SELF DETERMİNASYON HAKKI KAPSAMINDA GÜNEY SUDAN’IN BAĞIMSIZLIĞI | İlim ve Medeniyet

Avatar photoNasrettin GÜNEŞ3 Şubat 201835min0

Self determinasyon hakkı, bazı kaynaklara göre Fransız İhtilali döneminde yayınlanan İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesine(1789) dayandırılsa da modern anlamda self determinasyon hakkı 20. yüzyılda şekillenmiştir. Özellikle sömürgeciliğin zirveye ulaştığı ve yine sömürgeciliğin yasaklandığı 20. yüzyılda self determinasyon hakkı uluslararası hukukta önemli bir yer almıştır. Self determinasyon hakkı uluslararası ilişkiler sisteminin yeniden yapılanması ve devletlerin siyasi sınırlarının yeniden şekillenmesinde önemli etkiler oluşturmuştur.

Self determinasyon hakkının pratikte uygulanmasına bakıldığında başarılı ve başarısız olmak üzere birçok örnek bulunmaktadır. 2011 yılında Güney Sudan’ın bağımsızlığını kazanması da bu kapsamda hedefine ulaşan self determinasyon hakkı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Self determinasyon hakkı kavramı “kendi kaderini tayin hakkı” ve “kendi geleceğini belirleme hakkı” olarak da kullanılmaktadır. Self determinasyon Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlüğünde “öz belirtim” olarak karşılık bulmuş ve “Kendini yönetme hakkını belirleme” anlamına gelmektedir.

 

GİRİŞ

20. yüzyılda self determinasyon kavramının şekillenmesi ve uluslararası hukukta önemli bir yer teşkil etmesi Bolşevik Lider Vladimir Lenin ve ABD’nin Birinci Dünya Savaşı sırasında başkanı olan Woodrow Wilson’a dayandırılmaktadır. Lenin eserlerinde “ulusların self-determinasyon hakkı” kavramını kullanmıştır. “Wilson İlkeleri” olarak bilinen ve Birinci Dünya Savaşı sonrasında Wilson’ın açıkladığı 14 ilkede “self determinasyon” terimi tam olarak geçmese de self determinasyon hakkı önemli yer bulmuştur. [1]

Sömürgeciliğin yasaklanması ve sömürge yönetimindeki devletlerin bağımsızlığını kazanması, Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Yugoslavya’nın parçalanması gibi gelişmelerle self determinasyon hakkı en çok 20. yüzyılda etkili olsa da 21. yüzyılda da self determinasyon örnekleri bulunmaktadır. Bunun son örneği 2011 yılında bağımsızlığına kavuşan ve Birleşmiş Milletler’e üye en genç devlet unvanını elinde bulunduran Güney Sudan’dır. [2]

Güney Sudan Haritası

Güney Sudan’ın bağımsızlık süreci yaklaşık yarım asır süren bir iç savaş sonunda sancılı olarak gerçekleşmiştir. Sudan’ın henüz İngiltere’nin sömürge yönetiminde bulunduğu ve bağımsızlığını kazanmadığı dönemde bile var olan Sudan’daki kuzey-güney rekabeti Sudan tarihinde önemli bir sorundur.

1821 yılında Mısır Hidivi Mehmet Ali Paşa tarafından fethedilen Sudan’daki Osmanlı egemenliği 1885 yılında sona ermiştir. Bu tarihte Sudan’da kurulan Mehdi Devleti uzun ömürlü olamamış, 1899’da ülkede İngiliz-Mısır Ortak Yönetimi tesis edilmiştir. Sudan’ın doğusunda yer alan bağımsız Darfur Sultanlığına da İngiliz-Mısır Ortak Yönetimi tarafından son verilmiş ve bu bölge 1916 yılında ilhak edilerek Sudan’a katılmıştır.[3]

İngiltere 1953-1954 yıllarında sömürgesi olan Sudan’ın demografik özelliğini Arap yerleşikler ve siyahî yerliler olarak şekillendirmeye başladı.[4] Sudan’ın kuzey ve güney bölgelerinde uygulanmak istenen yönetim yapısının temelleri sömürge döneminin ilk yıllarında atılmıştır.

