B1 SEVİYE İNGİLİZCE KELİMELERİ | İlim ve Medeniyet

Bu yazımızda sizlerle B1 Seviye İngilizce Kelimelerini paylaşmak istiyoruz. Oxford’un hazırladığı liste içerisinden B1 seviye olanları seçip, karşılarına Türkçelerini yazdık. Umarım faydalı olur. Öğrenmek isteyenler ile paylaşabilirsiniz. Bunlar elinizin altında bulunsun, lakin ezberlemeye çalışmamanızı tavsiye ederim. Bunun sebebi ise kelimelerin doğal yollardan öğrenilmesi gerektiğidir. Yani okuma ve dinleme ile kelimeleri bağlamıyla birlikte öğrenmelisiniz. Deftere de bir cümle içinde kaydetmeyi unutmayın. Kolaylıklar dilerim…

Not: Bazı kelimelerin isim olarak anlamı farklı olabilir veya fiil olarak anlamı farklı olabilir. İlk başta yanlış diye düşünmeyin ve aşağıdaki kısaltmaları dikkatlice okuyun. Kelimelerin yanındaki parantezlerde yazanı da dikkatle okuyun. Umarım fayda sağlar. Hayırlı olur umarım.

Kısaltmalar

N: noun: İsim

V: Verb: Fiil

Adj: Adjective: Sıfat

Adv: Adverb: Zarf

Prep: Preposition: Edat

 

 

