ASYA PASİFİK’İN BÜYÜYEN BİRLİĞİ: ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ | İlim ve Medeniyet

Kuruluş ve Gelişim Süreci

Bu oluşumun tarihi arka planında Rusya ve Çin arasında uzun yıllara dayanan önemli sınır sorunlarına çözüm arayışları yatmaktadır. Çözüm için 1982’de başlayan ikili görüşmeler Sovyetler Birliği’nin yıkılıp Sovyet-Rus sınırında yeni devletlerin ortaya çıkmasıyla farklı bir boyut kazanmıştır. Rusya ile beraber Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan da sürece dahil edilmiştir. Bu örgütün kurulum aşamasında kurumsal sözleşmesinin oluşması, amaçlarının belirlenmesi ve kurumsal bir kimliğinin oluşması bağlamında yapmış oldukları zirveler büyük önem taşımaktadır.

Sovyetler’in yıkılması, Asya’da ortaya çıkan güvenlik boşluğu ve ABD’nin hegemon bir güç olarak soğuk savaştan çıkması bölgedeki devletlerle yapılan görüşmelerde öncelikli olarak güvenliğin ve sınır meselelerinin ele alınmasını zaruri hale getirmiştir. Bu bağlamda 26 Nisan 1996’da Şanghay’da yapılan ilk zirvede bölgesel güvenliğin sağlanmasına ilişkin olarak Sınır Bölgesindeki Askeri Alanlarda Güven Artırıcı Önlemlere İlişkin Anlaşma imzalanmış ve Şanghay Beşlisi oluşturulmuştur. Bu anlaşma, beş ülke (Çin, Rusya, Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan) arasında sınır bölgesinde çıkabilecek olası bir çatışma ihtimalini önceden önlemeyi ve güvenliği ve istikrarı sağlamayı amaçlamaktadır. (Sandıklı & Güçlü, 2005)

Oluşan beşlinin 24 Nisan 1997’de Moskova’da gerçekleştirdiği ikinci zirvede yine bölgesel güvenlik ve sınır sorunları üzerinde durulması ile birlikte Askeri Güçlerin Çok Taraflı Olarak Azaltılmasına ilişkin anlaşma imzalanarak sınır boyunca silahsızlanmanın gerçekleştirilmesi ve güç kullanılması tehdidinin ortadan kaldırılması amaçlanmıştır.

Alma Ata’da 3 Temmuz 1998’de düzenlenen zirve, örgütün kilometre taşlarından biridir. Karşılıklı güvenlik problemlerinin bir çözüme bağlanmasıyla bu zirvede çok taraflı işbirliğini geliştirme, bölgede istikrarın sağlanması, uyuşturucu ile mücadele edilmesi, üç şeytani güç; ayrılıkçılık, dini radikalizm ve terörizm ile mücadele kararlaştırılmıştır. Bu zirvede alınan kararlar ile Şanghay Beşlisi’nin tam anlamıyla bir bölgesel güvenlik mekanizması niteliği kazanmasında önemli bir adım olmuştur. (Sandıklı & Güçlü, 2005)

Bu noktada üzerinde durulması gereken önemli ve çelişkili nokta bir komünist bir de komünist kalıntısı bir devletin başını çektiği bu yapılanmanın tıpkı kapitalist devletlerin öncülüğünde kurulan uluslararası örgütlerin bölgeselleşme faaliyetleri ile çıkarlarını ve egemenliklerini sağlamaya çalışmasıdır. İlerideki zirveler de Çin’in ele alacağı Doğu Türkistan sorunu ve Rusya’nın Çeçenistan sorunu için bir nevi zemin oluşturulmuş gibidir.

Dördüncü zirve ise 24 Ağustos 1999’da Bişkek’te gerçekleştirilmiştir. Ana gündem olarak Sovyetler’den ayrılan devletlerde başlayan ayrılıkçı isyanlar konusuydu bunun dışında insan kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti gibi bölgede düzen ve istikrarı sağlamaya yönelik adımlar atılmıştır. Duşanbe’de 5 Temmuz 2000’de gerçekleştirilen zirvede uluslararası terörizm üzerinde durulmuştur. Bu zirvede Çin Taiwan konusunda Rusya ise Çeçenistan konusunda üye ülkeler tarafından desteklenmiştir. Ayrıca Şanghay Beşlisi’nin adı Şanghay Formu olarak değiştirilerek farklı bir boyut kazandırılmıştır.