Sudan’ın güney bölgesinde yaşanan ilk şiddet olayları 1955 yılında patlak vermiş ve süreç içerisinde şiddet olaylarının artması ile iç savaşa dönüşmüştür. 1972 yılında Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da yapılan Addis Ababa Anlaşması ile 1. Sudan iç savaşı sona ermiştir. Sudan’ın bağımsızlık tarihi 1972-1983 yılları dışında iç savaşlarla geçmiştir.  1983’te ise Hükümet Başkanı Numeyri tarafından İslam Devrimi’nin ilan edilmesi ve Addis Ababa Anlaşması’na ait koşulların feshedilmesi güneydeki çatışmaların tekrar başlamasına sebep olmuş ve 2. İç savaş başlamıştır.[5] 21. yüzyılın başlarında Kuzeydeki merkezi hükümet ve güneydeki ayrılıkçı hareket ile müzakere süreçleri başlamıştır.

2002 yılında Machakos Protokolü imzalanmış ve Güney Sudan Halkının self determinasyon hakkı taraflarca kabul edilmiştir. 2005’te yapılan Kapsamlı Barış Anlaşması ile Güney Sudan’a özerklik statüsü tanınmış ve 2011 yılında Güney Sudan’da yapılan bağımsızlık referandumu kabul edilmiştir. 2011’de Güney Sudan bağımsız bir devlet olarak Güney Sudan Cumhuriyeti halini almıştır.[6]

2011 yılında gerçekleşen bölünmeden önce Sudan 2.505.813 yüzölçümü ile Afrika’nın en geniş topraklarına sahip ülke konumundaydı.

Güney Sudan Bayrağı

GÜNEY SUDAN’IN SANCILI BAĞIMSIZLIK SÜRECİ

Sudan’ın bağımsızlığını kazandığı 1956 yılından bu yana Sudan’ın en büyük sorunu güneydeki ayrılıkçı hareketler olmuştur. Sudan nüfusunun %10’unu oluşturan Animistler ve % 7’sini oluşturan Hristiyanların çoğu güney bölgesinde yaşamaktadır.[7] Sudan bağımsızlığını kazanmadan, İngiltere’nin sömürge yönetimindeyken 1955 yılında ülkenin güneyinde bir ayrılıkçı hareket ortaya çıkmış ve sorunun bir parçası haline gelmiştir. Güneyde ortaya çıkan bu ayrılıkçı hareketin başını John Garang liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi / Ordusu (SPLM/A) isimli örgüt çekmiştir.[8]

1956’da bağımsızlıktan sonra parlamenter sistem ile yönetilen Sudan’da, ordunun başkomutanı General İbrahim Abbud 1958’de darbe yaparak parlamenter sistemi askıya almıştır. İslam şeriatını ve Arapça dilini ülke genelinde egemen kılma çabaları, Animist ve Hristiyanların çoğunlukta olduğu güney kesiminde geniş tepkiler doğurmuştur.[9] 1963’te güneydeki yerel ayaklanmalar, silahlı milis güçlerinin oluşması ve silahlı mücadeleye yol açmıştır. 1964 yılında artan sokak eylemleri üzerine General Abbud iktidardan çekilerek, geçici bir hükümet altında anayasal yönetime dönülmüştür. 1965’te yapılan seçimlerden sonra ülkede istikrar yine sağlanamamış ve Albay Cafer Muhammed en-Numeyri’nin önderliğindeki askeri yönetim ikinci bir darbeyle yönetime el koymuştur.[10]

Albay Numeyri’nin ilk önceliği güneydeki ayrılıkçı hareketi sona erdirmek olmuş ve bu çerçevede Joseph LAGU liderliğindeki Güney Sudan Kurtuluş Cephesi (SSLF) ile 27 Mart 1972’de Addis Ababa Anlaşmasını imzalamıştır. Bu anlaşmayla; Equatoria, Bahr al Ghazal ve Upper Nile eyalet ve vilayetlerine otonomi verilmiştir.[11]

1972’de Etiyopya ve Afrika Birliği’nin başkenti olan Addis Ababa’da yapılan barış anlaşması sonrası ülkede istikrarın sağlanması ve barış ortamının tesis edilmesi için ciddi çalışmalar yapılmamış ve 11 yıllık ateşkesten sonra Sudan tarihindeki 2. İç savaş 1983 yılında patlak vermiştir.