İngilizce Türkçe Telaffuz
Absolutely (adv) Kesinlikle
Access (n., v) Erişim, erişmek
Accommodation (n) Konaklama
account (n) Hesap
achievement (n) Başarı
Act (n) Eylem, yasa, rol, fiil
Ad (n) Reklam
Addition (n) Ek, ilave
Admire (v) Hayran olmak, hayranlık duymak
Admit (v) İtiraf etmek, kabul etmek
Advanced (adj) İleri
Advise (v) Tavsiye etmek
Afford (v) Parası yetmek, almaya gücü yetmek
Age (v) Yaşlanmak
Aged (adj) Yaşlı
Agreement (n) Antlaşma
Ahead (adv) İlerisi, ilerde
Aim (v., n) Amaç, hedef, amaçlamak
Alarm (n) Alarm
Album (n) Albüm
Alcohol (n) Alkol
Alcoholic (adj) Alkolik
Alternative (adj) Alternatif
Amazed (adj) Şaşkın
Ambition (n) Hırs
Ambitious (adj) Hırslı
Analyse (v) Analiz etmek
Analysis (n) Analiz
Announce (v) Duyurmak, bildirmek
Announcement (n) Duyuru, bildiri
Annoy (v) Rahatsız etmek
Annoyed (adj) Sinirli, kızgın
Annoying (adj) Rahatsız edici
Apart (adv) Ayrı, ayrı olarak
Apologize (v) Özür dilemek
Application (n) Aplikasyon
Appointment (n) Tayin, atama
Appreciate (v) Takdir etmek, beğenmek
Approximately (adv) Yaklaşık olarak
Arrest (v., n) Tutuklama, hapis
Arrival (n) Varış
Assignment (n) Görevlendirme, ödev atama
Assist (v) Yardım etmek
Atmosphere (n) Atmosfer
Attach (v) Yapışmak, bağlanmak
Attitude (n) Tutum, davranış
Attract (v) Cezbetmek
Attraction (n) Çekicilik, atraksiyon
Authority (n) Otorite
Average (v) Ortalama
Award (v) Ödül
Aware (adj) Farkında, uyanık
Backwards (adv) Geriye, ters olarak
Bake (v) Fırında pişirmek
Balance (n., v) Denge, Dengede tutmak
Ban (v., n) Yasak, yasaklamak
Bank (river) (n) Nehir kıyısı
Base (n., v) Üs, baz, temel, dayandırmak
Basic (adj) Basit
Basis (n) Temel
Battery (n) Baterya
Battle (n) Savaş, mücadele
Beauty (n) Güzellik
Bee (n) Arı
Belief (n) İnanç
Bell (n) Zil
Bend (v., n) Viraj, dönemeç, eğilmek, bükülmek
Benefit (v) Yararlanmak
Better (n) Daha iyi
Bite (v., n) Isırmak, ısırık
Block (n., v) Blok, engellemek
Bomb (n., v) Bomba, bombalamak
Border (n) Sınır
Bother (v) Rahatsız etmek
Branch (n) Dal, bölüm
Brand (n., v) Marka
Brave (adj) Cesur
Breath (n) Nefes, soluk
Breathe (v) Nefes almak
Breathing (n) Soluk, soluma
Bride (n) Gelin
Bubble (n) Kabarcık
Bury (v) Gömmek
Calm (n) Sakinlik
Campaign (n., v) Kampanya, mücadele vermek
Campus (n) Kampüs
Candidate (n) Aday, namzet
Cap (n) Başlık, kapat, kep
Captain (n) Kaptan
Careless (adj) Umursamaz, ilgisiz
Category (n) Kategori
Ceiling (n) Tavan
Celebration (n) Kutlama
Central (adj) Merkezi
Centre (v) Yoğunlaşmak, merkezde toplamak
Ceremony (n) Seremoni
Chain (n) Zincir
Challenge (n) Meydan okuma
Champion (n) Şampiyon
Channel (n) Kanal
Chapter (n) Bölüm
Charge (n., v) Şarj, şarj etmek
Cheap (adv) Ucuz
Cheat (v., n) Aldatma, hile, aldatmak
Cheerful (adj) Neşeli
Chemical (adj., n) Kimyasal, kimyasal madde
Chest (n) Göğüs
Childhood (n) Çocukluk
Claim (v., n) İddia, iddia etmek
Clause (n) Fıkra, ibare
Clear (v) Açıklamak
Click (v., n) Çıt, çıtırtı, tık sesi çıkarmak
Client (n) Müşteri
Climb (n) Tırmanış
Close (adv) Yakından, civarında, sularında
