NOMİNAL GSYİH HEDEFLEMESİ: UYGULAMALARI, AVANTAJLARI, DEZAVANTAJLARI | İlim ve Medeniyet

      ÖZET

Özellikle 2008 küresel finansal krizden sonra Parasal Otoritelerin almış olduğu Enflasyon hedeflemesi kararları tartışılır olmuştur. Enflasyon hedeflemesi negatif arz şokları sebebiyle özellikle orta ölçekli ekonomiler için bir çözüm olmamıştır. Enflasyon hedeflemesi ve diğer hedeflemelere bir alternatif olarak Nominal GSYİH hedeflemesi iyi bit seçenektir.

Bu çalışmada Nominal GSYİH hedeflemesinin uygulamaları, teorisi, avantajları, dezavantajları ve enflasyon hedeflemesinin bazı olumsuz yönleri işlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Nominal GSYİH Hedeflemesi, Enflasyon Hedeflemesi, Merkez Bankası, Para Politikası.

 

      GİRİŞ

GSYİH bir ülkede, belirli bir zaman diliminde üretilen nihai mal ve hizmetlerin toplam değeridir. GSYİH; “cari fiyatlar” ve “sabit fiyatlar” olmak üzere iki farklı şekilde hesaplanmaktadır. Cari fiyatlar, hesaplama dönemi içindeki nihai mal ve hizmet fiyatları ya da daha özet tabirle “piyasa fiyatları” olarak tanımlanabilir. Cari fiyatlar ile hesaplanan milli gelir, nominal GSYİH olarak adlandırılır. Nominal GSYİH karşılaştırmaları çeşitli yorum hatalarına neden olabilir. Örneğin bir ekonomide üretim azalmışken fiyatlar artmış, ve dolayısıyla GSYİH artış göstermiş olabilir. Bu ekonominin gerçek anlamda büyüme gösterdiği söylenemez. Bir ekonominin gerçek büyüklüğünü gösteren milli gelir ise reel GSYİH olarak adlandırılır.(Ceylan, 2014)

    NOMİNAL GSYİH HEDEFLEMESİNİN AMACI

Nominal GSYİH tek bir hedef ile hem ekonomik büyümeyi hem de Enflasyonu kontrol altına almayı amaçlar.(Gür, 2015) Temelinde para arzı politikasını kontrol etmeyi amaçlar. (Doğru, 2012)

Nominal GSYİH hedeflemesi para tabanının araç olarak kullanıldığı McCallum Kuralına dayanır. McCallum Kuralına Parasal Taban/GSYİH oranına bakılarak hedefleme yapılır. Bu kuralın ana hedefi Nominal GSYİH hedeflemesini yakalamaktır. GSYİH’nin Belirli bir oranda büyümesini sağlamak, enflasyon oranı için istikrar sağlanması anlamını taşır. McCallum’a göre Parasal kural koyucu otoritelerin Nominal GSYİH’yi doğrudan hedeflemesi çok daha güçlü bir para politikası oluşturmak ve Merkez Bankası’nın hesap verebilirliğini arttırmak için nominal gelire ve onun gecikmeli değerlerine dayanan kredi hacmindeki değişiklikleri göz önüne alan bir araç kuralı ortaya konulması gerekmektedir. (Mangır ve Ertem, 2016)

Friedrich Hayek’e göre verimlilik sürecinde meydana gelen kredi patlamasına dayalı kötü yatırımlar yapmayı engellediği için Nominal GSYİH hedeflemesi yapılmalıdır. Verimlilik normu ekonomide parasal şoklarla reel şokları ayırt etmeyi sağlayacaktır. (Mangır ve Ertem, 2016)

NOMİNAL GSYİH HEDEFLEMESİNİN ORTAYA KONULUŞU

Nominal GSYİH hedeflemesinin iki farklı uygulaması vardır. Birincisi, bir hedef büyüklük seçip buna ulaşmaya çalışmak, ikinciside bir büyüme hedefi belirleyerekbunu elde etmeye çalışmak şeklindedir. Ama genelde kastedilen büyüklükhedeflemesidir.(Doğru, 2012)