1978 yılına gelindiğinde ülkenin güneyinde zengin petrol yatakları bulunmuştur. Bulunan petrol yatakları bir taraftan ülkenin refahı için umut olurken diğer taraftan iç savaşı körükleyen bir vasıta olarak kullanılmaya başlanmıştır.[12] Bu bağlamda çatışmaların 1983’te tekrar başlamasının tesadüfi olmadığı ve zengin petrol yataklarının bulunması güneydeki çatışmaların tekrar başlamasının önemli sebeplerinden biri olarak gösterilmektedir. 2. İç savaşın önemli faktörlerinden biri de 1983 yılında Numeyri tarafından İslam Devrimi’nin ilan edilmesi ve Addis Ababa Anlaşması şartlarının feshedilmesidir. Bu gelişmeden sonra ülke içerisinde çatışmalar iyice hareketlenmiş ve 2. İç savaş süreci başlamıştır.[13]

Diğer taraftan yine 1983 yılında darbe ile yönetime gelen Numeyri’nin 16 yıl süren iktidarı, 1985’te yapılan başka bir askeri bir darbeyle sona ermiştir. Daha önce de birçok darbe girişimini atlatmış olan Numeyri’ye karşı bu kez başarılı olan darbeyi yapan kendi hükümetinin Savunma Bakanı General Abdurahman Siwar liderliğindeki konsey olmuştur. Derhal seçime gidileceği açıklanarak Geçici Askeri Konsey yönetimi oluşturulmuştur. 1986’da seçime gidilmiş ve Sadık El Mehdi başbakan olmuştur. Ancak Sadık El Mehdi başarılı bir yönetim ortaya koyamamış ve bu dönemde de Güney’de çatışmalar devam etmiş, ülkede istikrarsızlık artmıştır.[14]

Umma Partisi lideri Sadık El Mehdi başkanlığındaki koalisyon hükümetleri altında geçen kısa süreli sivil yönetim, Milli İslami Cephe tarafından desteklenen Tuğgeneral Ömer El Beşir liderliğinde 1989 yılında gerçekleştirilen askeri darbeyle sona ermiştir. 1996 Mart ayında Cumhurbaşkanlığı ve Milli Meclis seçimleri yapılmış, Korgeneral El Beşir Cumhurbaşkanı, Milli İslami Cephe lideri Dr. Hassan Turabi ise Milli Meclis Başkanı seçilmiştir. [15]

Ömer El Beşir döneminde halkın da desteğiyle güneydeki ayrılıkçı hareketler önemli kayıp vermiş ve daha önce ele geçirmiş oldukları birçok bölgeden çekilmek zorunda kalmışlardır. Ancak Batılı devletler ve Sudan yönetiminin politikasını benimsemeyen bazı Arap ülkeleri tarafından desteklendikleri için ayrılıkçı hareketlerin sonlandırılması engellenememiştir. [16]

El Beşir, yetkilerini aştığı gerekçesiyle Milli Meclis Başkanı olan Hassan Turabi’nin görevinden alındığını açıklamış ve Turabi’nin yerine Sudan özelinde entegrasyona önem veren Ali Osman Taha getirilmiştir. Uzlaşmacı bir kişiliğe sahip olan Ali Osman Taha Sudan ile Güney Sudan arasında Kapsamlı Barış Anlaşması yapılma sürecinde çaba önemli çabalar göstermiştir.[17]

 

MACHAKOS PROTOKOLÜ

2000’lerin başında merkezi hükümet ile güneydeki ayrılıkçı hareketler arasında müzakere süreçleri başlamış ve bu kapsamda 20 Temmuz 2002’de Machakos Protokolü imzalanmıştır. Machakos Protokolü ile Sudan’ın güney bölgesinde çatışmaların sona ereceği ve zenginliklerin eşit olarak paylaşılacağı taraflarca kabul edilmiştir. Ayrıca Machakos Protokolü’nün getirmiş olduğu en önemli gelişme ve yenilik tarafların, Güney Sudan halkının self determinasyon (kendi kaderini belirleme) hakkı konusunda uzlaşmasıdır. Güney Sudan’da ayrılıkçı hareketlerin başladığı ilk andan itibaren güneyin ayrılmasına ve bölünmeye karşı çıkan Merkezi Hartum hükümetleri ilk defa self determinasyon hakkına olumlu yaklaşarak siyasal çözüm için uygun ortam sağlanmıştır. Sudan hükümetinin bu yaklaşımında Birleşmiş Milletler ve Afrika Birliği örgütlerinin yanı sıra taraflar arasındaki çatışmada uzlaşmacı rolündeki devletlerin baskısı da etkili olmuştur.

