SÜVEYŞ GEMİ KRİZİ VE YENİ ALTERNATİF SUYOLU ARAYIŞLARI | İlim ve Medeniyet

Giriş

Küresel teknolojik ilerlemenin her geçen gün daha fazla hissedildiği günümüzde, çeşitli mal ve hizmetlerin taşınması ve ulaştırılması konusunda geleneksel deniz ulaşımı sistemi devam etmektedir. Maliyetlerin ucuz olması ve yüksek tonajda ürünün çok uzak mesafelere taşınması gibi nedenler, denizyolu taşımacılığına tarih boyunca süregelen stratejik bir değer kazandırmıştır. Her ne kadar doğal denizyolları ticari ve askeri açıdan tercih edilmiş olsa da mevcut ulaşım süresinin kısaltılması hususunda çareler aranmıştır. Bu noktada, tamamen insan emeğiyle su üzerinde ortaya çıkarılan kanallar, deniz trafiğinin rahatlatılması ve ulaşımın kolaylaştırılması açısından son derece önemlidir. Bunlardan biri Akdeniz ile Kızıldeniz’i birbirine bağlayan Mısır’daki Süveyş Kanalı’dır.

Tarihte hizmete açılan ilk kanal olma özelliğine sahip Süveyş Kanalı, Ortadoğu bölgesinin en önemli su yollarının başında gelmektedir. Dünya petrol ve doğalgaz rezervlerinin büyük çoğunluğuna ev sahipliği yapan bu coğrafya,  küresel enerji politikalarının ana ekseni durumundadır. Küresel tedarik zincirinin en kritik beşiklerinden biri konumundaki Süveyş Kanalı’nın güvenliği, uluslararası ticaretin akamete uğramadan devam etmesi için son derece mühimdir. Ancak “The Ever Given” isimli dev konteyner gemisinin 24 Mart 2021 tarihinde Süveyş Kanalı’nda karaya oturması ve trafiğin durmasıyla birlikte enerji başta olmak üzere küresel tedarik zincirinin bir anda kesintiye uğraması kanalın yönetimi, güvenliği, statüsü ve olası alternatifi konusunda tartışmaların başlamasına neden olmuştur. Bu makalede, Süveyş Kanalı’nda yaşanan gemi kazası sonrası bölgesel ve küresel aktörlerin tutumları doğrultusunda ortaya çıkan tartışmalar ele alınacak, krizin ekonomik ve siyasi düzlemde doğabilecek etkileri üzerine değerlendirmelerde bulunulacaktır.

Mısır Ekonomisinin Belkemiği: Süveyş Kanalı

Süveyş Kanalı dünya ticaretinde ciddi bir paya sahip stratejik bir denizyoludur. Mısır’ın küresel ticarette aktif bir rol oynamasında ve lojistik bir merkez olarak öne çıkmasında Süveyş Kanalı’nın payı oldukça büyüktür. Uzunluğu 193.3 km, genişliği, 205 km, derinliği ise 24 km olan Süveyş Kanalı, uluslararası deniz ticaretinin % 8’inin geçiş güzergâhı olup, Mısır’ın en önemli ekonomik varlıklarından biridir (Sütalan, 2015: 69). 26 Temmuz 1956’da Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdül Nasır tarafından millileştirilen kanal, Mısır’ın bağımsız bir devlet kimliğinin nişanesi olarak görülmüştür.

