İlim ve Medeniyet

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KEŞMİR SORUNUNUN TARİHÇESİ – 3

Dünya üzerinde geçmişten günümüze kronikleşen sorunlardan biri olan Cammu ve Keşmir sorunu dünya sahnesinde 1948 yılında BM’ye taşınması ile birlikte boy göstermiştir.

Geçmiş yazımızda anlattığımız gibi 1930 yılı Keşmir’de yaşayan Müslümanlar için bir dönüm noktası olmuştur. 1875 yılında Hindistan’da Seyyid Ahmed Han tarafından kurulmuş olan Aligarh Okuluna Keşmir’li Müslümanlar 1920’li yılların sonuna doğru gitmeye başlamıştır. 4 yıllık modern eğitim alan öğrenciler Keşmir’e döndüğü zaman yanlarında yeni fikri altyapı ile dönmüşlerdi. Hürriyet, gelişme, hak… gibi kavramları benimseyen öğrenciler bunları kendi halkına anlatmak için Okuma Odası Parti’sini kurmuşlardı. Bu yapılanmada Hindistan’da edindikleri bilgileri halka anlatıyor ve halkı bilinçlendirmeye çalışıyorlardı.

Zaman geçtikçe ve Müslümanlara uygulanan baskı ve şiddet artıkça bu Okuma Odası Partisi, Müslüman Konferansı’na evrildi. Bunun amacı seçimlere girip Müslüman haklarını savunmaktı. 1934 yılında yapılan seçimde mecliste 21 sandalyeden 16’sını Müslüman Konferansı aldı. Daha sonraları kurucularından olan Şeyh Abdullah’ın konferansın seslendiği kitleyi genişletme ve tüm halka seslenme hedeflerini diğer konferans ekibine anlattı fakat bu görüş konferansta çok tutulan bir görüş olmadı. Şeyh Abdullah’da bağlantılı olduğu Hindistan’daki Ulusal kongreyi kendi rol model alarak yeni bir yapılanmaya gitti. Bu Keşmir’deki Müslümanlar arasında çıkan ilk ayrılıktı.

Müslüman konfersansı Hindistan’daki ve Pakistan’ın kurucularından olan Müslüman Birliğini  kendine rol model alırken, Ulusal kongre ise Hindistan’ın ilk Cumhurbaşkanı olan Lal Nehru’nun da içinde bulunduğu Ulusal kongreyi kendine model alıyordu.

Keşmir iç siyaseti böyle devam ederken ikinci dünya savaşı bitmiş ve İngiltere sömürgelerinden bir bir çekilmeye başlamıştı. Sıra Britanya Hindistan’ına gelirken bu topraklarda var olan krallıkları ve aşiretleri din, kültür, dil, millet vb. özelliklerine göre iki devlete ayırmak istedi. Bu iki devletten birisi Müslüman nüfusu çok olan Pakistan diğeri ise Hindu nüfusu ağır basan Hindistan’dı.

Topraklar her iki devlet arasında paylaştırılırken en çok 3 bölge tartışma konusu oldu. Bu bölgeler Haydarabad Cunagarh ve Keşmir oldu. Bunlardan Haydarabad ve Cunagarh’ın halkı Hindu ama yöneticisi Müslümandı, Keşmir’in ise tam tersi halkı Müslüman, yöneticisi Hindu’idi. Haydarabad ve Cunagarh’ın yöneticileri Pakistan’a katılmak isterken Hindistan askerleri ile bu bölgeye girdi. Keşmir ise tarafsız kaldı.

Bu iki devletin bağımsızlıklarını ilan ettikten sonra Keşmir’de bulunan bazı Müslüman aşiretler Pakistan’a bağlanmak ve Müslümanlara uygulanan haksızlıkları sonlandırmak için bir isyan başlattı. Keşmir’in merkezi olan Srinagar’a kadar gelen isyancı ekip karşısında Keşmir Mihracesi güvenlik problemi yüzünden Hindistan’a gitti. Burada Mihrace Hindistan’ın isyancıları bastırmak şartı ile Hindistan’a bağlanmak istediğini belirten bir anlaşmayı imzaladı. Hindistan askerleri isyancıları geri püskürttü ve Srinagar’a yerleşti. Fakat Müslüman halk bu duruma olumlu bakmadıklarını Hindistan işgal kuvvetlerine karşı çıkarak ortaya koydular. Bu hareket üzerine Pakistan tüm gücüyle Hindistan’a Keşmir’de saldırmaya başladı. Hindistan bu olayı BM’ye taşımak istedi ve 1 Ocak 1948 yılında BM’ye başvurdu. 1948 yılına kadar Pakistan Keşmir’in 1/3’üne tekabül eden ve şimdiki adıyla Azad Keşmir olan bölgeyi ele geçirdi. Hindistan ise 2/3’ü olan Cammu ve Keşmir bölgesini kontrolü altına aldı. BM başvurusundan sonra Pakistan tüm umudunu BM’den çıkacak bir plebisit anlaşmasına bağlamışken Hindistan Keşmir bölgesine askeri yığınak yapmaya devam ediyordu. BM’de yapılan görüşmelerde Hindistan Pakistan’ın işgalci olduğunu ve Keşmir’den çıkması gerektiğini savunurken Pakistan bir plebisit yapılmasını fakat Keşmir yönetimi Hindistan yanlısı olduğu için yapılacak olan bu plebisitin BM gözetiminde yapılmasını teklif ediyordu. 2 ay sonunda BM’de Keşmir bölgesi için tüm halkın oylayacağı bir plebisit yapılması kararı aldı.

BM toplantılarında ABD ve İngiltere Pakistan’ı desteklediği için Hindistan, bir bakıma bu dosyayı BM’ye getirdiğine pişman olmuştu. Bölgede araştırma yapmak üzere bir Komisyon atanması kararlaştırıldı. Komisyon’un 13 Ağustos 1948’de BM’ye sunduğu raporda plebisit yapılabilmesi için her iki tarafın da askerlerini çekmeleri gereğine işaret etmekteydi.

”Cammu ve Keşmir Devleti’nin Hindsitan veya Pakistan’a bağlanması, halk tarafından Birleşmiş Milletler himayesi altında yönetilecek bir serbest ve tarafsız halk oylaması demokratik metodu ile kararlaştırılacaktır.” BM’nin aldığı bu kararla Keşmir’in kaderi artık Keşmir halkına bırakılmıştı. Fakat plebisitin uygulanabilmesi için bölgede askersizleştirme yani Hindistan ve Pakistan askerlerinin bölgeyi terk etmesi gerekiyordu. Bu kararı Pakistan kabul ederken Hindistan bu karar sonrasında ne askersizleştirmeyi ne de plebisit kararını kabul etti.

Pakistan ve Hindistan savaşı 1 Ocak 1949 yılında yapılan ateşkes antlaşması ile sona erdi. Fakat Keşmir sorunu çözüme kavuşturulamadı.

Mehmet AYAYDIN

Exit mobile version