Güney Sudan halkına self determinasyon hakkının tanındığı Machakos Protokolü’nün getirmiş olduğu önemli gelişmeler çerçevesinde bazı maddeleri şu şekildedir:[18]

  1. Güney Sudan halkı self determinasyon ve referandum ile kendilerinin gelecekteki statülerini belirleme hakkına sahiptir. (Madde 1/4)
  2. Ara Dönem boyunca Barış Anlaşmasının uygulanmasını izlemek için geçiş öncesi dönem boyunca bir Bağımsız Ölçme ve Değerlendirme Komisyonu kurulacaktır. Bu komisyon Barış Sözleşmesi altında birlik sözleşmesinin oluşturulmasında bir ara-dönem değerlendirmesi yürütülecektir. (Madde 2.4)
  3. Ölçme ve Değerlendirme Komisyonu Sudan Hükümeti ve SPLM/A’dan eşit temsili ile meydana gelecek ve sadece bu iki gruptan değil aşağıdakilerin de temsil edilecektir;
    — Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD – Intergovernmental Authority on Development) Sudan Alt Komitesi üyeleri: Sudan, Cibuti, Eritre, Etiyopya, Kenya ve Uganda— Gözlemci ülkeler: İtalya, Norveç, İngiltere ve ABD
    — Diğer ülkeler veya taraflarca üzerinde anlaşmaya varılan bölgesel veya uluslararası organlar (Madde 2.4.1)
  4. Taraflar antlaşmayla beraber yapılan düzenlemeler ve kurumları iyileştirmek ve Sudan’ın birliğini Güney Sudan halkı için cazip hale getirmek için ara dönem boyunca komisyon ile çalışacaklardır. (Madde 2.42)
  5. Altı yıllık ara dönemin sonunda Güney Sudanlıların Sudanın birliğini kabul edip Barış Anlaşması altında bir hükümet sistemini benimsemelerini ya da ayrılmalarını oylayacağı; Sudan Hükümeti ve SPML/A ile ortaklaşa yürütülen ve dünyaca izlenebilen bir referandum yapılacaktır. (Madde 2.5)
  6. Taraflar, Barış Anlaşması’nı tek taraflı feshetme veya ilgadan kaçınacaklardır.
    (Madde 2.6)

Machakos Protokolü’nde aslında Güney Sudan halkının isterse altı yılın sonunda bir referandum yapabileceği ve kuzeydeki Sudan hükümetinden ayrılabilecekleri kararı alınmışsa da 2005’te yapılan yeni bir antlaşma ile referandum için yeni bir tarih verilmiştir.

 

KAPSAMLI BARIŞ ANTLAŞMASI

Tarafların self determinasyon hakkı konusunda uzlaşması güneydeki çatışmanın ve gelişmelerin seyrini değiştirmiştir. Kuzey-güney arasında yaşanan şiddetli çatışmanın yerini siyasal çözümler almaya başlamıştır. Bu bağlamda 2005 yılında yapılan Kapsamlı Barış Anlaşması’yla Güney Sudan’a özerklik tanınmıştır.[19] Ayrıca Kapsamlı Barış Anlaşması ile 2011’de Güney Sudan’ın isterse referanduma gidip self determinasyon (kendi geleceğini tayin) hakkını kullanabileceği karara bağlanmıştır.[20]

Kapsamlı Barış Antlaşması 20’ye yakın Afrikalı ülkenin katılımı ve bazı Batılı devletlerin (İngiltere, Norveç ve İtalya) gözlemci olarak katıldığı bir törenle imzalanmıştır. 2002 Machakos Protokolü ile tarafların üzerinde uzlaştığı self determinasyon hakkı konusunda daha somut adımlar atılmıştır. Bu bağlamda Güney Sudan’a özerklik tanınmış ve beş yıl sonra Güney Sudan’da bağımsızlık referandumu yapılması kararlaştırılmıştır.