Cloth (n) Elbise
Clue (n) İpucu
Coach (v) Koç
Coal (n) Kömür
Coin (n) Madeni para
Collection (n) Koleksiyon
Coloured (adj) Renkli
Combine (v) Birleştirmek
Comment (v) Yorum yapmak
Commercial (adj., n) Ticari, kârlı
Commit (v) İşlemek (suç vs)
Communication (n) İletişim
Comparison (n) Mukayese, kıyas
Competitive (adj) Rekabetçi, hırslı
Competitor (n) Yarışmacı, rakip
Complaint (n) Şikayet, yakınma
Complex (adj) Komplex
Concentrate (v) Yoğunlaşmak
Conclude (v) Sonuçlandırmak
Conclusion (n) Sonuç
Confident (adj) Kendiden emin
Confirm (v) Doğrulamak
Confuse (v) Kafasını karıştırmak
Confused (adj) Kafası karışmış
Connection (n) Bağlantı
Consequence (n) Sonuç
Consist (v) -den meydana gelmek, var olmak
Consume (v) Tüketmek
Consumer (n) Tüketici
Contact (n., v) Temas, irtibat kurmak
Container (n) Konteyner
Content (n) İçerik
Continuous (adj) Sürekli, kesintisiz
Contrast (n., v) Zıtlık, tezat, karşılaştırmak
Convenient (adj) Uygun
Convince (v) İkna etmek
Cool (v) Soğutmak
Costume (n) Kostüm
Cottage (n) Yazlık ev
Cotton (n) Pamuk
Count (n) Sayı
Countryside (n) Kırsal kesim
Court (n) Mahkeme
Cover (n) Kılıf, örtü
Covered (adj) Örtülü
Cream (adj) Krem
Criminal (adj) Suçlu
Cruel (adj) Zalim, acımasız
Cultural (adj) Kültürel
Currency (n) Döviz, para birimi
Current (adj) Cari, şuan ki, şimdiki
Currently (adv) Halen, şu anda
Curtain (n) Perde
Custom (n) Gelenek, örf
Cut (n) Pay, kesik
Daily (adv) Günlük
Damage (v) Zarar vermek
Deal (n) Antlaşma
Decade (n) On yıl
Decorate (v) Süslemek
Deep (adv) İçten, karanlık
Define (v) Tanımlamak, belirtmek
Definite (adj) Belirli, belli
Definition (n) Tanım, anlam
Deliver (v) İletmek
Departure (n) Çıkış
Despite (prep) -e rağmen
Destination (n) Varış
Determine (v) Karar vermek
Determined (adj) Kararlı
Development (n) Gelişmiş
Diagram (n) Grafik, şema
Diamond (n) Elmas
Difficulty (n) Zorluk
Direct (adv) Hemen, sapmadan, kısa yoldan
Directly (adv) Doğrudan doğruya
Dirt (n) Kir, pislik
Disadvantage (n) Dezavantaj
Disappointed (adj) Hayal kırıklığına uğramış
Disappointing (adj) Hayal kırıklığı yapan
Discount (n) İndirim
Dislike (v., n) Beğenmemek, hoşlanmama
Divide (v) Bölmek
Documentary (n) Belgesel
Donate (v) Bağış yapmak
Double (adv) İki kat, iki misli
Doubt (n., v) Şüphe, şüphelenmek
Dressed (adj) Giyinmiş, giyinik
Drop (n) Düşüş, düşme, damla
Drum (n) Davul
Drunk (adj) Sarhoş
Due (adj) Vadesi dolmuş, münasip
Dust (n) Toz
Duty (n) Görev
Earthquake (n) Deprem (Allah muhafaza)
Eastern (adj) Doğulu
Economic (adj) Ekonomik
Economy (n) Ekonomi
Edge (n) Sınır
Editor (n) Editör
Educate (v) Eğitmek, terbiye etmek
Educated (adj) Eğitimli
Educational (adj) Eğitimsel
Effective (adj) Etkili
Effectively (adv) Etkili bir şekilde
Effort (n) Efor, çaba
Election (n) Seçim
Element (n) Element
Embarrassed (adj) Utanmış
Embarrassing (adj) Utanç verici
Emergency (n) Acil
Emotion (n) Duygu
Employment (n) İş verme, istihdam
Empty (v) Boşaltmak
Encourage (v) Cesaretlendirmek
Enemy (n) Düşman
Engaged (adj) Bağlanmış, meşgul
Engineering (n) Mühendislik, teknik