Merkez Bankası ilgili dönemde GSYİH’nın alacağı değeri açıklar ve hedef GSYİH değerinin toplam talepteki ve arzdaki değişmelere bağlı muhtemel etkilenme durumunu yok etmek için de para arzını bu doğrultuda kullanmaya çalışır. Para talebindeki değişiklikler, LM (Liquidty demand to Money) eğrisini sağa sola kaydırarak, talebin değişmesine yol açar.Böylece nominal GSYİH hedeflemesi ile merkez bankası para piyasasındakiistikrarsızlığın etkilerini nötrleyecek bir politika izleme şansına kavuşmuş olur.

NOMİNAL GSYİH HEDEFLEMESİNİN UYGULANIŞI

Bu politikada hedef, fiyatların yanında nominal bir GSYİH düzeyidir. Merkez bankası reel büyüme hedeflerindeki değişmelere enflasyon hedefini değiştirerek cevap vermektedir. Böylece istenen reel büyüme Hedeflerine ulaşmayı hedeflemektedir.(Usta, 2003)

Nominal Gelir hedeflenmesinde Merkez Bankası nominal GSYİH’yi daha önceden belirlenmiş hedefe yakın tutmaya çalışmaktadır. Nominal GSYİH hedeflemesi yapılırken reel çıktı ve enflasyon dikkate alınır.

Arz Şoklu bir gelişme ortaya çıktığında Nominal GSYİH hedeflemesinde merkez bankası enflasyon hedefini tutturmak için faizleri yükseltmek yerine belli bir süre artan enf­lasyona karşı daha esnek olacaktır. Faizlerin yüksel­mediği bu ortamda ekonomik büyüme de zarar gör­meyecektir. Faizlerin arttırılmaması ile birlikte döviz kurunda aşırı değerlenmenin de önüne geçerek Türki­ye’nin ihracat alanındaki rekabet gücünün kısa vadede azalmasının önüne geçilebilir. Merkez bankası, ekono­mi aşırı ısındığında ise enflasyon ve varlık balonlarının önüne geçmek için faizleri arttırarak nominal GSYİH hedefini tutturmaya çalışacaktır.

Mesela merkez bankası nominal GSYİH hedefi olarak Y* belirlemiş olsun. Bu durumda merkez bankası PY=Y* olmasını sağlayan bir para politikası izler. Y deki artış ve azalışlara göre para arzını ayarlamaya çalışır. Gerçekleşen nominalGSYİH hedeflenen değerin üzerine çıktığında merkez bankası para arzını kısaraktalebi frenlemeye çalışır. Tersi durumda ise para arzını arttırarak parasal genişlemeyoluyla talebi canlandırmaya çalışır. Geleneksel Keynesyen iktisat kurallarını işletir.

McCallum’a gelirsek McCallum’a göre 4 temel prensibe bakılarak Nominal GSYİH hedeflemesi için adımlar atılmalıdır.

1- Para otoritesi, doğrudan kontrol edebileceği değişkenlerin davranışlarını belirlemelidir.

2- Finans piyasalarında regülatif değişkenlerin ve teknik değişenlerin olmadığı varsayımına bağlı olunmamalıdır.

3- Para stoğu ve nominal faiz oranı merkez bankalarının çıkarları için değil; çıktı, istihdam ve enflasyonun yönünü belirlemede kullanılmalıdır.

4- Makro ekonomik bilginin limitleri dikkate alınmalıdır.

Bu dört temel presipten hareketle Parasal taban büyümesi her ay veya her çeyrek dönemde Nominal GSYİH hedefin altında kalırsa yapılmalıdır.