Kapsamlı Barış Antlaşması ayrılıkçı Sudan Halk Kurtuluş Hareketi/Ordusu lehine çok fazla kararın alındığı bir antlaşma olmuştur. Önemli petrol gelirlerinden güneyin de pay alması, güneydeki ayrılıkçı hareketten 8-10 bin kişilik milisin Sudan Ordusunda kadroya alınarak güneyde söz hakkına sahip olması ve ayrılıkçı SPLM/A’nın lideri John Garang’ın Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir’in birinci yardımcısı olmasının kararlaştırılması bunu göstermektedir.[21]

Kapsamlı Barış Antlaşması ile öngörülen geçiş süreci için geçici bir hükümet ve geçici bir anayasa metni oluşturulmuştur. Bu kapsamda Güney Sudan’da yasama, yürütme ve yargı organları meydana gelmiş ve Güney Sudan bir anlamda ‘devlet’ niteliği kazanmıştır. [22] Kapsamlı Barış Antlaşması ile hazırlanan geçici anayasada Güney Sudan halkının self determinasyon hakkı bağlayıcı bir nitelik kazanmıştır. Zira söz konusu geçici anayasanın 16. bölümünde Güney Sudan halkına self determinasyon hakkı garanti altına alınmıştır.[23]

Merkezi Sudan Hükümeti ve SPLM/A arasında imzalanan Kapsamlı Barış Antlaşmasından sonra 24 Mart 2005’te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1590 sayılı kararı[24] ile Birleşmiş Milletler Sudan Misyonu (United Nations Mission in the Sudan, UNMIS) kurulması kararlaştırılmıştır. Güvenlik Konseyi’nin kararıyla UNMIS 10 bin kişilik askeri personelden oluşturulmuştur. UNMİS, Kapsamlı Barış Antlaşmasının uygulanmasını desteklemek, mültecilerin ve yerlerinden zorla göç ettirilmiş kişilerin geri dönüşlerini sağlamak, insani yardım faaliyetlerini koordine etmek, Sudan’daki insan haklarını korumak ve geliştirmek gibi amaçlarla kurulmuştur. 31 Ağustos 2006 tarihinde Güvenlik Konseyinin almış olduğu 1706 sayılı karar ile UNMIS’in görev ve yetkileri artırılarak personel sayısı da 27.300’e çıkarılmıştır. [25]

Kapsamlı Barış Antlaşmasından sonra Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir’in birinci yardımcısı ve özerklik statüsü kazanan Güney Sudan Hükümeti başkanlığını yürüten John Garang 30 Temmuz 2005’te yolculuk yaptığı helikopterinin düşmesi sonucu hayatını kaybetmiştir. SPLM/A lideri Garang’ın ölümü tansiyonu yükseltmiş ve şiddet olayları yeniden yükselmiştir ve SPLM/A, helikopterin bir kaza sonucu düştüğünü açıklaması yapmıştır.[26] Garang’ın ölümüyle SPLM/A’nın liderliğine hareketin önemli bir diğer ismi olan Salva Kiir Mayardit geçmiştir. Mayardit Garang’ın yürüttüğü iki önemli görevi (Sudan Hükümeti birinci başkan yardımcılığı ve Güney Sudan Hükümet başkanlığı) devam ettirmiştir.[27]

 

2011 BAĞIMSIZLIK REFERANDUMU

Kapsamlı Barış Antlaşmasında kararlaştırıldığı üzere 2011 yılında Güney Sudan Halkı bağımsızlık referandumu gerçekleştirmiştir. 9-15 Ocak 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilen Güney Sudan’ın bağımsızlık referandumunda Güney Sudanlı toplam 3.947.476 seçmenin % 97.58’i (3.851.994 seçmen) sandık başına gitmiştir. Güney Sudan topraklarının yanı sıra, kuzeydeki bazı merkezlerde de referandum sandıkları kurulmuştur.

