Sevgili dostlar bir zamanlar dost ve müttefik olarak bildiğimiz bir Alamanya vardı.
Almanlar ve Türkler. Birinci Dünya Savaşı’nın kader ortakları.. Wilhemler, von Sandersler filan..
Şimdi bunlar eskiden Prusya adıyla biliniyorlardı tarihte güçlü ve disiplinli ordularıyla ün salmışlardı. Sonra Bismarck geldi, dağınık haldeki Alman devletlerini tek çatı altında toplamayı başardı ardından dünyanın ve Avrupa’nın başına bela olacak olan Alman İmparatorluğu’nu kuruverdi.
Bunlar tarih..
Mesele bundan sonrası. Bir tekerleme var sıkça duyduğumuz. İttihatçılar yani Enverler, Talatlar, Cemaller bunlar efendim Alman hayranıydılar muhabbeti. Öncelikle palavradır. Birinci Dünya Savaşı’na giden o geri dönüşü olmayan yolda tek seçeneğimiz Almanlar olduğu için tercihimiz olmuşlardır.
Almanlardan gerçek manasıyla hazzettiğini söyleyebilecek olan var mı? Ben pek sanmıyorum. Yani adamlar diyor ki Birinci Dünya Savaşı’nda Türkler iyi savaşçılardır dolayısıyla cephelerde kullanmak ve sayılarını arttırmak Alman yayılmacılığına hizmet eder. Bir de halifelik de bizde yani her türlü savaş sonrası bir Alman düzeni kurulmasında öncü rol oynayacağımızın farkındalar. Bizse kaybettiğimiz itibar ve gücü yeniden diriltmenin peşindeydik. Kasap et, koyun can derdinde..
Bu Almanlar öncelikle çok pragmatisttir. Sinsidir. İngilizlerle akrabalıkları vardır bu konularda. İkinci Dünya Savaşı ile Nazizm belasını da bunlar musallat etmişlerdir başımıza. Sonra ezildiler filan ama. Çok da şey olmadılar hani.
Neyse. Biz bu Almanlara binlerce işçi gönderdik. Bizim sayemizde sanayileri gelişti desek hiç abartmış olmayız. Ama hiç hazzetmiyorlar Türklerden. Ne tesadüf!
Bu Almanya’da Merkel varmış. Ya biliyoruz demeyin. Bu kadın sürekli yanlış ata oynuyor. Hata işleyip işleyip tekrar Türkiye’ye gelip Erdoğan’ın yanında soluğu alıyor. Ah Merkel ah…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bakanları Almanya’da konuşturulmadı. Şimdi bir dakika?
İfade özgürlüğü?..
Düşünce özgürlüğü?..
Avrupa Birliği beni bulsun! Ne ayak bu Almanya?!
Ya şimdi siz tabi Türkiye’deki ifade ve düşünce özgürlüğü gibi konuları insan hakları kapsamında hemen eleştiri ve soruşturma ayar verme konusu yapabiliyorsunuz değil mi?
O kadar çirkefler o kadar düşükler ki göstere göstere kendilerini maymun ediyorlar. Ya bazen diyorum ki bu Almanlar biralarının içine ne katıyor? Kafalar uçmuş. Beyinler çöp torbasında. Ama bu terbiyesizlik hava su yol olarak dönmeli. Hava derken üçüncü havalimanı filan değil yanlış anlaşılmasın, onu kastetmiyorum. Ben Burhan Kuzu muyum yahu?
Açık seçik bir tahrik var. Almanya, ülkesindeki Türklerin Türkiye’deki seçim atmosferiyle politize olmasından çok korkuyor. Biraz düşünün Türkiye’deki mitingleri aratmayacak derecede kalabalık kitlelere hitap edebiliyor siyasetçilerimiz. Sayımız yüksek. Şimdi burada yapmamız gereken diaspora çalışmalarıdır. Sistematize olmak, hızlı karşılık vermek.
Şımarmışlar belli. Ama bir çift sözümüz olmalı: La yeter ya! Her sıkıştığınızda Türkiye’ye ne oynuyorsunuz! Ayağını denk Almanya! Yemin ederim Merkel filan dinlemeyiz. Şu ifade ve düşünce özgürlüğü konusunda Avrupa Birliği bizi bulsun! Bak sonra siz şöyle yapıyorsunuz filan demesinler! Akıllı olun, ayağınızı denk alın!