McCallum Kuralının basit matematiksel gösterimi şu şekildedir:

 

Bu fonksiyonda;

Bt: Para Tabanı(Rezerv+Nakit)

VB: Son dört yılın para dolaşım hızı ortalama büyüme oranı

λ: Para tepki faktörü

X: Nominal GSYİH

X*: Hedef Büyüme Oranı

Bu formüldeki son değerler çıktı ve fiyat seviyesinin istikrarı için en önemli değerlerdir ve nominal GSYİH hedeflenenden saptığında para politikası otoritesinin para tabanı büyümesini bu duruma uyumlaştırır. Eğer Nominal GSYİH hedefin altında kalırsa parasal otorite para tabanını arttırır. (Mangır ve Ertem, 2016)

Resesyon dönemlerinde daha çok başvurulan bu politika maliye ve para politikasıtarafından gerçekleştirilmeye çalışıldığından ortodoks bir politika özelliği taşır.Mesela 2008 Küresel Finansal Kriz’inde düşen GSYİH’yi yukarı çıkarmak için,merkez bankasının bir nominal GSYİH hedefi olmamasına rağmen, hükümetcephesinin Orta Vadeli Program’da GSYİH hedefleri açıklamasıylamerkez bankası da yürüttüğü enflasyon hedeflemesi rejimine zarar vermeyecekşekilde, fiyat istikrarı tedbirini elden bırakmadan, bu hedeflenen hasıla seviyesini desteklemiş ve para politikası araçlarını bu doğrultuda kullanarak bankaların dahaçok kredi kullanmalarına olanak sağlamak ve tüketimi canlandırmak için zorunlurezerv oranlarını yüzde 9’dan yüzde 6’ya indirmiş, borç verme faiz oranlarını da kademeli olarak yüzde 6,50’ler seviyesine çekmiştir. Hükümet de hedeflenen GSYİH’yi elde etmek için dayanıklı tüketim malları, beyaz eşya ve otomotivsektöründe vergileri aşağı çekerek canlanmaya yardımcı olmuştur.

 

2010 2011 2012 2013
GSYİH (milyar USD) 730 780 847 913
Kişi Başı Gelir(USD) Büyüme (%) 10043 10624 11405 12157
Büyüme (%) 6,8 4,5 5 5,5
İşsizlik (%) 12,2 12 11,7 11,4
TÜFE Yılsonu (%) 7,5 5,3 5 4,9
Cari Denge/GSYİH(%) -5,4 -5,4 -5,3 -5,2
Bütçe Açığı /GSYİH(%) ‐4,9 ‐2,8 ‐2,4 ‐1,6
AB tanımlı borç yükü (%) 42,3 40,6 38,8 36,8
FDD/GSYİH(Toplam Kamu, %) ‐0,2 0,3 0,7 1.0

Kaynak: Ali Babacan, Orta Vadeli Program (2010-2013), 16 Eylül 2009

NOMİNAL GSYİH HEDEFLEMESİNİN GEREKLİLİĞİ VE ENFLASYON HEDEFLEMESİNE ELEŞTİRİ

2008 yılında ABD başlayan ekonomik krizle birlikte ortaya çıkan likidite sıkışıklığı para politikalarının resesyonla başa çıkma başarısının sorgulanmasına neden olmuştur. Enflasyon rejimi benimseyen birçok merkez bankasının fiyat istikrarına odaklanırken finansal sistem, talep yetersizliği, işsizlik ve büyümeden kaynaklanan riskleri göz ardı etmemesi gerektiği yönünde söylemler ağırlık kazanmaya başlamıştır. Jeffrey Frankel 1990 yılında Yeni Zelanda‟da başlayan enflasyon hedeflemesi rejiminin 2008 mortgage krizi ile sona erdiğini ancak daha uygun bir hedeflemenin bulunmadığı için enflasyon hedeflemesinin işe yaramadığını artık onunda çaresi olarak nominal GSYİH hedeflemesinin kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.(Mangır ve Ertem, 2016)

1929 ve 2008 gibi iki büyük kriz sonrası Nominal GSYİH de büyük düşüşler yaşandı.Nominal GSYİH aniden düşerse ne olur? İki olasılık vardır:

1. İstihdam etkilenmeyebilir, bu durumda maaş dışı gelir tüm şokları emer.
2. İstihdam etkilenir ve insanlar daha az kazanmaya başlar.

