Erbane, binlerce yıldır Mezopotamya ve İran coğrafyasında kullanılan vurmalı bir çalgımızdır. Süryani, Arap, Kürt, Ermeni ve Farisi kültürlerinde mevcuttur. Bu saza Araplar ve Farslar “def” demekte, Kürdler ise “erbane“, “arbane” ve “arbani” gibi isimler vermektedirler.
Gövdesi eğilmiş bir ağaçtan oluşturulan kasnaktan müteşekkildir. Bu kasnak için genellikle gürgen ve ıhlamur ağacı kullanılır. Kasnağın içerisine 33 adet kanca takılır ve bu kancaların her birine iç içe geçmiş üçer adet metal halka/zincir takılır. Bu zincir grubunda toplamda 99 metal halka bulunur.
İşlenmiş oğlak derisi gerilerek kasnağın üzeri kaplanır ve erbane sazı son halini alır. Çalmadan önce deri ısıtılarak gerginleştirilir ve daha gür bir ses çıkarması sağlanır.
Erbane, Kürdistan coğrafyasının kuzeyinde, cehri zikir yapan tarikatların zikir ibadetleri esnasında yaygın olarak kullanılmaktadır. Hanendeler, erbaneler eşliğinde ilahilerle zikre katılmaktadırlar.
İranlı Kürd yönetmen Bahman Ghobadi‘nin Niwemang (Yarım Ay) filminde bir beldeye mahkum edilen müzisyen kadınların erbane çalarak eski bir sanatçıyı karşılama sahnesi her erbane deyişimde aklıma gelir. Sahneyi ve çaldıkları müthiş Hüseyin Alizade bestesini aşağıda paylaşıyorum.
Not: En altta Erbanenin yapılışını anlatan, ilahi ve deyiş icra örneklerinin bulunduğu güzel bir belgesel paylaşıyorum. Meraklısına…
Ozan DİLEK
Hossein Alizadeh – Laylahen
Def û Deng – Erbane ve Kabak Kemane
Kardeş Türküler – Kara Üzüm Habbesi
Belgesel: “Ritimli Göze Erbane”