İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
| فإنَّ معَ العسرِ يُسرى/ Muhakkakki her zorlukla beraber kolaylık vardır. | Birlikte | مع | 
| اريد ان أدرس اللغة العربية أو الإنجليزية قبل رحلتي/ Gezimden önce arapça veya ingilizce çalışmak istiyorum. | Ya da / veya | او | 
| تحدثنا حتى الساعة متأخرة/ geç saate kadar konuştuk. | -e kadar / -e dek | حتّى | 
| اولاً سافرتُ الى الأردن ثم سافرتُ الى العمان/ İlk önce Ürdün’e seyahat ettim sonra Umman’aa seyahat ettim. | Sonra | ثمّ | 
| اريد الأبازيم مثل هذه / Bunun gibi tokalar istiyorum. | Gibi | مثل | 
| سافرت الى أفغانستان لان صديقتي يسكن هناك/ Afganistan’a seyahat ettim çünkü arkadaşım orada oturuyor. | Çünkü | لأن | 
| يصل مديرنا الى المكتبة غداً. اذا نستقبله / Müdürümüz ofise yarın gelecek. Öyleyse onu karşılayalım. | Öyleyse / O halde | إذن | 
| تؤدي النساء واجبات البيت أكثر من الرجال / Kadınlar evin işlerini erkeklerden daha çok yapıyorlar. | -den daha çok/-den daha fazla | أكثر من | 
| أقل من دقيقة واحدة/ bir dakikadan daha az | -den daha az | أقل من | 
| لا اله إلا الله Allah’tan başka ilah/ yoktur . | Dışında/ -den başka | الا | 
| نتوجه في الصلاة نحو القبلة/ Namazda kıbleye doğru yöneliriz. | -e doğru | نحو / إلى | 
| الجنّة تحت أقدام الأمهات / Cennet annelerin ayakları altındadır. | Altında | تحت | 
| ستكون الندوة حول هذا الموضوع الهام / Seminer bu önemli konunun etrafında olacak ( konuyla ilgili olacak). | Etrafında / yaklaşık | حول | 
| كن إنسانا صالحا قبل ان تموت / Ölmeden önce Salih bir insan ol . | -den önce | قبل أن | 
| لقد خرجت بعد ان شاهدت فيلم/ Film izledikten sonra çıktım . | -den sonra | بعد أن | 
| المعلم يقف أمام سبورة ذكية / Öğretmen akıllı tahtanın önünde duruyor. | Önünde | أمام | 
| الولد خلف الجدار/ Çocuk duvarın arkasındadır. | Arkasında | خلف | 
| الطيوريطير فوق السحاب / Kuşlar bulutların üzerinde uçuyorlar. | Üstünde | فوْق | 
| الأسد وسط الحديقة الحيوانات / Aslan Hayvanat bahçesinin ortasındadır. | Ortasında | وسط | 
| البنت بين الباب و النافذة/ kız kapıyla pencerenin arasındadır. | Arasında | بيْن | 
| سنلتقي في الساعة العاشرة تقريباً/ yaklaşık olarak saat 10 gibi buluşacağız. | Yaklaşık olarak | تقريباً | 
| اشتريت هذا الكتاب من المعرض بسعر رخيص/ Bu kitabı fuardan ucuz bir fiyata satın aldım. | -den - dan | من | 
| لقد أحببت تعلم اللغة العربية منذ شهرين/ Muhakkak ki ben Arapça öğrenmeyi 2 aydan beri sevdim. | -den itibaren | منذ | 
| القلم في الحقيبة/ Kalem çantanın .içindedir | İçinde / -de -da | في | 
| ربّما سيأتي و ربما لا / belki gelir bekli gelmez. | Belki | ربَّما | 
| كان خالد فاشلا خلال السنوات الماضية/ Halid geçmiş seneler boyunca başarısızdı. | Boyunca | خلال / حين | 
| بيتها صغير ولاكن موقعه مركزي/ Onun (kız) evi küçük ama konumu merkezi. | Ama | لاكن | 
| لم يعد يكتب الوظيقة في يوم العطلة/ Artık tatil gününde ödev .yazmıyor | Bir daha/ artık değil | لم يعد | 
| نجحت في الامتحان الرخصة السياق فقد درست كثيرا/ Çok çalıştığımdan dolayı ehliyet sınavında başarılı oldum. | Bunun için/ bundan dolayı | فقد | 
| احب ان اشرب القهوة الباردة لا سيما في هذا الأيام الحارة / Soğuk kahve içmeyi seviyorum özellikle de bu sıcak günlerde. | Özellikle | لا سيَّما | 
| هل تشرب الأدويتك لأجلي من فضلك/ Lütfen ilaçlarını benim için içer misin? | İçin | لأجل | 
| اقف خارج البيت منذ الساعة/ Bir saatten beri evin dışında bekliyorum. | Dışında | خارج | 
| كان عائشة تشتري بدون الحساب/ Aişe hesapsızca alışveriş yapıyordu. | Olmadan/ -sız | بِدُون | 
| على الرغم من صعوبته ترك التدخين/ Zorluğuna rağmen sigarayı
 
