İlim ve Medeniyet

OSMANLI DEVLETİ’NDE SOSYAL YAPI

Osmanlı’da sosyal yapı; yöneticiler yani askeri zümre ve yönetilen tabakayı oluşturan reayadan oluşmaktaydı. Askeri zümreye tımar sisteminden, hazineden ve vakıflardan gelir ayrılmaktadır. Reaya ise üretim yapan, vergi veren zümreden oluşmaktaydı.

Yönetici sınıfı ilmiye, kapı kulları ve tımarlı sipahiler meydana getirmektedir. Yönetilen zümre yani reaya yerleşik köylü ve şehirlilerden oluşmaktaydı. Köylüler tımar ve vakıf gibi zirai toprakların reayasıdır. Şehirliler ise esnaf ve tüccarlardan ibarettir.

Reaya, dini yönden müslümanların oluşturduğu müslim ve gayri müslimlerin oluşturduğu zımmî grup olmak üzer ikiye ayrılmaktadır. Bu gayri müslim zümre devlete cizye verirdi.

Hukuki açıdan ise, hür ve köle olmak üzere ikiye ayrılmaktaydı. Osmanlılar köleliği bir eğilim kurumu ve hür emeğin alternatifi olarak kullanmışlardır. Devşirme sistemiyle bunları idari ve siyasi mekanizmanın merkezine yerleştirmişlerdir.

17.yüzyıldan itibaren ‘Ayan’ denilen yeni bir sosyal zümre ortaya çıkmıştır. Devlet, Ayan denilen zümreyi kabul etmek durumunda kalmış ve bunlara resmi bir hürriyet vermiştir. Merkezi otoritenin zayıflaması anlamına gelmekteydi.

OSMANLI DEVLETİ’NDE TIMAR SİSTEMİ NEDİR?

OSMANLI DEVLETİ’NDE VAKIF SİSTEMİ

OSMANLI DEVLETİ’NDE BİLİMİN ÖNCÜLERİ

Exit mobile version