HAYATTAN

DENEME

Pek önemi yok diyerek başladığımız cümlelerdeki yaşantı ne kadar önemlidir aslında. İnsan acıyı sözleriyle hafifletmeye çalışsa da gözlerinden saklayamaz. Ömür işte gelip geçiyor dediğimiz her anda ömrümüzden kopup gidiyor pek çok şey aslında.

Pek önemi yok diyerek başladığımız cümlelerdeki yaşantı ne kadar önemlidir aslında. İnsan acıyı sözleriyle hafifletmeye çalışsa da gözlerinden saklayamaz.  Ömür işte gelip geçiyor dediğimiz her anda ömrümüzden kopup gidiyor pek çok şey aslında.

Ömür dediğimiz mahluk pek çok şey üzerine inşa edilir. Sevmek, sevilmek, güvenmek, güvenilmek, vefa, saygı duymak ve de saygı duyulmak gibi temelde hislere sahip oluruz. Hayatımız boyunca müslümanca dosdoğru hayallerimiz için çabalarız. Düzenli bir hayat inşa etmeye çalışır bazen de yıkıntılar arasında kendimizi ararız. Yaşamak denilen mefhuma belki de çok kıymet veriyoruzdur. Şimdi bir yerlerde eskiden yanımızda olan insanın belki de yapıp ettiklerimizden, yazıp söylediklerimizden haberi bile yoktur. Yan yana olduğumuz arkadaşlarımız bile geçmişte kalmıştır. Kalabalıklar içinde ne kadar yalnızdır insan. 

Sözün özü dünya hayatı ne kadar da yalandır. Aldatıcı bir fani yurtta yaşadıklarımıza ne çok kıymet veriyoruz. Vakit böylece gelip geçiyor değil mi? Müslümanca yaşamaya çalışmak da bugünlerde ne kadar zor değil mi? Eşi, işi, aşı her biri ayrı bir koşuşturmaca olan bu diyar bir gün sonlanacak biliyoruz değil mi? Derdiyle gamıyla, sevinciyle hüznüyle, günahıyla ve de sevabıyla…

Ne de çok aldanıyoruz değil mi aslında? Sevmeye, sevilmeye, hüzne-kedere, sevince-neşeye, umuda ve de umutsuzluğa… Ölümü hisseden sineler ne de çok beridir bunlardan. Görünmekten, çıkar hesabından, sonu gelmeyen hırstan ve de arzudan…

Canfeza'nın bir şarkısında dediği gibi: "Kimse kimseyi sevmeden istemez." Bir başka açıyla diyor ki "İstenilen, sevilendir." Bende bu sözden hareketle diyorum ki "İstenmediğiniz yer, sevilmediğiniz yerdir." 

Bil Fani Nefsim. Bir gün bu diyarda sana el olacak. 

Ölüm, hamd, şükür...

Bitmez tükenmez koşturmacalar içinde ölümü ne de çok hatırlamaya ihtiyacımız var. Afiyette şükür, imtihanda hamd için ne çok sebebimiz var. Ve de ne çok hayalimiz var.

Şunu da zihnine kazı. Bil ki yetiştiğin ve yetişemediğin her şey bir emre bakıyor. O emir ki “كُنْ فَيَكُونُ” emridir. O “Ol der o da oluverir.” İşte senin içinden çıkamadığın her şey için bu böyledir. Ne kadar kolaydır her şey O’nun için. Sığındığın Kudret için ne kadar da basittir...

Muhammed Habib GÜNEYİN
Muhammed Habib GÜNEYİN

Muhammed Habib Güneyin, İstanbul Medeniyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1.sınıf öğrencisidir. İmam Hatip Lisesi mezunu olan Güneyin, hitabet alanında kendini geliştirmeye çalışmakta ve çeşitli sivi ...

Yorum Yaz