Altıncı ve Şanghay Formu’nun imzalanan bir deklarasyonla Şanghay İşbirliği Örgütü’ne dönüştüğü zirve 14 Haziran 2001’de Şanghay’da gerçekleştirilmiştir. Özbekistan örgütün altıncı üyesi olarak kabul edilmiştir.

24 Haziran 2016’da yapılan son zirvede ise yapılan açıklamalarla örgütün geleceğe daha ümitli baktığını ve ayaklarını daha sağlam yere basacağını gösterdi. Kuruluşundan günümüze kadarki süreçte iki önemli proje olan İpek Yolu Projesi ve Asya Altyapı Yatırım Bankası üye devletlerin ellerini güçlendirdi. Yine bu son zirvede büyük Avrasya birliğinin kurulması söylentileri de yer aldı.

 

ŞİÖ’nun Fiziki Yapısı

ŞİÖ’nün Özbekistan’ın da katılımı ile üye sayısı 6 olan birliğin 24 Haziran 2016’da yapılan zirvesinde Pakistan ve Hindistan’ın da katılımıyla 8’e yükselmiştir. Bununla birlikte Afganistan, Türkiye, Sri Lanka, Moğolistan ve Iran’ın da içinde bulunduğu 5 gözlemci üyesi bulunmaktadır. Azerbaycan, Beyaz Rusya, Ermenistan, Kamboçya ise diyalog partneridir.

Örgüt Avrasya kıtasını %74’üne denk gelen 37 milyon kilometrekarelik alanı kaplamaktadır. Dünya nüfusunun %40’ını oluşturan 2.7 milyar nüfusa sahiptir. Dünya petrollerinin ise %20’sine sahiptir. Nükleer silahlara sahip ülkelerin yarısını (Çin, Rusya, Hindistan, Iran, Pakistan)  bünyesinde barındırmaktadır. 2010 GSYİH ise 7.6 trilyon dolar ile dünya genelindeki payın %12.5’ini oluşturmaktadır.

 

Çıkarlar Bağlamında ŞİÖ

En başta belirtildiği gibi örgütlerin kurulmasındaki temel amaç devletlerin tek başlarına çözemedikleri, güvenliklerini ve ekonomik çıkarlarını tehdit eden sorunların çözümüne yönelik girişimlerdir. ŞİÖ’de başta Çin ve Rusya olmak üzere Sovyetlerin dağılmasıyla ortaya çıkan Türk devletlerinin Orta Asya’da gözettikleri çıkarlar ve çözemedikleri sınır ve güvenlik meseleleri çevresinde kurulmuş ve gelişmiştir.

Çin bölgede yıllarca Sovyet Rusya ile yaşadığı sınır sorunlarını çözmek isterken Sovyetler’in dağılmasıyla bu sorunu ortaya çıkan yeni devletlerle paylaşarak tehdit algılamasını arttırırken, diğer taraftan da büyüyen sanayisini beslemek isteyen bir devlet olarak Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını kazanmış bu devletlerin enerji kaynaklarından faydalanabilme fırsatı da yakalamıştır. Kurulumunda öncü olduğu bu örgütle hem bu tehdit unsurlarını azaltmayı hem de oluşan yeni tehditleri değerlendirmeyi amaçlarken uzun yıllardır sorun yaşadığı Doğu Türkistan ile mücadelede diğer Türk devletlerinin desteğini almıştır.

Rusya’nın ŞİÖ’deki çıkarları en az dört farklı karmaşık düzeyden oluşmaktadır: Orta Asya, Çin-Rus ilişkileri, Batı ile ilişkiler (öncelik olarak ABD) ve genel dünya politikaları (The Shanghai Cooperation Organization, 2007).  Bu bağlamda bakıldığında Sovyetler’in yıkılmasıyla kendisinden ayrılan topraklar üzerinde Rusya hakimiyetini sürdürmek istemektedir. ŞİÖ ise böyle bir politikanın sürdürülmesi için uygun bir fırsattır. Rusya’dan ayrılan topraklar Rusya için bir kayıpken, her ne kadar Çin için tehdit oluştursalar da, Çin için önemli bir fırsattır. Bu durumu kendi lehine çevirmenin yolunu da ŞİÖ’de bulmuştur. Diğer taraftan Soğuk Savaş döneminde azılı rakibi ABD’ye Orta Asya’da alan açmama çabasındadır.