Entertain (v) Eğlendirmek
Entertainment (n) Eğlence
Entrance (n) Giriş
Entry (n) Giriş, giriş yeri
Environmental (adj) Çevre, çevresel
Episode (n) Parça, bölüm
Equal (adj., v) Denk, eşit, eş değerde olmak
Equally (adv) Eşit olarak
Escape (v., n) Kaçış, kaçmak
Essential (adj) Önemli
Eventually (adv) Eninde sonunda
Examine (v) Muayene etmek, incelemek, yoklamak
Except (conj) -haricinde, – dışında
Exchange (n., v) Mübadele, değiş tokuş etmek
Excitement (n) Heyecan
Exhibition (n) Sergi
Expand (v) Genişletmek
Expected (adj) Beklenen, umulan
Expedition (n) Sefer, acele, çabukluk
Experience (v) Başına gelmek, tatmak, maruz kalmak
Experienced (adj) Tecrübeli, deneyimli
Experiment (v) Deney yapmak
Explode (v) Patlatmak, patlamak
Explore (v) Keşfetmek
Explosion (n) Patlama
Export (n., v) İhracat, ihraç etmek
Extra (adv) Ayrıca, ek olarak
Face (v) Göğüs germek, yüzleşmek
Fairly (adv) Adil bir şekilde
Familiar (adj) Tanıdık
Fancy (v., adj) Süslü, çok sevmek, hoşlanmak
Fascinating (adj) Büyüleyici
Fashionable (adj) Modaya uygun
Fasten (v) Hızlandırmak
Favour (n) İyilik
Fear (v) Korkmak
Feature (v) Önem vermek, belirtmek
Fence (n) Çit
Fighting (n) Dövüş
File (n) Dosya
Financial (adj) Finansal
Fire (v) Kovmak, ateş atmak
Fitness (n) Fitness
Fixed (adj) Durağan, sabit
Flag (n) Bayrak
Flood (n., v) Su baskını, sel basmak
Flour (n) Un
Flow (v., n) Akmak, debi
Fold (v) Katlamak
Folk (n., adj) Halk, halka ait
Following (n) Takip eden
Force (n., v) Güç, kuvvet, zorlamak
Forever (adv) Sonsuza dek
Frame (n., v) Çerçeve, çerçevelemek
Freeze (v) Dondurmak
Frequently (adv) Sıklıkla
Friendship (n) Dostluk
Frighten (v) Korkutmak
Frightened (adj) Ürkmüş, korkan
Frightening (adj) Korkutucu
Frozen (adj) Donmuş
Fry (v) Kızartmak
Fuel (n) Yakıt
Function (n) İşlev
Fur (n) Kürk
Further (adv) Daha ileri
Garage (n) Garaj
Gather (v) Toplamak, toplanmak
Generally (adv) Genellikle
Generation (n) Jenerasyon, nesil
Generous (adj) Cömert
Gentle (adj) Nazik
Gentleman (n) Centilmen
Ghost (n) Hayalet
Giant (n) Dev
Glad (adj) Memnun
Global (adj) Global
Glove (n) Eldiven
Goods (n) Mal, yük
Grade (n) Sınıf, rütbe
Graduate (n., v) Mezun, mezun olmak
Grain (n) Tahıl, tane
Grateful (adj) Minnettar
Growth (n) Gelişme, büyüme
Guard (n., v) Muhafız, korumak
Guilty (adj) Suçlu
Hand (v) Yardım etmek, el vermek
Hang (v) Asmak
Happiness (n) Mutluluk
Hardly (adv) Zorlukla
Hate (n) Nefret
Head (v) Yönetmek, baş olmak
Headline (n) Manşet
Heating (n) Isınma
Heavily (adv) Aşırı derecede, ağır bir şekilde
Helicopter (n) Helikopter
Highlight (v., n) Altını çizmek, vurgulamak, önemli olay
Highly (adv) Çok iyi, yüksek derecede
Hire (v) Kiralamak
Historic (adj) Tarihi
Historical (adj) Tarihsel
Honest (adj) Dürüst
Horrible (adj) Korkunç
Horror (n) Korku
Host (n) Ev sahibi
Hurricane (n) Kasırga
Hurry (n., v) Acele, acele etmek
İdentity (n) Kimlik
İgnore (v) Görmezden gelmek
İllegal (adj) İllegal
İmaginary (adj) Hayali
İmmediate (adj) Acil, hemen
İmmigrant (n) Göçmen
İmpact (n., v) Etki, etkilemek