Geleneksel sömürgeci Batılı devletler İngiltere ve Fransa, Mısır’ın kanal üzerindeki tam egemenlik kurma girişimine şiddetle karşı çıkmıştır. Bu iki devlet, kanalın uluslararası bir statüde yönetilmesini ve her ülke için serbest geçiş hakkının benimsenmesi gerektiğini iddia etmiştir. Ancak Nasır yönetimindeki Mısır, Süveyş üzerinde kendi egemenlik yetkilerini kullanma iradesinden vazgeçmemiştir ve bu durum siyasi ve askeri açıdan İngiltere ve Fransa’yı endişeye sevk etmiştir. Adeta bir meydan okumayla gerçekleştirilen bu ulusallaştırma işlemini Mısır, kendi iç hukukuna göre gerçekleştirdiğini açıklamış ve bunun bir uluslararası hukuk sorunu olamayacağı konusunda tavizsiz bir tutum sergilemiştir (Serbest, 2017: 709).  Diplomatik açıdan Mısır’ı dize getiremeyen Batılı devletler, Süveyş Kanalı’na yönelik bir askeri harekat planlamıştır. Bu çerçevede, Mısır’a saldırarak kanal bölgesinin ele geçirilmesi ve Kahire’nin, kanalın uluslararası statüsünü kabul etmeye zorlanması kararına varılmıştır (Serbest, 2017: 701). Tarihe Süveyş Bunalımı veya Süveyş Krizi olarak geçen olaylar, 1956 yılında İngiltere, Fransa ve İsrail’in birlikte Mısır’ı işgal etmesiyle başlamış, dönemin iki süper gücü ABD ve Sovyetler Birliği’nin sert tepkisi sonucu ters teperek aynı yılın sonunda işgal kuvvetlerinin geri çekilmesiyle sona ermiştir. Süveyş Krizi ile Arap dünyasında popülaritesini arttıran Mısır, kanal üzerinde günümüze değin devam edecek olan egemenlik hakkını pekiştirmiştir.

Böylesi bir tarihsel arka plana sahip Süveyş Kanalı, Mısır’ın refahı, büyümesi ve kalkınması için başat rol oynamaktadır. Küresel ticari nakliyatın yüzde 10 ila 12’si ve petrol sevkiyatının yüzde 2,5’i 193 kilometre uzunluğundaki Süveyş Kanalı’ndan geçmektedir (Tuncer, 2021). Dolayısıyla kanalda yaşanabilecek herhangi bir aksaklık, kaza veya güvenlik problemi Mısır ekonomisini doğrudan etkileyebilmektedir. Nitekim en son Ever Given gemisinin kanaldan geçişi sırasında yan dönerek karaya oturması sonrası yaşanan hadiseler, Süveyş Kanalı’nın yönetimi üzerinde soru işaretlerinin doğmasına neden olmuştur. Geminin rotadan çıkması ile başlayan kurtarma çalışmaları esnasında kanal ulaşıma kapanmış, buna bağlı olarak gemi yoğunluğu artmıştır.

Ham petrol, LNG ve çeşitli ticari sevkiyatların gerçekleştirildiği Süveyş Kanalı’nın tıkanması sonucu Mısır’ın günlük yaklaşık 12 ila 14 milyon dolar zarara uğradığı hesaplanmaktadır. Konteyner gemisi Ever Given’ın küresel ticarete getirdiği maliyetin günlük yaklaşık 10 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir. Geminin sıkışması sonucu kanalın iki tarafında ulaşım tam 6 gün boyunca kesintiye uğramış ve kurtarma çalışmalarında yaşanan gecikmeler nedeniyle ekonomik kayıp katlanmıştır. Öte yandan Mısır, Süveyş Kanalı’nda yaptığı kaza sonucu 6 gün boyunca deniz trafiğinin durmasına neden olan ‘The Ever Given’ isimli dev konteyner gemisinin yol açtığı zarar tazmin edilinceye dek alıkonulacağını duyurdu (Sputnik, 2021).

Kazanın ardından küresel enerji fiyatlarının ani yükselişi, konteyner maliyetlerinin artışı ve bazı bekleyen gemilerin rotalarını değiştirmesi gibi ciddi sonuçlar ile karşılaşılmıştır. Gemi kazasının Mısır ekonomisine yüklediği ağır maliyetin yanında siyasi ve diplomatik açıdan ülkenin prestijine zarar verdiğini belirtmek gerekir. Mısır ekonomisinin artan döviz ihtiyacını karşılamada kritik öneme haiz Süveyş Kanalı’nda kurtarma çalışmaları esnasında çekilen fotoğraf ve videolar dünya yazılı ve görsel medyasının yakın ilgisini çekmiş, sosyal medyanın ise alay konusu olmuştur. Bu durum, Mısır’ın uluslararası alandaki güven ve saygınlığını kırılgan hale getirmiştir.

Süveyş’e Yeni Alternatif(ler) Doğabilir mi?