Bu krizlerin oluşmasında en azından 2008 krizinde enflasyon hedeflemesinin pek bir işe yaramadığını söyleyecek olursak nominal GSYİH hedeflemesi iyi bir alternatif olacaktır.(Sumner, 2014)

Para politikasının kontrol alanı dışında olan vergiler, gıda fiyatları ve petrol fiyatları gibi faktörler bulunur ve arz-talep enflasyonun zaman zaman görmezden gelmesi nedeniyle enflasyon hedeflemesi kusurludur.(Gür, 2015)

Küresel kriz sonrası alternatif bir para politikası olan Nominal GSYİH hedeflemesine geçilmesinin iki sebebi vardır:
1- Kriz Öncesi çıktı ve istihdam rakamlarını yakalayabilmek.
2- Küresel finansal kriz sonrası başta Amerika merkez bankası olmak üzere birçok merkez bankasında faiz oranının sıfıra doğru düşürülmesine rağmen hızlı bir büyüme oranının yakalanamaması.
Bu iki sebebin enflasyon hedeflemesi ile kriz sonrası sağlanamaması Nominal GSYİH hedeflemesini gerekli kılmaktadır.

    NOMİNAL GSYİH HEDEFLEMESİNE İHTİYAÇ DUYAN EKONOMİLER

Nominal GSYİH hedeflemesi orta ölçekli, orta gelir düzeyindeki ülkeler için daha uygundur. Bunun sebebi ise bu ülkelerin büyük arz şoklarına ve ticaret haddi şoklarına daha çok maruz kalmasıdır. Bu tip şoklar önceden açıklanmış olan enflasyon veya döviz kuru hedeflerinin güvenilirliğine zarar verebilecek değişmelere neden olabilir.

Gelişmekte olan ülkeler dışsal şok ve arz şokları yaşandığında (petrol fiyatlarının artması, kuraklık ya da doların değer kazanması) büyümeden feragat ederek kısa vadeli faizler ile ekonomiye müdahale etmek zorunda kalmışlardır. Yine hızlı sermaye giriş ve çıkışları yaşanan gelişmekte olan ülkelerde, Merkez Bankaları kurda yaşanan dalgalanmaların önüne geçmekte yetersiz kalmışlardı.

Merkez bankası petrol fiyatları vb. negatif arz şoklarına tepki olarak faiz silahını kullanırsa ekonomi durgunluğa doğru gidecektir. Bu yüzden, küresel krizle birlikte Merkez Bankalarının yalnızca enflasyonu hedefleyen değil aynı zamanda büyüme ve istihdamı da dikkate alması gerektiği yönünde akademik çalışmaların sayısı artmıştır. Bu çalışmalardan en çok ses getireni ise Nominal GSYİH hedeflemesi olmuştur.(Frankel, 2014)

Gelişmekte olan ekonomilerde Nominal GSYİH hedeflemesi uygulaması negatif bir arz şoku yaşandığında değiştirilmeye ihtiyaç duyulmaz. Çünkü olumsuz bir arz şokunun etkisi enflasyon ve reel GSYİH arasında eşit olarak dağılmaktadır.