İmport (n., v) İthal, ithal etmek
İmportance (n) Önem
İmpression (n) Etki, izlenim
İmpressive (adj) Etkileyici
İmprovement (n) Gelişme
İncredibly (adv) İnanılmaz bir şekilde
İndeed (adv) Aslında, gerçekte
İndicate (v) Göstermek, işaret etmek
İndirect (adj) Dolaylı
İndoor (adj) Kapalı mekan, evde
İndoors (adv) İçeride, ev içinde
İnfluence (n., v) Etki, etkilemek, nüfuz, tesir, tesir etmek
İngredient (n) Bileşenler, içerik
İnjure (v) Sakatlamak, incitmek
İnjured (adj) Yaralı
İnnocent (adj) Masum
İntelligence (n) Zeka
İntention (n) Niyet
İnvest (v) Yatırım yapmak
İnvestigate (v) Soruşturmak
İnvolved (adj) İlgili, karmaşık, girift
İron (n., v) Demir, ütü, ütülemek
İssue (n) Konu, mevzu
Journal (n) Gazete
Judge (n., v) Yargı, yargılamak
Jeen (adj) Hevesli
Keyboard (n) Klavye
Kick (v., n) Tekme, tekmelemek
Killing (n) Öldürme, katletme
Kiss (v., n) Öpmek, öpücük
Knock (n) Vuruş, çalma (kapı vs)
Label (n., v) Etiket, etiketlemek
Laboratory (n) Laboratuvar
Lack (n., v) Yokluk, eksik olmak
Latest (adj) Son, son çıkan yenilikler
Layer (n) Katman, tabaka
Lead (n) Kurşun, öncü
Leading (adj) Öncülük eden, önde olan
Leaf (n) Yaprak
Leather (n) Tüy
Legal (adj) Legal, yasal
Leisure (n) Boş vakit
Length (n) Uzunluk
Level (adj) Düz, dengeli
Lie (v., n) Palavra söylemek, yatmak, uzanmak, palavra, yalan
Like (n) Beğeni
Limit (n., v) Sınır, limit, sınırlandırmak
Lip (n) Dudak, kenar, ağız
Liquid (n., adj) Sıvı, likit, akıcı
Literature (n) Edebiyat
Live (adj., adv) Yaşam, hayat, canlı
Living (adj., n) Canlı, yaşam, geçinme
Local (n) Yerel
Locate (v) Yerini saptamak, yerini bulmak
Located (adj) Yeri bulunmuş, tespit edilmiş
Location (n) Lokasyon
Lonely (adj) Yalnız, tek başına
Loss (n) Kayıp, zarar
Luxury (n) Lüks
Mad (adj) Çılgın, deli
Magic (n., adj) Sihir, sihirbazlık
Mainly (adv) Çoğunlukla
Mall (n) Alışveriş merkezi
Management (n) İşletme, idare
Market (v) Pazarlamak, alışveriş yapmak
Marketing (n) Pazarlama
Marriage (n) Evlilik
Meanwhile (adv) Aynı anda, bu sırada, iken
Measure (v., n) Ölçü, önlem, tedbir, ölçmek
Medium (adj) Orta
Mental (adj) Akli, zihinsel
Mess (n., v) Karışıklık, alt üst etmek, karıştırmak
Mild (adj) Ilıman, hafif
Mix (v., n) Karıştırmak, karışım
Mixture (n) Karışım
Mood (n) Mod
Move (n) Hareket
Mud (n) Çamur
Murder (n., v) Öldürme, cinayet, cinayet işlemek (Allah muhafaza)
Muscle (n) Adale, kas
Musical (n) Müzikal
Mystery (n) Gizem
Nail (n) Çivi
Narrative (n., adj) Anlatı, hikaye tarzında
Nation (n) Ulus
Native (adj., n) Yerli, yerli kimse
Naturally (adv) Doğal olarak
Necessarily (adv) Muhakkak, mutlaka
Need (v) Gerekmek
Needle (n) İğne
Neighbourhood (n) Komşuluk
Net (n)
Next (n) Gelecek
Normal (n) Normal
Northern (adj) Kuzeyli
Note (v) Not etmek
Now (conj) -dığı için, madem ki
Nuclear (adj) Nükleer
Obvious (adj) Açık, anlaşılır
Obviously (adv) Açıkça
Occasion (n) Fırsat
Occur (v) Olmak, meydana gelmek
Odd (adj) Garip
Official (adj) Resmi
Old-fashioned (adj) Eski, çağdışı
Operation (n) Operasyon
Organized (adj) Teşkilatlı, organize olmuş
Organizer (n) Organizatör