Covid-19 salgını devam ederken Ever Given gemisinin karaya oturması sonucu küresel enerji arz güvenliğinin riske girmesi ve tedarik zincirinin bozulması tehdidi pek çok ülkeyi endişeye sevk etmiştir. Süveyş Kanalı’nın halihazırdaki gemi trafiği yoğunluğu farklı arayışların dillendirilmesini tetiklemiştir. Avrupa ile Asya arasındaki tüm nakliye konteynerlerinin yaklaşık % 24’ü kanaldan geçiyor (Qasim, 2021). Dolayısıyla Süveyş üzerindeki yükün azaltılması ve alternatif rotaların gündeme taşınması için Ever Given kazası bir fırsat yaratmıştır.

Kanalların öneminin her geçen gün daha fazla vurgulanması ile artan ilgi, bölgesel ve küresel düzlemde yeni ekonomik ve lojistik üstlerin doğmasına zemin hazırlamaktadır. Çin’den Hollanda’ya giden yaklaşık 250 bin tonluk Ever Given konteyner gemisinin Süveyş Kanalı’nı kapatması, bir süredir devam eden kanala alternatif arayışlarını yeniden gündeme taşıdı (Abay, 2021). Rusya ve Çin başta olmak üzere İsrail ve diğer bölge ülkeleri Mısır’ın Süveyş Kanalı üzerindeki tekelini farklı bir rota aracılığıyla kırmak istemektedir. Çin’in Bir Kuşak Bir Yol Girişimi bu noktada her geçen gün ilerleme katetmesiyle dikkat çekmektedir. İsrail’in Kızıldeniz kıyısındaki limanı Eilat’ı Akdeniz’e bağlaması düşünülen kanal, bu arayışlardan en günceli olarak ön plana çıkıyor (Abay, 2021).

Bu bağlamda, çeşitli ticaret ve enerji koridorları üzerinden yeni kanalların açılması gündeme gelirken askeri ve stratejik açıdan dengelerin değişebileceğini öngörmek mümkündür. Örneğin geçmişte kullanımı çok fazla revaçta olmayan Kuzey Buz Denizi, iklim değişikliklerine bağlı olarak ilgi odağı haline gelmiştir. Kuzey Deniz Yolu artık geçen yüzyıllardaki gibi tehlikeli ve geçilmez bir deniz değil ve deniz taşımacılığıyla ilgilenen ülkeler ve küresel şirketler bu su yolunu her yıl giderek artan oranlarda kullanmaya başladılar (Abay, 2021).

Öte yandan Mısır’da yaşanan kazayla Rusya, İran ve Hindistan arasında kurulması planlanan Uluslararası Kuzey-Güney Ulaşım Koridoru (INSTC) inşaatının hızla tamamlanması gerektiği vurgulanmıştır.  Uluslararası Kuzey-Güney Ulaşım Koridoru, Süveyş Kanalı’na nazaran geçiş süresini kısaltması ve maliyetinin ucuzluğu nedeniyle yeni ticari suyolu taşımacılığının merkezi olmaya aday gösterilmektedir. INSTC Süveyş Krizi’nden çok önce bile Rus medyasında Süveyş Kanalı için bir meydan okuma olarak adlandırıldı (Great Game India, 2021). Süveyş’te yaşanan son kazayla bu alternatif rotaların ilerleyen dönemlerde etkisini daha fazla hissettirmesi kuvvetle muhtemeldir.

Sonuç

Stratejik öneme sahip Süveyş Kanalı’nın güvenliği, statüsü ve olası alternatifi konusunda Ever Given kazası sonrası yaşanan tartışmalar gündemin üst sıralarına yerleşmiştir. Yeni ekonomik koridorlar (Bir kuşak Bir Yol, INSTC, Kuzey Deniz Yolu vb.), enerji nakil hatları ve kanalların inşasının dillendirilmeye başlaması (Kanal İstanbul vb.) bölgesel ve küresel aktörlerin küresel siyasette etkinliklerini arttırma ihtiyacının bir ürünüdür. Dolayısıyla Ever Given kazası, jeopolitik ve jeoekonomik dengelerde değişikliğe sebebiyet verebilecek çapta bir sürecin önünü açabilir. Böylesi bir durum, farklı alternatifler arasında olası rekabetin şiddetlenmesiyle Mısır’ın 1956’dan bu yana Süveyş Kanalı üzerinde elinde tuttuğu stratejik pozisyonun ve ekonomik avantajın uzun vadede azalma veya kaybedilme riskini ortaya çıkarmaktadır.