    NOMİNAL GSYİH HEDEFLEMESİNİN AVANTAJLARI

Nominal GSYİH hedeflemesi ile merkez bankası uzun dönem hedeflerini değiştirmeden likidite tuzağına düşse bile ileriye dönük genişletici politika beklentilerini sağlayabileceği bir hareket alanı oluşturabilir. (Mangır ve Ertem, 2016)

Küresel krizle birlikte geliştirilen Nominal GSYİH hedeflemesi ile yüksek bir enflasyon karşısında daha esnek olup kredisi olan bir para politikasını tolere etmektedir.(Mangır ve Ertem, 2016)

Nominal GSYİH’nin savunduğu bir başka nokta “Verimlilik Norm”udur. Verimlilik normu kavramı piyasada fiyat seviyesinin verimlilikteki değişimlerle ters yönde hareket etmesini ifade etmektedir. Bir ekonomide toplam faktör verimliliği artışı gerçekleştiğinde enflasyonun düşmesi gerekmektedir. Verimliliğin canlanması durumunda Nominal GSYİH hedeflemesi enflasyon hedeflemesinden daha büyük bir büyüme gerçekleştirecektir.(Mangır ve Ertem, 2016)

Nominal GSYİH hedeflemesi ekonomiyi denge seviyesinden uzaklaştıran varlık balonlarının oluşmasını tam olarak engellemez ama çıktı büyümesi normalin üstünde olduğunda enflasyon hedeflemesinden daha fazla para kısıdı koyabilecektir.(Mangır ve Ertem, 2016)

Nominal GSYİH hedeflemesi emek piyasasının istikrar kazanmasını sağlar. Nominal ücretler esnek olmadığı için, kısa dönemde nominal GSYİH artışı karlılığı arttıracak ve uzun dönemde ücretlerin yükselmesine neden olacaktır.Nominal GSYİH arzulanan enflasyon ve uzun dönem reel çıktı oranına eşit bir yol izlerse ortalama enflasyonun arzulanan enflasyon ve reel çıktı dalgalanmasına eşit olacağını böylece işsizliğin azaltılacağını belirtmektedir.(Mangır ve Ertem, 2016)

Nominal GSYİH hedeflemesi bir sonraki en iyi şey olarak düşünülebilir. İstikrarlı bir Nominal GSYİH büyüme yolu, istihdamı istikrara kavuşturma eğiliminde olacaktır Çünkü enflasyon hedefinden daha etkilidir; çünkü işverenlerin kendi ücret faturaları, Nominal GSYİH artışına, enflasyon oranından daha çok bağımlıdır.(Sumner, 2014)

Nominal GSYİH hedeflemesi ile hedeflenen reel üretim oranında bir azalma karşısında, genişletici para politikası uygulanarak Merkez Bankası otomatik olarak enflasyon hedefini tutturabilecektir. Nominal GSYİH hedeflemesinin olası avantajı Nominal GSYİH seviyesinde düşüş başladığında para arzı ve enflasyonunun buna eşlik etmesi böylece otomatik olarak reel faiz oranlarının azalması ve büyümenin yeniden hızlanmasını sağlamasıdır.(Mangır ve Ertem, 2016)

    NOMİNAL GSYİH HEDEFLEMESİNİN DEZAVANTAJLARI

Nominal GSYİH seviyede hedeflemeyi kamuoyunun tam olarak anlayamaması ve inanmama riski olacaktır. Nominal GSYİH hedeflemesi ile Reel GSYİH hedeflemesi kolaylıkla karıştırılabilir. (Usta, 2003)

Hedeflenen Nominal GSYİH düzeyinin belirlenmesinde hesaba katılması gereken çok fazla dışsal değişken olduğundan dolayı zorlukları vardır. Gerçekçi bir hedef oluşturmak da zorlanılabilir.

