YAHUDİLİK BİR SAVAŞ DİNİ Mİ?

DİN

Müslümanlar olarak Tevrat’ın zaten tahrif edildiğine inanıyoruz ama İsrail, kendi soykırımını gerçekleştirmek için her geçen gün Yahudiliği tahrif etmeye devam etmektedir.

Yahudiliğin savaşlara bakışı nasıldır? Netanyahu ve şürekasının söylediği gibi Yahudilik sadece savaşlardan mı bahsediyor? Araştırmalarımızda ulaştığımız şey şu idi: Devletler, dinleri tahrif ediyor. İsrail’de Yahudiliği eviriyor, çeviriyor ve sonunda tahrif ediyor. Müslümanlar olarak Tevrat’ın zaten tahrif edildiğine inanıyoruz ama İsrail, kendi soykırımını gerçekleştirmek için her geçen gün Yahudiliği tahrif etmeye devam etmektedir. Örneğin Yahudi dini bayramları, milli bayramlar haline getirilmiştir. İsrail, Yahudiliğin toplumu bir arada tutan bir din olduğunu bildiğinden dolayı onun korunmasını istiyor ama bir taraftan da onu yeniden inşa ediyor.

İsrail’de Likud gelene kadar toplumsal kutuplaşma keskin oranlarda değildi.. Mapai (İşçi partisi) ve Mafdal’ın (Ulusal dini parti) birleşmesi ile İsrail yönetiliyordu. Ben Gurion, İsrail’in kuruluş aşamasında Haredilere askerlikten muaf olma hakkı vermişti. Çünkü o dönemde dini meseleler gündem edilmek istenmiyordu. Çünkü İsrail kritik bir aşamada bulunuyordu.

Siyasal sistemin itici güçlerinden birisi de marjinalleştirmek ve ötekileştirmektir. Bir grup ötekileştirilirse sonrasında daha da güçlenmekte ve iktidara gelebilmektedir. Aşkenazlar yönetici elit durumunda iken Seferadlar ötekileştirildiğinden sonraki yıllarda Seferadlardan oluşan Şas partisi meclise girebilmiş ve önemli sayıda koltuk elde edebilmiştir.

1967 savaşında İsrail’in topraklarını üç dört katına çıkarması dini siyonizmin aşırı güç kazanmasına sebep olmuştur. Çünkü Batı Şeria, Kudüs ve Gazze bu savaşta ele geçirilmiştir. Bu bölgelerin ele geçirilmesini dini bir mucize (İbranice נס : Nes) olarak gören Yahudiler, yerleşimci Siyonizmi harekete geçirmişlerdir. Bu tarihten sonra Likud ve Sağ partiler yerleşimci olmakla tanınır olmuştur. İsrail’in kurucu ideologları ve kadim elitleri sekülerler ise İsrail’in karakterini korumak için dini meselelere daha çok el atmaya başladılar. Bu dönemden sonra askerlik, şabat ve diğer konular sık sık tartışılır oldu. Seküler kesim bunları koz olarak kullanmaya başlamıştı. Bu tarihten sonra kesin bir kutuplaşma görülmektedir.

Yazının konusuna gelinecek olunursa Netanyahu’nun Amalek tarzında açıklamaları ve savaş çığırtkanlığı yapması Yahudiliği daha derinden araştırmak gereğini doğurmaktadır. Siyonizm, Yahudilerin Allah’a verdikleri sözleri bozması sonucu olmuştur. Örneğin Yahudi kutsal kitabında şu ifadelere yer verilmiştir: “Yahudiler topluca (toplu göç, güç ile) Filistin’e çıkmayacaklar”

Yahudiler üç yeminden birisi olan bu vaadi bozdular.İkinci madde olarak “Yahudiler, Milletlere karşı isyan etmeyecekler”(onlara ağır baskı yapmayacaklar)

Yahudiler bu maddeyi de bozdular ve bozuyorlar. Ortadoğu’daki bütün milletlere isyan ediyor ve zorbalık yapıyorlar. Arkasına ABD ve Batı desteğini aldığından rahat bir şekilde bölge halklarına isyan edip masum yüzbinlerce İnsanı öldürmektedirler.

Bu iki madde Tevrat’ın ve sonrasında Talmud ve midraş kültürünün nasıl saptırıldığı ve İsrail tarafından değiştirildiğini ortaya koyuyor. Amacımız asla Yahudiliği savunmak değildir, burada gösterilmek istenen Yahudiliğin kasıtlı bir şekilde bir kısmının alınıp diğer kısımlarının görmezden gelinmesidir. Ayrıca 10 emirden birisi de “öldürmeyeceksin”dir ama Yahudilerin İnsan öldürmediği adeta birgün yoktur.

Tevrat’ta (Tanah / Ahd-i Atik) şu ifadeler geçmektedir:

Çıkış / Şemot 22:20

“Yabancıya baskı yapmayacaksın ve onu ezmeyeceksin, çünkü siz de Mısır’da yabancıydınız.”

וגר לא תונה ולא תלחצנו כי-גרים הייתם בארץ מצרים

Levililer 19:34:

“Sizinle yaşayan yabancı, aranızda doğmuş biri gibi olacak; onu kendiniz gibi seveceksiniz, çünkü siz de Mısır’da yabancıydınız. Ben Tanrınız RAB’bim

כאזרח מכם יהיה לכם הגר הגר אתכם ואהבת לו כמוך כי-גרים הייתם בארץ מצרים אני יהוה אלהיכם

İlkinde Tone ve Lahats kelimeleri kullanılıyor. Tone incitmeyeceksin demek iken lahats baskı anlamındadır. Dolayısıyla Tevrat, Yahudiliği Yabancıları incitmemeyi söylemiştir ve kendilerinin de Mısır’da yabancı olduklarını hatırlatmıştır. Zalimlik yaparlarsa Firavun rolüne bürünmüş olmaktadırlar.

İkincisinde Filistinlileri düşünebiliriz. Yine Tanrı, Yahudileri firavunlaşmaktan men ediyor ve Filistinlileri kendiniz gibi sevin demektedir. Dolayısıyla Netanyahu veŞurekası Tevrat’ın belirli bir kısmını almaktadır ve Hz. Musa’nın öğretilerini amacından saptırmaktadır. Yahudilikte sadace Amalek ile olan savaştan bahsedilmiyor. Bu yazımın öncü bir yazı olmasını ve Tevrat’ın gerçek manada savaşa nasıl baktığının araştırılmasını temenni etmekteyiz. Basına yansıyan bir konuşmadan (speech) hakikati anlamanın imkansız olduğunu ve daha derin çalışmalar yapılması gerektiğini düşünmekteyiz.

Ozan Dur

Ozan DUR
Ozan DUR

Ozan Dur, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Tarih Bölümü’nden mezun olup, İngilizce, Osmanlıca, Farsça, Arapça ve İbranice öğrenerek dil alanında uzmanlaştı. Humboldt Üniversitesi, İmam Humeyni Üniversit ...

Yorum Yaz