Original (n) Orijinal
Originally (adv) Orijinal olarak
Outdoor (adj) Açık hava, yapı dışı
Outdoors (adv) Açıkta, açık havada
Pack (n) Paket, ambalaj
Package (n) Paket, koli
Painful (adj) Ağrılı, sancılı
Pale (adj) Solgun
Pan (n) Tava
Participate (v) Katılmak
Particularly (adv) Özellikle, ayrıntılı olarak
Passion (n) Hırs, tutku
Path (n) Yol, patika
Payment (n) Ödeme
Peaceful (adj) Barışçıl
Percentage (n) Yüzde
Perfectly (adv) Mükemmel olarak, eksiksiz
Performance (n) Performans
Personally (adv) Şahsen, bizzat
Persuade (v) İkna etmek
Photographer (n) Fotoğrafçı
Photography (n) Fotoğrafçılık
Pipe (n) Boru, çubuk
Place (v) Yerleştirmek
Planning (n) Planlama
Pleasant (adj) Güzel, zevkli
Pleasure (n) Zevk, haz, keyif
Plot (n) Hikayenin konusu, komplo
Poem (n) Şiir
Poet (n) Şair
Poetry (n) şiir
Point (v) Önemine işaret etmek
Poison (n., v) Zehir, zehirlemek
Poisonous (adj) Zehirli
Policy (n) Polis
Political (adj) Siyasi
Politician (n) Siyasetçi
Politics (n) Siyaset
Port (n) Liman
Portrait (n) Portre
Possibly (adv) Muhtemelen
Pot (n) Tencere
Pour (v) Dökmek
Poverty (n) Fakirlik
Powder (n) Toz
Powerful (adj) Güçlü
Practical (adj) Kullanışlı, pratik
Pray (v) Dua etmek, namaz kılmak
Prayer (n) Dua
Prediction (n) Tahmin
Prepared (adj) Hazır
Presentation (n) Sunum
Press (v., n) Basın, basmak
Pressure (n) Baskı
Pretend (v) Mış gibi davranmak
Previous (adj) Önceki,evvelki
Previously (adv) Önceden, daha önce
Priest (n) Papaz, rahip
Primary (adj) Ana, birincil
Prince (n) Prens
Princess (n) Prenses
Printing (n) Basım, baskı
Prisoner (n) Mahkum
Private (adj) Özel
Producer (n) Yapımcı, üretici
Production (n) Üretme, yapım
Profession (n) Meslek, uğraşı
Profit (n) Çıkar, fayda
Program (v) Programlamak
Promote (v) Teşvik etmek, terfi ettirmek
Proper (adj) Doğru, düzgün
Properly (adv) Düzgün bir şekilde
Property (n) Mülkiyet
Protest (n., v) Protesto, karşı çıkmak, eylem yapmak
Proud (adj) Gururlu
Prove (v) Kanıtlamak, ispat etmek
Punish (v) Cezalandırmak
Punishment (n) Ceza
Qualification (n) Vasıt, nitelik
Qualified (adj) Nitelikli, vasıflı
Qualify (v) Vasıflandırmak, nitelendirmek
Queue (n., v) Kuyruk, sıra
Quit (v) İstifa etmek
Quotation (n) Alıntı
Quote (v., n) Alıntı yapmak, aktarılan söz
Race (people) (n) Irk
Racing (n) Yarış
Rare (adj) Ender, nadir
Rarely (adv) Nadiren
Reaction (n) Reaksiyon
Reality (n) Gerçek
Receipt (n) Alındı, makbuz
Recommendation (n) Tavsiye
Reference (n) Referans
Reflect (v) Yansıtmak
Regularly (adv) Düzenli olarak
Reject (v) Reddetmek
Relate (v) İlgili olmak, ait olmak
Related (adj) Bağlantılı, ilişkili
Relation (n) İlişki
Relative (adj., n) Nispi, göreceli, hasım, akraba
Relaxed (adj) Rahatlamış, rahat
Relaxing (adj) Rahatlatıcı
Release (v., n) Serbest bırakmak, tahliye
Reliable (adj) Güvenilir
Religion (n) Din, inanç
Religious (adj) Dindar
Remain (v) Kalmak
Remind (v) Hatırlatmak
Remote (adj) Uzak
Rent (n., v) Kira, kiralamak
Repair (n) Onarım, tamirat
Repeat (n) Yinelemek, tekrarlamak
Repeated (adj) Yinelenen
Represent (v) Temsil etmek, yansıtmak
