araştırmak tavsiye edilir. İyice özümseyip, zihnimizde ilgili konuyu sürekli taşıyıp, iyice harmanlanınca ve pişince yazmak önemlidir.

Sonuç:

Bütün bunları yapabilmek kolay değildir. Kolayı seçenlerin hayatı daha zor olur. Bu belki de İlahi bir düsturdur. Örneğin Rabbimiz Zorlukla beraber kolaylık vardır diyor. Tersi ise kolaylık ile beraber zorluk vardır demek. Zor şartların güçlü İnsanlar yetiştirdiğini biliyoruz. Basit şartlar da zayıf İnsanlar üretiyor. Dolayısıyla Arapça ve İngilizceyi zor olarak görsekte öğrendikten sonra ilmin meyvesini yemeye başlarız. İlmin başı acı sonu tatlıdır denilir. Buna katlanmak ve göğüs germek gerekir. Yapabilir miyim dememeli ve yapmanın yollarını aramalıyız. Dünyada Kur’an-i düsturumuz şudur. Rabbimiz İlla Ma Sea buyurmuştur yani ancak çalıştığımızın karşılığı vardır.

Ozan Dur
Ozan Dur

Ozan Dur, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Tarih Bölümü’nden mezun olup, İngilizce, Osmanlıca, Farsça, Arapça ve İbranice öğrenerek dil alanında uzmanlaştı. Humboldt Üniversitesi, İmam Humeyni Üniversit ...

Yorum Yaz