MODERN ÇAĞIN İÇİNDE KURBAN İBADETİ

İSLAM DİN

Kurban ibadetini ve bayramını olağan konular dışında, Sovyetlerde Kurban, Yapay Et ve Kurban, Çevre ve Kurban gibi geniş bir yelpazede ele aldım

Allah adına kurban kesmek ademoğluna verilmiş en önemli ibadetlerdendir. Her ibadette olduğu gibi kurban kesmenin de gözle okunan manasının ötesinde ancak kalple okunabilecek hikmetler söz konusudur. Bu hikmetleri sadece hassasiyete sahipler için anlamlı olup, faydası tüm yaratılanı kuşatmaktadır. Bu yazımda olağan konuların dışında pek konuşulduğuna rastlamadığım mevzuları ele almaya çalıştım.

"Modern" İdeoloji Karşısında Kurban

Okulumun kütüphanesinde Tarkan hocamın bağışladığı "Sovyetler Birliği'nde İslam" konulu bir kitap okumuştum. Bu kitabın bir bölümünde kurban ibadetinin Sovyetler Birliği'nin çalışma usulüyle ve ekonomik anlayışıyla örtüşmediği yer almaktaydı. Hicri takvimde günlerin güneş takvimlerinde sapma yapması, diyalektik materyalist bir dünya görüşüyle "tanrıya ibadet" olgusunun örtüşmemesi, özel mülkiyetin ortadan kaldırılmasını ilke edinmiş bir rejimin bireyin  hayvanlarını kurban etme özgürlüğü tanımaması gibi yüzeysel çatışmalar bu ibadetin içinin güç yoluyla boşaltılmasıyla sonuçlanmış. Bu sürecin yürütülmesi için, birlikteki önde gelen molla ve hocaların merkeze bağlandığı teşkilatlanmalar, devlet eliyle kurulmuş. Bu örgütlerin amacıysa devlet icin namaz, kurban, haç gibi ibadetlerin işlevini yitirtmekmiş. Genelde yayınladıkları fetvalarda bu ibadetlerin aslında insanın nefsini kast ettiği söylenmiş. İbadetlerin ortak amacı Allaha yakınlaşmak ve Müslüman kardeşlere yardım etmek olduğundan aslında topluma faydalı olacak işler yaparsanız da ibadetleri yerine getirebilirsiniz! Fabrikada mesaiye kalmak, insanlara adil ve muaşeretle yaklaşmak bu ibadetleri karşılıyormuş. Bu durumun çekilmez olduğunu düşünebilirsiniz hatta belki geçmişte kaldığı için seviniyorsunuzdur ancak şunu unutmayın ki Çin'in direktmen ibadetleri ortadan kaldırdığı veyahut içini boşalttığı, "Parti" dışında bir inancı bulunanın memur olmasının dahi zor olduğu bir gerçeklik şuanda yaşanıyor.  