Request (v) Rica etmek, talep etmek
Require (v) Gerekmek, ihtiyacı olmak
Reservation (n) Rezervasyon
Resource (n) Kaynak
Respect (n., v) Hürmet, saygı, saygı göstermek
Responsibility (n) Sorumluluk
Responsible (adj) Sorumlu, mesul
Result (v) Sonuç vermek, sonucu olmak
Retire (v) Emekli olmak
Retired (adj) Emekli
Revise (v) Gözden geçirerek düzeltmek
Ring (n) Yüzük
Rise (n) Artış, yükseliş
Risk (n., v) Risk, risk oluşturmak
Robot (n) Robot
Roll (v., n) Rulo, yuvarlanmak
Romantic (adj) Romantik
Rope (n) Halat, ip
row (n) Sıra, dizi
Royal (adj) Asil, krala ait
Rugby (n) Rugbi
Rule (v) Yönetmek
Safety (n) Güvenlik
Sail (n) Yelkenli, denize açılmak
Sailor (n) Gemici, denizci
Sample (n) Örnek, numune
Sand (n) Kum
Scan (v) Taramak
Scientific (adj) Bilimsel
Sculpture (n) Heykel
Security (n) Güvenlik
Seed (n) Tohum
Sensible (adj) Mantıklı, akla uygun
Separate (v) Ayırmak, ayrılmak
Seriously (adv) Ciddi bir şekilde
Servant (n) Hizmetçi
Setting (n) Ortam, ayar
Shake (n) Sarsma, titreme
Share (n) Hisse, pay
Sharp (adj) Keskin
Shelf (n) Raf
Shell (n) Kabuk
Shift (n) Değişim
Shine (v) Parıldamak
Shiny (adj) Parlak
Shoot (v) Film çekmek, ateş etmek
Shy (adj) Utangaç
Sight (n) Görünüş, görme yeteneği
Signal (n., v) Sinyal, işaret, sinyal vermek
Silent (adj) Sessiz
Silly (adj) Aptal
Similarity (n) Benzerlik
Similarly (adv) Benzer bir biçimde
Simply (adv) Basit bir şekilde
Since (adv) O zamandan beri, -den beri
Sink (v) Batmak
Slice (n., v) Dilim, dilimlemek
Slightly (adv) Biraz, çok az
Slow (v) Yavaşlatmak
Smart (adj) Akıllı
Smooth (adj) Düz, düzgün
Software (n) Yazılım
Soil (n) Toprak
Solid (adj., n) Sağlam, sert, katı
Sort (v) Sıralamak, sınıflandırmak
Southern (adj) Güneyli
Specifically (adv) Özellikle, spesifik olarak
Spending (n) Harcama
Spicy (adj) Baharatlı, acı
Spirit (n) Ruh
Spoken (adj) Konuşulan
Spot (n) Leke
Spread (v) Yayılmak
Spring (v) Ortaya çıkmak
Stadium (n) Stadyum
Staff (n) Kadro, personel
Standard (n., adj) Standart
State (v) İfade etmek, bildirmek
Statistic (n) İstatistik
Statue (n) Heykel
Stick (push into/attach) (v) Saplamak, batırmak
Stick (piece of wood) (n) Odun
Store (v) Depolamak
Stranger (n) Yabancı
Strength (n) Güç, kuvvet
String (n) Dizi
Strongly (adv) Şiddetle, kuvvetle
Studio (n) Stüdyo
Stuff (n) Şey
Substance (n) Cisim, madde
Successfully (adv) Başarılı bir şekilde
Sudden (adj) Ani, ansızın
Suffer (v) Acı çekmek
Suit (v) Uygun olmak, uygun gelmek
Suitable (adj) Münasip, uygun
Summarize (v) Özetlemek
Summary (n) Hülasa, özet
Supply (n., v) Tedarik, ikmal, tedarik etmek
Supporter (n) Taraftar, destekçi
Surely (adv) Muhakkak, hakikaten
Surface (n) Yüzey
Survive (v) Sağ kurtulmak
Swim (n) Yüzme
Switch (v) Değiştirmek
Symptom (n) Semptom
Tail (n) Kuyruk
Talent (n) Yetenek
Talented (adj) Yetenekli
Tape (n) Kayıt
Tax (n., v) Vergi, vergilendirmek
Technical (adj) Teknik
Technique (n) Teknik
Tend (v) Eğilimi olmak
Tent (n) Çadır
Theme (n) Tema
Theory (n) Teori
Therefore (adv) Bu yüzden
This (adv) Böylesine, bu kadar
