Dillere Dair Doğru Bilinen 10 Yanlış
Bugünlerde elime Semih Uçar’ın Dil Yolcusu isimli kitabı geçti. Kitabı okurken bu konuya denk geldim. Kitabı da ayrıca tanıtmak istiyorum. Semih Uçar 13 dil bilen bir poliglot. Kendisi YL ve doktora yapmış yabancı dil üzerine çalışmaları olan bir isim. Daha önce prestijli yayınevlerinden çevirdiği kitapları var. Kendisini bir süredir takip ediyorum. Yazdıklarını okuyorum ve bu alandaki çabasını görüyorum. Koridor yayınlarından çıkan 378 sayfalık bir kitap yazdı. Dil öğrenimine yönelik yanlış algıları değiştirmek istiyor. Kendisinin büyük bir takipçi kitlesi var. Farklı dillerde okumalar yapmayı ve yeni diller öğrenmeyi seviyor. Bildiği diller şunlar: Türkçe (Ana dil), İngilizce, Almanca, İspanyolca, İtalyanca, Fransızca, Latince, Sırpça-Hırvatça, Lehçe, Rusça, Farsça, Arapça ve Japonca. Birçok dile dair de araştırmalar yapıyor. Bu dillerin bir kısmına dair videoları internette var. En iyi bildiği dillerden ikisi Almanca ve İngilizce. Bu ikisine dair yıllardır ders veriyor ve bu dillere dair dil koçluğu da yapıyor. Lakin uzun süredir dil koçluğu yapmıyor farklı dillere yönelik ama bu alanda da tecrübesi var. Kariyerine müzik alanında başlasa da yabancı dil alanında da kendisini önemli derecede geliştiriyor. Bu alandaki çalışmalarıyla bence daha ünlendi ve takipçi kazandı.
Semih Uçar hayat amacını şu şekilde açıklıyor; yeşil ile renklendiriyorum.
“Hayata geliş amacınızı bir cümlede söyleyebiliyor musunuz?
Ben uzun yıllardır bu konular üzerine okuyup, düşünüp, yazan birisi olarak bu soruya rahatlıkla cevap verebileceğimi düşünürdüm.
Fakat birkaç ay önce okuduğum bir kitapta karşıma çıkan bu soruya hemen bir cevap veremedim. Birkaç gün boyunca derinlerimde bu sorunun cevabını aramam gerekti.
Ama sonunda buldum. Benim hayata geliş amacım bir cümlede şöyle:
“İstiyorum, ama yapamıyorum,” diyen insanların istediklerini yapmalarını, istediklerini başarmalarını sağlayacağım.
Hayata geliş amacım neden mi bu?
Ben, birinin, “İstiyorum ama yapamıyorum,” demesine katlanamıyorum.
Hayatta beni en çok huzursuz ve rahatsız eden şey bu:
Birinin, “istiyorum ama yapamıyorum,” demesi.
Çünkü bir pişmanlık sözü bu.
Bunu söyleyen insanın ömrünün sonuna dek pişmanlık duyacağını biliyorum.
Pişmanlık ise bir insanın tadabileceği en kötü duygu bana göre.
İçimize sızabilecek en büyük zehir pişmanlık.
Bizi günden güne öldüren bir zehir pişmanlık.
Bu yüzden de, birisinden bunu duyup da, istediği şeyi yapması için yardım etmezsem kendimi, intihar etmek üzere olan birine yardım etmiyormuş gibi hissediyorum.
Hayata geliş amacım bu yüzden de bu:
“istiyorum, ama yapamıyorum,” diyen insanların istediklerini yapmalarını, istediklerini başarmalarını sağlayacağım….
Onun eserinden doğru bilinen 10 yanlışı paylaşacağım ama ayrıntısını ekleyemeyeceğim, çünkü eseri paylaşmak demek olur bu. Lakin yine de doğru bildiğimiz yanlışları görmenizi ve bunlardan uzak durmanızı istiyorum. En azından bu doğru bilinenleri sorgulamaya bile başlasanız büyük bir başarı olur benim için de. Bir kişinin bile dil öğrenimine katkı sağlamak beni de mutlu edecektir. Dil öğreniminden daha da önemli olan o dili kullanarak araştırmalar yapmak ve akademi-kültür dünyamıza katkılar sağlamaktır bence.