Yapay Et Karşısında Kurban

Yapay et üretiminin başlaması, kurban ibadetini ortadan kaldırmaz. Çünkü kurban ibadeti, sadece et tüketimiyle ilgili değil, İslam’da belirli usullere göre kesilen canlı bir hayvanın Allah rızası için kurban edilmesiyle gerçekleşen dini bir ibadettir. Son birkaç yıl öncesine kadar gramı oldukça pahalı olan yapay etin belkide bu yıl perakende satışı, normal et fiyatlarından dahi düşük olabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklamasına göre, şu an için yapay etin helal olduğuna dair resmi bir fetva bulunmuyor [1] ve yapay et helal kabul edilmemektedir. İslam hukukunda kurbanlık hayvanın canlı ve helal usullerle kesilmesi esastır; yapay et ise laboratuvar ortamında hücre kültürü yoluyla üretilmekte ve bu durum fıkhî açıdan tartışmalıdır. Ayrıca Peygamber Efendimiz’in “Canlı iken hayvandan kesilen parça leş hükmündedir, yenilmez” hadisi, yapay etin kabulü konusunda önemli bir kıstastır. Unutmayalım ki "Kurban" ibadeti, buzdolaplarını et doldurmayı amaç edinmek değil, Allah’a yakınlaşmak, teslimiyet göstermek, nefsini terbiye etmek ve toplumsal dayanışmayı sağlamak gibi çok boyutlu dini ve sosyal anlamlar taşır. Yapay et, bu ibadetin yerine geçemez çünkü kurbanın kabulü, hayvanın canlı ve usulüne uygun kesilmesine bağlıdır. Sonuç olarak, yapay et teknolojisi gelişse bile, mevcut İslam anlayışa göre kurban ibadeti canlı hayvan kesimiyle yapılır ve yapay et bu ibadetin yerini almaz. Belki Kurban ibadeti dışında, yapay etin günlük tüketimde kullanılabilme imkanı sağlayacak görüşler ortaya çıkabilir ancak bunların ortaya çıkması için belki de on yıllar gerekecektir.

Çevre Karşısında Kurban

Bayramda köylerimize gittik, sabah namazından sonra bayram namazımızı da kıldık. Hamd olsun kurbanda kesebildik. Elimizdeki ufak bir plastik şişeyi köyümüzün ormanlarına doğru fırlattık. İşte burada bir kazansak da misliyle kaybettik. Zira o plastik şişe binlerce yıl boyunca ormanda kalacak, belki orman yangınına sebep olacak, toprağı da suyu da bozacak, geri toplayalım desek ekonomik bir yük olacak... Bir tane adi şişe yüzünden belki de hiç bilmediğimiz coğrafyaları dahi kökünden kazıyoruzdur belki de bunun farkında mıyız? Bir müslümanın eylemlerini attım-bitti olarak düşünmesi ne kadar doğrudur? Bu sıradanlık ve incelikten yoksun düşünce ile "Suphanallah" sözünü nasıl samimiyetle söyleyebiliriz? “Sakın dengeyi bozmayınız!” (Rahman Suresi, 7-8) ayetine iman etmiyor muyuz? "Elinizde bir ağaç fidanı varsa, kıyamet kopmaya başlasa bile, eğer onu dikecek kadar vaktiniz varsa, mutlaka dikin" (el-Münavi: Feyzu’l-Kadir: 3/30) ben bu hadisi ortaokulda öğrendiğimi hatırlıyorum. Aslında burada fidan dikmenin teşvikinin üzerinde bir şevk vardır. Ağaçların bizlere faydasının kısa sürede bile olsa büyük olduğunu bizlere hatırlatır. Unutmayalım ki bir tane ağaç kurutursak onun soyundan gelecek binlerce ağacıda kurutacağız, ondan nemalanan sincapları, kuşları, karıncayı dahi inciteceğiz. 

İbadet için geldik
Hesap için döneceğiz
Dünyada misafiriz
Dirilmek için öleceğiz

Kamil Berkcan Baltay

Kaynakça

[1]https://www.diyanet.gov.tr/trTR/Kurumsal/Detay/32758/#:~:text=Sosyal%20medya%20mecralar%C4%B1nda%20Din%20%C4%B0%C5%9Fleri,Kamuoyuna%20sayg%C4%B1yla%20duyurulur.

[2] https://www.islamveihsan.com/doga-ve-cevre-temizligi-ile-ilgili-ayet-ve-hadisler.html

[3] https://www.youtube.com/shorts/H0eqlaXWfSw (Pet şişe orman yangınına sebep oluyor - GZT)

Kamil Berkcan BALTAY
Kamil Berkcan BALTAY

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi 2. Sınıf öğrencisiyim. İlim ve Medeniyet Topluluğu'nda yer almaktayım. Edebiyat, şiir, tarih, ekonomi gibi alanlarda derinleşiyorum. Aka ...

Yorum Yaz