Though (conj., adv) Gerçi, -diği halde, fakat, güya
Throat (n) Boğaz
Throughout (prep./adv) Boyunca, baştanbaşa
Tight (adj) Sıkı
Till (conj./prep) Kadar, dek, değin
Tin (n) Teneke
Tiny (adj) Mini mini, ufacık
Tip (v) Eğmek, yana yatırmak, ters çevirip boşaltmak
Toe (n) Ayak parmağı
Tongue (n) Dil
Total (adj., n) Toplam, tutar
Totally (adv) Toplam olarak
Touch (n) Dokunma
Trade (n., v) Ticaret, ticaret yapmak
Translate (v) Çevirmek, tercüme etmek
Translation (n) Tercüme
Transport (v) Taşımak, nakletmek
Treat (v) Davranmak
Treatment (n) Muamele, tedavi
Trend (n) Trend
Trick (n., v) Aldatmaca, hile, kandırmak
Truth (n) Doğru, gerçek
Tube (n) Tüp, boru
Type (v) Yazmak
Typically (adv) Tipik olarak, genellikle
Tyre (n) Tekerlek, lastik
Ugly (adj) Çirkin
Unable (adj) Aciz
Uncomfortable (adj) Konforsuz, rahatsız
Underwear (n) İç çamaşırı
Unemployed (adj) İşsiz
Unemployment (n) İşsizlik
Unfair (adj) Adil değil
Union (n) Birlik, sendika
Unless (conj) -mezse, -mazsa
Unlike (prep) Aksine
Unlikely (adj) Pek mümkün olmayan
Unnecessary (adj) Gereksiz, lüzumsuz
Unpleasant (adj) Hoşa gitmeyen
Update (v., n) Güncelleştirmek
Upon (prep) Üzerine, üstünde
Upset (adj., v) Üzgün, üzmek
Used (adj) Kullanılmış
Valuable (adj) Değerli, kıymetli
Value (n) Değer
Various (adj) Çeşitli, muhtelif
Version (n) Sürüm, versiyon
Victim (n) Kurban
View (v) Seyretmek, üzerinde düşünmek
Viewer (n) İzleyici
Violent (adj) Şiddetli, kuvvetli
Volunteer (n., v) Gönüllü, gönüllü olmak
Vote (n., v) Oy, oy vermek
Warm (v) Isıtmak
Warn (v) Uyarmak
Warning (n) Uyarı
Waste (n., v., adj) İsraf, israf etmek
Water (v) Sulamak
Wave (v) El sallamak, dalgalanmak
Weapon (n) Silah
Weigh (v) Tartmak
Western (adj) Batılı
While (n) Vakit, süre, müddet
Whole (n) Toplam, bütün, yekun
Will (n) İstek
Win (n) Galibiyet, zafer
Wing (n) Kanat
Within (prep) Dahilinde, içinde
Wonder (v., n) Merak etmek, hayret
Wool (n) Yün
Worldwide (adj., adv) Dünya çapındaki, bütün dünyada
Worry (n) Kaygı, tasa
Worse (adv) Daha sert bir şekilde
Worst (adv) En küçük derecede
Worth (adj) Layık, değerli
Written (adj) Yazılı
Wrong (adv) Yanlış bir şekilde
Yard (n) Bahçe
Young (n) Genç
Youth (n) Gençlik

Hazırlayan: Ozan Dur, Faydalı olması temennisiyle…

Kelimelerin pdfsi için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.

B1 Seviye İngilizce Kelimeleri

B2 SEVİYE İNGİLİZCE KELİMELERİ

YDS İNGİLİZCE İLK 1000 KELİME

Avatar photo

Ozan Dur

İstanbul 29 MÜ'den mezun Filistin ve İran Araştırmaları- yazar [email protected] Poliglot (7), dillere dair


Geribildirim

Mail adresiniz gizli kalacaktır.


Biz Kimiz?

Gayemiz, asırlardır mirasçısı olduğumuz medeniyetin gelişimine katkı sağlamak adına kurduğumuz ilim halkasındaki ilmî faaliyetleri geniş kitlelere ulaştırmaktır.

Cemiyetimizde, genç ve hareketli yazar kadromuz ile Siyaset, Hukuk, Ekonomi, Sosyoloji, Edebiyat ve Tarih gibi ilmî alanlarda gerek akademik gerekse de gündeme ilişkin yazılar kaleme alınmaktadır.


İletişim


Küçük Çamlıca Mahallesi, Filiz Sokak, No:3
Üsküdar/İstanbul