Yanlış 1: “Dil en iyi veya sadece küçük yaşlarda öğrenilir” doğru mu tabii ki doğru değil. Yetişkinler bu konuda daha avantajlı ve çok fazla değişken var. Ayrıntı için kitaba bakınız mutlaka.
Yanlış 2: “Dil Öğrenmek için dile yatkın olmak gerekir” doğru mu tabii ki de hatalı. Dillerle ilgilenen birisi zaten dillerde ilerler ve ilgilenmeyenleri geçer. İlgilenen kişiler de yatkın olarak telakki edilir ama aslında böyle değildir. Kitap okuyanlara da kitaba yatkın diyebilir miyiz değil mi? Ayrıntı için kitaba bakın.
Yanlış 3: “Dil Öğrenmek için çok zeki olmak gerekir” doğru mu tabii ki çok hatalı “elbette herkes eşit derecede zeki veya yetenekli değil. Ama herkes yeterince zeki ve yetenekli.” Semih Hoca bunu alıntılamış ve dil öğreniminin IQ ile hiçbir alakası olmadığını vurgulayarak belirtiyor.
Yanlış 4: “Dil öğrenmek için bir sınıfa kapanıp ders dinlemem gerek.” Eksik ve hatalı. Okula bu kadar ve bilgi karşısında pasif kalmaya alışmış insanlar bu görüşü serdediyorlardır bence. Lakin internet, YouTube bu işi inanılmaz değiştirdi. Okulun dışında da devasa bir dünya var ve bizi bekliyor. Önemli olan ilgi alanlarımızı bulmak ve ertelemeden hemen işe koyulmak.
Yanlış 5: “Dil en iyi veya sadece, o dilin konuşulduğu ülkede öğrenilir” doğru mu tabii ki de değil “Ben yeterince emek vermediğim için dil öğrenemedim” dememiz gerekiyorken bahanelere sığınıyoruz. İclal Dağcı var malum birçok insanımız biliyor. Kendisi yurt dışına çıkmadan birçok dil öğrendi ve bu algıyı kırdı diye düşünmek istiyorum ben.
Yanlış 6: “Dil Öğrenmek için uzun yıllara ihtiyacım var.” Uzun yıllar okullarda dil dersi görmemize rağmen öğrenemiyoruz değil mi o zaman mesele zaman değilmiş diyor Uçar. Mesele olayın farklı bir boyutu. Kitabı inceleyin…
Yanlış 7: “Dil Öğrenmek için çok paramın olması gerekir” Tarihin hiçbir döneminde dil öğrenmek isteyenin elinin altında bu kadar çok ücretsiz veya çok cüzi ücretli imkân yoktu” Zannediyorum Uçar Hoca burada meseleyi anlatmış, ek bir söze hacet yok
Yanlış 8: “Dil Öğrenmek için çok zamanımın olması gerekir” doğru mu tabii ki de yanlış Günde 5 saate ihtiyacınız yok ama kafelerde ömür geçiren gençler yarım saat bile bulamıyorum dememeli değil mi? Yani günde yarım saat, bir saat insanlarımız çoğu bulabilir ve öğrenebilir
Yanlış 9: “Dil Ancak Gramer Kitaplarıyla Öğrenilir.” Doğru mu el-Hakk doğru değil. Öyle olsaydı okullardan mezun olanlar zaten öğrenmiş olurlardı, gramer çalışmak ve öğrenmek dili bildiğinizi göstermez, kullanılmazsa zaten unutulur.
Yanlış 10: “Dil öğrenmek için doğru tek bir teknik vardır” doğru mu zinhar yanlış “sihirli bir teknik” veya değnek yok maalesef. Onlarca teknik var. Dillerle haşır neşir olunca burada bir “sır” olmadığını “yolun kendisinin sır” olduğunu anlıyorsunuz.
Semih Uçar’ın kitabından bir alıntı. Buradaki maddeler daha ayrıntılı bir şekilde Dilin Yolcusu isimli kitapta işleniyor, mutlaka göz atın. Kafanıza takılı bir madde olursa veya kitabın size rehberlik etmesini isterseniz güzel olur. Dile çalıştığınız vaktin ama bu kesinlikle dile çalışırken yapılmalı yüzde 5-15’ini metot öğrenmeye harcarsanız güzel olur gençler…
Semih Uçar’ın kalemine sağlık.
Ozan Dur