İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Merkantilizm; 15-18. yüzyıllar arasında var olmuş, devletin piyasaya müdahalesini ve bu müdahale doğrultusunda ulusun zenginleşmesini savunan bir iktisadi görüştür. Merkantilizm sadece piyasaya müdahale sistemi değildir, altın ve gümüş ile zenginlik ölçüsü olan bir ülkede ne kadar çok altın, gümüş yani değerli madenler varsa o ülke zengindir görüşünü savunan ve altın, gümüş gibi değerli madenleri elde etmek ve elinde tutmak için her yolu mübah gören bir görüştür.
Merkantilizm’in ortaya çıkış tarihi ile ilgili net bir tarih vermek mümkün değildir ancak genel hatları ile 15. ve 18. yüzyıllar arasında var olduğunu söylemek mümkündür. İlk yazılı kaynağının 1613 yılında Antonio Serra tarafından yazılan bir broşür olduğu kabul edilmektedir bunun yanında Avusturyalı Philipp Wilhelm Von Hornick de 1684 yılında yazmış olduğu bir manifestoda Merkantilizm’in ilkelerini yazmıştır bu ilkeler şunlardır;
Genelin kabul ettiği ilk kaynaklar bunlardır, bu fikirler ortasında Merktilizm doğmuş ve bir çok Avrupa ülkesini bu fikir akımı etkilemiştir. Avrupa’da meydana gelen birçok olay ve gelişme de bu fikri akımın gelişmesime sebep olmuştur bu olaylar ise şunlardır;
Ortaçağ Avrupa’sının kilit taşlarından birisi olan feodal sistem; bu sistemde bir ulus değil sadece yerel yönetici olarak adlandırdığımız derebeyi zenginliğe sahip olmaktaydı. Özellikle kuzeyli Norman akınları sırasında bu akınlara karşı savaşan feodal beyler birlik olmak zorunda kalmış ve bu akınları engellemek için yapılan savaşlar sonrası Feodal beyler arasından güçlü olan Feodal bey kral olmuş ve sonra diğer Feodal beyler de kralı tanıyarak merkezi krallıklar oluşmaya başlamıştı .
Baharat ve İpek Doğu’dan Batı’ya giden adeta elmas kadar değerli olan mallardı. Avrupa’da bu malların yetişmemesinden ve Avrupa’nın bu malları Çin, Hindistan gibi Uzak Doğu’dan getirmek zorunda kalmasından kaynaklanan değerli mallardı. Yıllar boyu başta ipek ve baharat olmak üzere adlarını da verdikleri İpek ve Baharat yolu üzerinden Doğu’nun değerli malları Avrupa’ya gitti ancak 15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun bu yolları, yollar ile birlikte Akdeniz ile Karadeniz’i kontrol altına alması ile artan vergi yüklerinden dolayı Avrupalılar alternatif yollar aramaya başladı. Bu alternatif yol arama çalışmaları Avrupa’da gemicilik alanında gelişmeye sebep olmuş ve bu gelişmeler de coğrafi keşiflerin gerçekleşmesine olanak sağlayan unsur olmuştur. Yeni yollar ile Avrupa’nın hem ticaret hacmi genişlemiş hem de coğrafi keşifler ile birlikte Merkantilizm’in de savunduğu sömürgeciliğin ilk adımları atılmış oldu.
Sanayi alanında gerçekleşen gelişmeler de Merkantilist iktisadi düşüncesinin adeta ekmeğine yağ sürmüş ve doktrinleri bu yönde gelişmiştir. Merkantilizm’in savunduğu fazla fazla üretim buharlı makinelerin icadı ve bu icatların tekstil, demiryolu gibi alanlara uyarlanması ile gerçekleşmişti.
Merkantilizm’in yukarıda yazdığımız Philipp Wilhelm Von Hornick’in ilkelerinden yola çıkarak ulusu zengin etme amacı taşıyan, liberal veya sosyal olmayan tamamiyle ülke zenginliğini hedefleyen bir ilkeler bütünü olduğunu söylememiz mümkünndür. Diğer ülkelerdeki yansımaları farklı olduğu da görülmüştür örneğin Hollanda deniz yoğunluklu olarak yani büyük ölçüde sömürgelerinden faydalanarak zenginleşirken Almanya toprağını da ekmiştir. Diğer ülkelerdeki yansımalardan bahsetmeden önce Merkantilist sistemin ilkelerinden biraz daha söz etmek gerekiyor.
Merkantilist sistemde bazı düşünürler kendi ilkelerini belirlese de genel olarak Merkantilizm’in 4 ilkesi olduğunu söylememiz mümkündür . Bunlar; millilik, müdahalecilik, kolonyalistlik ve metalistliktir.
[1] Cahit Aydemir, Hüseyin Haşimi Güneş, "MERKANTİLİZMİN ORTAYA ÇIKIŞI," Sosyal Bilimler Dergisi, 5(15)(2006): 145. ISSN:1304-0278 Kış-2006 C.5 S.15
[2] Abdullah Mesud Küçükkalay, İktisadi Düşünce Tarihi (İstanbul, 2011)
Yorum Yaz