Açıklanan Nominal GSYİH hedefi kamuoyu tarafından düşük bulunarak, hükümeti daraltıcı bir politikaya gitmekle suçlayabilirler.(Mangır ve Ertem, 2016)

Ancak son yaşanan kriz Yeni Keynesyen para politikalarının ürünü olan enflasyon hedeflemesi rejiminin sadece yüksek büyüme (Great Moderation) dönemlerinde başarılı olduğunu göstermektedir. Sahipolduğu bir takım dezavantajlara rağmen Nominal GSYİH gibi alternatif para politikası düşük büyüme dönemlerinde ve ithalatta ara mallara bağımlı dolarizasyon süreci yaşayan ülkelerin karşılaştıkları limitleri ortadan kaldıracak güçlü bir araç olabilecektir.(Mangır ve Ertem, 2016)

     SONUÇ

Nominal GSYİH hedeflemesi ekonomik büyümeyle beraber enflasyonu da kontrol altına almayı amaçlar bunun yanında işsizliği kontrol etmek, yatırım yapılabilir bir ekonomi oluşturmak, negatif arz şoklarından dolayı meydana gelebilecek dalgalanmaları önlemek için de Nominal GSYİH hedeflemesinde bulunulur.

Sonuç olarak Nominal GSYİH Hedeflemesi Parasal otoritelerin ekonomide istikrarı sağlamak için kullanabilecekleri bir alternatiftir. Nominal GSYİH Hedeflemesinin düzgün şekilde uygulanması güçtür ama diğer merkez bankası amaçları yetersiz kaldığında ve etkinsizlik kazandığında Nominal GSYİH Hedeflemesi yapmak, özellikle gelişmekte olan ekonomiler için bir para politikası çıpası olarak iyi bir amaçtır.

Harun GENÇ

 

     KAYNAKÇA

  • CEYLAN, O. (2014) Nominal, Reel GSYİH ve GSYİH Deflatörü, [Çevrimiçi].
  • http://piyasarehberi.org/ekonomi/128-nominal-reel-gsyih-ve-gsyih-deflatoru [Erişim tarihi: 15/12/2016]
  • DOĞRU, B. (2012) MERKEZ BANKASI POLİTİKALARININ FİYAT İSTİKRARI VE DİĞER İKTİSADİ OLGULAR AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TÜRKİYE’DE ENFLASYON HEDEFLEMESİ ÖRNEĞİ . Yayımlanmamış tez (Doktora), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
  • FRANKEL, J. (2014) “NOMINAL GDP TARGETING FOR MIDDLE-INCOME COUNTRIES”, Central Bank Review. 14, s.1-14.
  • GÜR, N. (2015) MERKEZ BANKASI İÇİN ALTERNATİF HEDEFLER. IEEE Access, 1. Available from http://file.setav.org/Files/Pdf/20150309153416_merkez-bankasi-icin-alternatif-hedefler.pdf
  • MANGIR, F. ve ERTEM, C. (2016) “ALTERNATİF PARA POLİTİKASI STRATEJİSİ OLARAK NOMİNAL GSYİH HEDEFLEMESİ: KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ”, Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 31, s. 162-185.
  • SUMNER, S. (2014) “Nominal GDP Targeting: A Simple Rule to Improve Fed Performance”, Cato Journal, 34(2), s. 315-337.
  • USTA, B. (2009) Enflasyon Hedeflemesi, Gelişmekte Olan Ülkelere Uygulanabilirliği ve Türkiye Örneği, [Çevrimiçi].
  • http://www3.tcmb.gov.tr/kutuphane/TURKCE/tezler/bulentusta.pdf [Erişim tarihi: 15/12/2016]

Geribildirim

Mail adresiniz gizli kalacaktır.


Biz Kimiz?

Gayemiz, asırlardır mirasçısı olduğumuz medeniyetin gelişimine katkı sağlamak adına kurduğumuz ilim halkasındaki ilmî faaliyetleri geniş kitlelere ulaştırmaktır.

Cemiyetimizde, genç ve hareketli yazar kadromuz ile Siyaset, Hukuk, Ekonomi, Sosyoloji, Edebiyat ve Tarih gibi ilmî alanlarda gerek akademik gerekse de gündeme ilişkin yazılar kaleme alınmaktadır.


İletişim


Küçük Çamlıca Mahallesi, Filiz Sokak, No:3
Üsküdar/İstanbul