İlim ve Medeniyet

AZGELİŞMİŞLİĞİN SÜREKLİLİĞİ

Fikret Başkaya’nın kaleme aldığı Azgelişmişliğin Sürekliliği adlı eser, konu itibariyle kapitalist üretim tarzının dünya üzerinde belli bir azınlığı zenginleştirirken, geriye kalan çoğunluğun ise yoksullaşmasına sebebiyet verdiğini akademik bir üslupla anlatmaktadır.

Bağımsızlığını yeni kazanan gelişmemiş ülkeler bir an önce gelişmiş ülkelerin durumuna yükselmek için adeta can atarlar. Ancak gelişmişliğin en önemli göstergesi olan ekonominin sanayi koluna, gelişmiş ülkelerin mevcut son durumlarından başladıklarından yani ara malı ve yan ürünleri üretmeden, baştan değil de sondan işe giriştiklerinden az gelişmiş ülkeler kalkınamıyor ve gelişemiyorlar. Sanayileri ithal ikameci tarzda seyrediyor ve bu sistemde, üretim için ithalata, ithalat için dövize, döviz için dış borca, dış borç için ise daha fazla tavize gerek vardır. Bu da ülkelerin istikrarsızlaşmasının başlıca sebebini oluşturmaktır. Gelişmiş kapitalist ülkelerin hegomonyası altına giren devletler sonuç itibariyle az gelişmişliğin içine hapsolmuşlardır.

Kitapta insanlığın önündeki yegane saygıdeğer seçeneğin sosyal, ekonomik ve ekolojik ortamı hızla aşındırıp dünyayı yaşanamaz hale getiren, evrensel plandaki kutuplaştırmayı derinleştiren kapitalist üretim tarzına ve onun ücretli kölelik düzenine son vermeye bağlı olduğu yoğun olarak vurgulanmaktadır.

Sonuç itibariyle kitapta anlatılmak istenen esas mesele; az gelişmiş ülkelerin kapitalist hegomonya altında ezilmeleri suretiyle gelişim gösterememeleri, istikrar ve kalkınma sağlayamadıklarıdır. Bu bağlamda, bu tür ülkeler için az gelişmişlik bir kaderdir ve süreklilik teşkil ettiği açıklanmaktadır.

                                                                                               

Exit mobile version