Kanallar ve denizlerin devletler için siyasi, ekonomik, güvenlik ve savunma açılarından hayati konumda yer aldığı bilinen bir gerçektir. Suyolları ile gerçekleşen uluslararası ticaret hacminin her geçen gün artış göstermesi devletlerin siyasi, ticari ve askeri projeksiyonlarının odağı haline getirmiştir. Süveyş Kanalı’ndaki gemi kazası, küresel enerji ve tedarik zincirinin güvenliği ve devamlılığı başta olmak üzere yeni alternatiflerin daha güçlü bir şekilde tartışmaya açılması bakımından jeopolitik ve jeostratejik düzlemde yeni bir dönemin habercisi olabileceğini belirtmek mümkündür.

Abdulkadir Aksöz

 

Kaynakça

Abay, Emre Gürkan., “Rusya Kuzey Deniz Yolu ile Süveyş Kanalı’na alternatif yaratmaya çalışıyor”, Anadolu Ajansı, Analiz, 2 Nisan 2021, https://www.aa.com.tr/tr/analiz/rusya-kuzey-deniz-yolu-ile-suveys-kanali-na-alternatif-yaratmaya-calisiyor/2196066 (11.04.2021).

“India-Iran-Russia North-South Trade Corridor An Alternative To Suez Canal”, Great Game India, 2 April 2021, https://greatgameindia.com/alternative-to-suez-canal/ (11.04.2021).

  “Mısır, Süveyş Kanalı’nı günlerce tıkayan gemiyi tazminat alana kadar alıkoyacak”, Sputnik Türkiye, 11 Nisan 2021,  https://tr.sputniknews.com/ortadogu/202104111044245765-misir-suveys-kanalinin-gunlerce-tikayan-gemiyi-tazminat-alana-kadar-alikoyacak/  (11.04.2021).

Serbest, M. Bürkan., “Süveyş Kanalı’nın Ulusallaştırılması Sorunu ve Süveyş Bunalımı”, MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2017, Cilt:6, Sayı:4, sf:599-711.

Sütalan, Zeynep., “Rejim Konsolidasyon Aracı Olarak Yeni Süveyş Kanalı”, Ortadoğu Analiz, Eylül-Ekim 2015, Cilt:7, Sayı:70, sf:68-70.

Tuncer, Gökçen., “10 soruda Süveyş Kanalı krizi hakkında merak edilen her şey”, Independent Türkçe, 29 Mart 2021, https://www.indyturk.com/node/337161/ekonomi%CC%87/10-soruda-s%C3%BCvey%C5%9F-kanal%C4%B1-krizi-hakk%C4%B1nda-merak-edilen-her-%C5%9Fey (11.04.2021).

Qasim, Jaafar., “Suez crisis to trigger losses for Egypt, world trade”, Anadolu Agency, 26 March 2021, https://www.aa.com.tr/en/economy/suez-crisis-to-trigger-losses-for-egypt-world-trade/2189376 (11.04.2021).

 

 

 

Avatar photo

Abdulkadir AKSÖZ

Political Science Indian Subcontinent Studies [email protected]


Geribildirim

Mail adresiniz gizli kalacaktır.


Biz Kimiz?

Gayemiz, asırlardır mirasçısı olduğumuz medeniyetin gelişimine katkı sağlamak adına kurduğumuz ilim halkasındaki ilmî faaliyetleri geniş kitlelere ulaştırmaktır.

Cemiyetimizde, genç ve hareketli yazar kadromuz ile Siyaset, Hukuk, Ekonomi, Sosyoloji, Edebiyat ve Tarih gibi ilmî alanlarda gerek akademik gerekse de gündeme ilişkin yazılar kaleme alınmaktadır.


İletişim


Küçük Çamlıca Mahallesi, Filiz Sokak, No:3
Üsküdar/İstanbul