YAHUDİLERİN KULLANDIĞI GİZEMLİ DİLLER

BATI ASYA

Yahudilerin kullandığı İbranice, Yidiş ve Loterai Dillerinin Hikâyesi

Yahudiler tarih boyunca sık sık göç etmek zorunda kalmışlardır. Daha fazla özgürlük ve güvenlik bulabilecekleri yerlere yönelmiş, bu nedenle zamanla “serseri Yahudi” ifadesi kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle bir Yahudi’nin Hz. İsa çile yolunda yürütülürken “hızlı yürü” demesi üzerine Hz. İsa’da ona beddua etmiştir ve bu kişi sonsuza kadar dolaşmakla cezalandırılmıştır. Bu durumun efsane olması yüksek olmakla birlikte Yahudilerin durumunu da yansıtmaktadır. Yahudiler tarih boyunca hiç bir yerde yurt tutamamış ve sürekli göç halinde olmuşlardır. Bununla birlikte maruz kaldıkları baskı ve zorluklar, aralarında güçlü bir dayanışma ve aidiyet duygusu oluşturmuştur. Akrabalık bağlarına büyük önem veren Yahudiler, toplum içinde kendilerine açık olan meslek dallarında faaliyet göstermeye çalışmışlardır. Hristiyanlara yasak olan faiz gibi alanlara girebilmiş ve bazıları bu sayede büyük servetler edinmiştir. 

Yahudiler de okuma-yazma oranları yüksekti ve bu onların önemli görevlere gelebilmelerini sağladı. Hristiyanlık, Yahudilik ve İslam’ın kitabi dinler olması, dinin mensuplarını bunu okumalarını gerektirmiştir. Yahudilikte bununla birlikte kadınların Tevrat okuması yasaktır ama erkekler ilime tarih boyunca büyük önem vermişlerdir. Seküler hareketlerin arttığı bir dönemde Haredilik gibi tepkisel akımlar doğmuş ve bunlar kendilerini sadece dini ilimlere adamışlardır. Haredilerde akıllı telefon kullanmak özel izne tabiidir. Haredilerin diğer seküler Yahudilerle irtibata geçmeleri de yasaktır.

Siyonizm de Batı’nın bu antisemitizm tavrından ortaya çıkmıştır. Yahudiler, İslam dünyasında yüksek kültür oranına sahipken Batı ülkelerinde zenginleri hariç “hayvan” yerine adeta konulmuşlardır. Şehir merkezlerinden uzaklaştırılmışlar ve ticareti canlandıracak bir millet olarak görülmüşlerdir. Bunun da sebebinin birçok ülkelerdeki diğer Yahudilerler akrabalık bağları ve dillere vukufiyetleri örnek olarak gösterilebilir. Ermeniler de Yahudiler gibi ticareti canlandırmak için özel olarak belli bölgelere yerleştirilen milletlerdendir. Her iki millet de Osmanlı da önemli görevlere gelmişlerdir.

Fransa gibi bir ülkede Yahudiler orduya dahi girebiliyorken Dreyfus davası “hortlamıştır”. Almanya gibi Yahudileri asimile etmeyi başarmış bir ülkede Holokost (Şoa) meydana gelmiştir. Bu ikisi Yahudi fikir adamları için büyük bir kırılma olmuş ve artık Avrupa’da yaşanılamayacağına karar verilmiştir. Yahudiler, Almanya’dan Yahudileri kurtaran ABD’ye sığınmıştır. Bununla birlikte İngilizlerin tohum olarak fikrini ektikleri Siyonizm’i harekete geçirmişlerdir.

Yahudiler zor ortamlarda yaşıyorlardı. Ticaret ile uğraştıklarından sürekli seyahat ediyorlardı. Bu durumlarda uyanık olmak ve tehlike anında eyleme geçmek zorundaydılar. Bu gibi sebeplerden dolayı tehdit dönemlerinde Yahudiler, dış dünyadan gizlenmek ve anlaşılmamak amacıyla farklı diller kullanma yoluna gitmişlerdir. Örneğin İbranice, uzun süre konuşma dili olarak kullanılmasa da bazı Yahudiler tehlike anlarında veya gizli iletişim kurmak istediklerinde bu dili şifreli biçimde kullanmışlardır. İbranice uzun yıllar sadece ibadet dili olarak kullanılıyordu. Bizdeki Arapça gibi düşünebiliriz. İnsanlarımız 50 yıl ezan duysalar da Allahu ekber ne demek bilemeyebilirler. Yahudiler de İbranice bilmiyorlardı. Sadece Tevrat ile ilgilenenlerin öğrendiği bir dildi ve Emansipe oldukları dönemde seküler eğitime ve seküler dillere daha çok önem gösteriyorlardı. İbranice ise 2 bin yıl gibi bir süre kullanılmamıştı. Ama bazı Yahudiler bu dili öğreniyor ve gizli iletişim için kullanılıyorlardı.

İran’da da Yahudilerin ortamı her zaman güllük gülistanlık değildi. Yahudilerin birinin İsrail’e göç ettikten sonra anlattıkları bir hatıra kesitine denk gelmiştir. İranlı dindar Müslümanlar örneğin bakkal Yahudiler necis diye elinden para almıyormuş ve parayı masanın üzerine koydurtuyor öyle parayı alıyormuş. Anlaşılıyor ki Yahudiler burada da gettolarda yaşamak zorundadır. Zor zamanlar yaşamış olabilirler ama İslam hayatlarını aslında çok kolaylaştırmıştır. Hristiyanlar, Yahudileri önce “Tanrı Katili” olarak gördüler. Sonrasında ırk araştırmalarında “düşük ırk” olarak görüldüler. İslam dünyası bu tarz gelişmelere kapı aralamadı.

Yahudiler zor durumda yaşamalarına binaen yerel dilleri kendi aralarında kullanıyorlardı. Bu dilleri Yahudi olmayanlar kolay kolay anlayamıyorlardı. Araştırmalar, İran Yahudilerinin kullandığı “Loterai” adlı bir dilin varlığını da ortaya koymaktadır. Aramice ve İbranice karışımı olan bu dil, özellikle tehdit altında olunduğunda tercih edilmiştir. Günümüzde ise Loterai, yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Yok olma tehlikesi ise İsrail’in devlet kurulunca tek dil (melting pot) politikası uygulamasıdır. Bu diğer dillerin yok olmasına ve İbranicenin daha da kalıcı hale gelmesine sebep olmuştur.

Modern dönemde, İsrail ordusunda görev yapan askerlerin ve gizli operasyonlarda bulunan kişilerin, anlaşılmamak adına “Yidiş” gibi başka dilleri kullandıkları gözlemlenmektedir. Yahudiler tarih boyunca bu tür gizli ve koruyucu dil pratiklerini sürdürmüşlerdir. Askerler, Yidiş’i tercih ediyorlardı çünkü Filistinliler arasında da çok fazla İbranice bilen bulunmaktadır. İş ve eğitim gereği Filistinliler de İbranice öğreniyorlar. Gazze’de yaşayanlar da öğrenip meclis konuşmalarını vs mutlaka dinliyorlar. Çünkü tehdit altında olduklarından gelişebilecek politikalara önleyici hamle yapmaları lazımdır.

Daha derin araştırmalar yapılması dileğiyle...

Ozan Dur

Ozan DUR
Ozan DUR

Ozan Dur, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Tarih Bölümü’nden mezun olup, İngilizce, Osmanlıca, Farsça, Arapça ve İbranice öğrenerek dil alanında uzmanlaştı. Humboldt Üniversitesi, İmam Humeyni Üniversit ...

Yorum Yaz