ŞİÖ’nün içinde bulunduğu dört Orta Asya devletinin farklı politikaları vardır ama belirli detayları hesaba katmazsak Çin’in genişleyen gücü ve eski hegemon Rusya arasındaki ve batı devletleri arasındaki çok yönlü denge stratejisinde bütün aranan cevaplar bulunur. (The Shanghai Cooperation Organization, 2007) Yani yeni kurulan bu devletler ise Rus ve Çin politikalarını dengelemek isterken ekonomik çıkarlarını arttırmak içinde ülkelerine yabancı yatırımları çekmeye çalışmakta ayrıca bölgedeki düzen ve istikrar için ise terörizmle mücadelede ŞİÖ’deki dengeleri gözetmektedir.

 

Sonuç Yerine Bir Kıyas

Şanghay İşbirliği Örgütü temelde sınır güvenliği ve ortaya çıkan bölgesel terör gruplarına karşı işbirliği oluşturup, bölgedeki devletlerin soğuk savaş sonrası oluşan istikrarsızlığı ve düzensizliği önlem için kurulmuş bölgesel zayıf karakterli bir örgüttür. Bu yapısına rağmen askeri olarak NATO’ya ya da bölgesel bir örgüt olarak ise AB’ye benzetilmektedir.

Gerçekte askeri olarak NATO ile karşılaştırıldığında bu yönde aralarında hem kurumsal hem de işlevsel farklılıklar yer almaktadır. Bir askeri kuvvete ve merkezi bir teşkilatlanma ya sahip olmayışı buna örnektir. Ve ayrıca küresel teröre karşı değil bölgesel terör örgütlerine karşı faaliyet göstermektedir. Bölgesel bir örgüt olma bağlamında ise AB ile yapılan kıyaslamalarda yerinde değildir. AB medeniyet eksenli, ortak milli çıkarlara odaklanmış homojen bir yapı iken ŞİÖ devletlerin ayrı çıkarları doğrultusunda kurulmuş, çok medeniyetli heterojen bir yapıya sahiptir. [1]

 

Kaynakça

  • The Shanghai Cooperation Organization. (2007, May). SIPRI Policy Paper.
  • Ateş, D. (2014). Uluslararası Örgütler Devletlerin Örgütlenme Mantığı. Bursa: Dora Yayıncılık.
  • Çolakoğlu, S. (2004). Şanghay İşbirliği Örgütü’nün Geleceği ve Çin. Uluslararası İlişkiler Dergisi, 173-197.
  • Sandıklı, A., & Güçlü, İ. (2005). Geleceğin Süper Gücü Çin. A. Sandıklı, & İ. Güçlü içinde, Geleceğin Süper Gücü Çin (s. 163-223). İstanbul: Tasam Yayınları.

 

[1] http://www.bilgesam.org/incele/117/-sanghay-isbirligi-orgutu-turkiye-icin-bir-alternatif-midir-/#.Vzv9ftKLRdg

Avatar photo

Mehmet Fatih ARGIN

Turkish National Police Academy Institute of Security Sciences-PhD [email protected]


Geribildirim

Mail adresiniz gizli kalacaktır.


Biz Kimiz?

Gayemiz, asırlardır mirasçısı olduğumuz medeniyetin gelişimine katkı sağlamak adına kurduğumuz ilim halkasındaki ilmî faaliyetleri geniş kitlelere ulaştırmaktır.

Cemiyetimizde, genç ve hareketli yazar kadromuz ile Siyaset, Hukuk, Ekonomi, Sosyoloji, Edebiyat ve Tarih gibi ilmî alanlarda gerek akademik gerekse de gündeme ilişkin yazılar kaleme alınmaktadır.


İletişim


Küçük Çamlıca Mahallesi, Filiz Sokak, No:3
Üsküdar/İstanbul