 
 
 bıraktı.  | 
-e rağmen | على الرغم من | 
| جلست في مقدمة القطار لكي اشاهد المناظر الطبيعية/ Doğa manzarasını izleyebilmek için trende öne oturdum. | İçin/ -mek için | لِكي | 
| وراء كلّ ليل فجر باسم
 
 / Her gecenin arkadında tebessüm eden bir tan yeri vardır.  | 
Arkasında | وراء | 
| لا يمكن حل هذه المشكلة في وقت قصير/ Bu problem kısa bir zamanda çözülemez. | E bilmek | أمكن | 
| انت لا تستطيع أن تدخن هان / Sen burada sigara içemezsin! | E bilmek | استطاع + مصدر | 
| تمت الإجابة على السؤال من قبل/ Bu sorulara önceden cevap verildi. | -ilmek / - inmek | تم + مصدر | 
| يجب ان نقرأ الكتب التركية بإلإضافة إلى الكتب العربية لننجح في ترجمة/ Tercümede başarılı olabilmek için Arapça kitapların yanında Türkçe kitaplar da okumalıyız. | Bunun yanı sıra/ - nın sıra | إضافة/ بالإضافة إلى | 
| هاجر المسلمون من غزة الى الأردن نظراً لظلم الصهاينة لهم / Siyonistlerin zulmünden dolayı Müslümanlar Gazze’den Ürdün’e hicret ettiler. | -den dolayı/ -diği için | نظرا ل | 
| كلما شعرت بالألم تناولت شاي الأعشاب/ Her ağrı hissettiğimde bitki çayı içtim. | Ne zaman — sa // her — dığında | كلّما | 
| لا يكاد الأستاذ يدخل الصف حتى يفتح الطلاب كتبهم/ Öğretmen sınıfa girer girmez öğrenciler kitaplarını açıyorlar. | -ir / -irmez | لا يكاد / لم يكد — حتى | 
| سَوَاءٌ عَلَيْهِمْ أَأَنْذَرْتَهُمْ أَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ/ Uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, asla iman etmezler. ( Bakara-6) | -sa da .. (ma) sa da bir | سَوَاء اَ… اَم | 
| حتى و لو أمطرت، سأذهب للتنزه غدا.
 
 Yağmur yağsa bile, yarın gezmeye gideceğim.  | 
Yaparsa da | وَ لَو | 
| ماذا قال الأستاذ محمد بشأن الأطروحة/ Muhammed hoca araştırma hakkında ne söyledi? | Hakkında / hususunda | بشأن | 
| لا أحب سواك/ Senden başkasını sevmiyorum. | Hariç / - den başka | سِوى | 
| يمكنك ان تأكل الفواكه بشرط أن تغسل بماء / Suyla yıkaman kaydıyla ( şartıyla) meyveleri yiyebilirsin. | Yapması koşuluyla/ yapması kaydıyla (şartıyla) | بشرط ان | 
| افكّر به طوال الوقت / Her zaman onu düşünüyorum. | Boyunca/ sırasında/ esnasında | طوال | 
| كنتَ في الدرس امس أليس كذالك. / Dün dersteydin değil mi? | Öyle değil mi? | أليس كذلك | 
| ما أجمل هذه السيارة/ Bu araba ne kadar da güzel. | Ne kadar da | ما+ اسم تفضيل | 
| سوف ازور جدتي مرة أخرى/
 
 Babaannemi bir daha ziyaret edeceğim.  | 
Tekrar / bir daha / gene | مرّة أخرى | 
| على الأقل سأموت مرتاحة / En azından rahat öleceğim. | Hiç olmazsa/ en azından | على الأقل | 
Eslim Biset Bol Kılıç
PDF'si için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.
Yorum Yaz