İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
İnsan psikolojisini etkileyen en temel faktörlerden biri, bireylerin küçük yaşlarda ailelerinden gördükleri psikolojik baskıdır. Ailelerin çoğu zaman iyi niyet çerçevesinde sergilediği bu tutumlar, maalesef ilerleyen yaşlarda çocuk üzerinde derin ve kalıcı etkiler bırakabilmektedir.
Peki, bu tutumlar nelerdir ve ilerleyen süreçlerde birey üzerinde nasıl etkiler yaratır? Maddeler hâlinde ele alalım:
1) Yüksek Düzeyde Akademik Başarı Beklentisi
Bu tutuma sahip aileler, çocuğun ilgi ve yeteneklerini göz ardı ederek onu kendi istekleri ve beklentileri doğrultusunda yetiştirmeye çalışırlar. Bu şekilde büyütülen çocuklar, sevgiyi başarıyla eşdeğer görmeye başlar. Her başarısızlıkta ise ilgi ve sevgiden mahrum kaldığını düşünür. Normal şartlarda görmesi gereken sevginin gösterilmemesi, ilerleyen süreçlerde çocuğun sevgiyi başka yollarla ve başka kişilerden aramasına neden olur. Bu durum, bireyin insanlara karşı aşırı bağımlı ilişkiler kurmasına yol açabilir.
2) Kıyaslama
Ailelerin çocuğu sürekli daha başarılı kişilerle kıyaslaması ve onu yetersiz hissettirmesi, çocuğun özgüvenini ciddi şekilde zedeler. Bu durum, ilerleyen yaşlarda bireyin özgüvensiz bir yapıya bürünmesine neden olur. Özgüven eksikliği yaşayan çocuk, karar verme süreçlerinde zorlanır; iki seçenek arasında kalıp kararsızlık yaşayabilir ve sorumluluk almaktan kaçınabilir.
3) Duyguların Bastırılması
Çocuğun öfke, korku veya üzüntü gibi duygularının bastırılması; “abartıyorsun”, “bunda ne var ki” gibi söylemlerle geçiştirilmesi çocuk psikolojisi üzerinde derin etkiler bırakır. Bu tutuma maruz kalan çocuk, ilerleyen dönemlerde kendi duygularını değersiz görmeye başlayabilir ve kendini güçsüz ya da korkak biri olarak algılayarak psikolojik çöküntü yaşayabilir.
4) Aşırı Kontrol ve Otoriter Tutum
Ailenin çocuğu karar alma süreçlerine dâhil etmemesi, sürekli denetlemesi ve hata yapmasına izin vermemesi, çocuğun bireysel gelişimini olumsuz etkiler. Bu tutumla büyüyen çocuk, ilerleyen yaşlarda karar verme konusunda kararsız kalabilir. Aynı zamanda hata yapmaktan aşırı derecede korkan, mükemmeliyetçi bir yapı geliştirebilir.
5) Koşullu Sevgi Gösterimi
Sevginin davranışlara bağlanması; “şöyle yaparsan seni severim” gibi ifadelerin kullanılması, çocukta sevgi görmek için sürekli onay alma ihtiyacı oluşturur. Bu durum, bireyin ilerleyen yaşlarda yaptığı en küçük hatada bile yoğun suçluluk ve mutsuzluk hissetmesine neden olabilir.
6) Yüksek Sorumluluk Yükleme
Aile tarafından çocuğa yaşına uygun olmayan sorumluluklar yüklenmesi, çocuğun çocukluk dönemini sağlıklı bir şekilde yaşayamamasına neden olur. Bu durum, ilerleyen yaşlarda bireyin bastırdığı çocukluk ihtiyaçlarını telafi etmek istercesine daha çocukça davranışlar sergilemesine yol açabilir.
7) İletişim Eksikliği ve Dinlememe
Çocuğa söz hakkı verilmemesi, fikirlerinin önemsenmemesi ve dikkate alınmaması şeklinde ortaya çıkan bu tutum, çocuğun kendini değersiz hissetmesine neden olur. İletişim eksikliği, çocuğun özgüvenini büyük ölçüde zedeler ve kendini ifade etme becerisini olumsuz etkiler.
Sonuç
Ailelerin çocuklar üzerindeki baskısı çoğu zaman istemsizce ortaya çıkar. Ancak bu baskılar, ilerleyen süreçlerde çocuğun psikolojisini olumsuz yönde etkileyebilir. Sağlıklı bir çocuk gelişimi için çocuğa empatiyle yaklaşılması, duygu ve düşüncelerinin önemsenmesi ve koşulsuz sevgiyle desteklenmesi büyük önem taşır.
Kader Meşe
Yorum Yaz