7 Şubat 2011 tarihinde açıklanan referandum sonuçlarına göre halkın % 98.83’ü (3.792.518 oy) evet, % 1.17 (44.888 oy) hayır oyu kullanmıştır. [28]

9 Temmuz 2011 tarihinde Güney Sudan Cumhuriyeti olarak bağımsızlığını ilan etmiş ve Hartum yönetimi, Güney Sudan’ı ilk tanıyan ülke olmuştur. Öte yandan Türkiye de Güney Sudan’ı ilk tanıyan ülkeler arasında yer almıştır.[29] Güney Sudan bağımsız bir devlet olduktan sonra Birleşmiş Milletler ve Afrika Birliği gibi uluslararası örgütlere üye olmuştur.

SPLM/A içerisinde John Garang’tan sonra ikinci önemli isim olan Salva Kiir Mayardit Güney Sudan’ın ilk devlet başkanı seçilmiştir. Güney Sudan Cumhuriyeti’nin başkenti Cuba ve resmi dili ise İngilizcedir.

 

GENEL DEĞERLENDİRME

SPLM/A milisleri yarım asırdan fazla bir süre kuzeydeki merkezi hükümete karşı silahlı mücadele göstermiştir. Sudan genelinde kuzey-güney arasında yaşanan silahlı çatışmalar ve şiddet olayları bütün ülkeyi bağımsızlığından buyana az gelişmişliğe mahkûm etmiştir. Kuzeydeki merkezi hükümetin ekonomik kaynaklarını güneydeki ayrılıkçı hareketlerle mücadele etmek ve isyanları bastırmak için kullanması, ülkenin geri kalanında yaşanan sorunları görmezden gelmesine sebep olmuştur. Bu bağlamda Sudan’ın doğusunda bulunan Darfur bölgesinde yeni bir şiddet sarmalı ortaya çıkmış, ancak Hartum hükümeti güney sorunuyla mücadele ederken, Darfur’daki şiddet olayları ve insani krizler ile yeterince ilgilenememiştir. Darfur sorunu da ilerleyen süreçte bir iç savaşa dönüşmüş ve Sudan’ı yeni bir çıkmazın içerisine sokmuştur.

2000’li yılların başında güneydeki ayrılıkçı SPLM/A ve merkezi Sudan hükümeti arasında siyasi çözüm arayışları 2002 Machakos Protokolü ve 2005 Kapsamlı Barış Antlaşması ise sonuçlanmıştır. Machakos Protokolü ile Güney Sudan halkının self determinasyon hakkı konusunda taraflar uzlaşmış ve Kapsamlı Barış Antlaşması ile Güney Sudan’da halkının bağımsızlık referandumu yapması kararlaştırılmıştır. 2011 yılında yapılan referandum ile Güney Sudan bağımsız bir devlet olmuştur.

Güney Sudan’ın bağımsızlığını ilan etmesiyle bölgede barış ortamı ve istikrar beklentisi oluşsa da bu tam anlamıyla gerçekleştirilememiştir. Bağımsızlıktan sonra Sudan ve Güney Sudan arasında yeni sorunlar meydana gelmiştir. Bağımsızlıktan önce Sudan’ın ekonomik gelirinin büyük bir kısmını petrol gelirlerinden oluşmaktaydı. Ancak bağımsızlıktan sonra bu durum değişmiş ve Sudan ekonomisine oldukça zarar vermiştir.

Petrol yataklarının büyük kısmı Güney Sudan topraklarında bulunmakta ancak petrol ihracatı için kullanılan petrol boru hatları ise Sudan topraklarından geçmektedir. Bu durum iki ülke arasında ciddi krizlere sebep olmaktadır. Petrol üretiminin gerçekleştiği bölgelerden biri olan ABYEİ bölgesi yine iki ülke arasında sorun olmaya devam etmektedir. Kuzeydeki Sudan ülkesine yakın kabileler ile Güney Sudan’a yakın kabileler yıllardır birbirleriyle mücadele etmektedir.

Nasrettin GÜNEŞ

 

KAYNAKÇA

  • Acar, İbrahim. (2010). “Küresel ve Bölgesel İlişkiler Zemininde Darfur Meselesi”, Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul
  • Akyol, Ahmet, “Sudan’da Darfur Sorunu”, http://www.ahmetakyol.net/sudanda-darfur-sorunu (28.11.2015)
  • Ali, Ali Hüseyin. (2013). “Uluslararası Hukukta Kendi Geleceğini Belirleme (Self-Determinasyon) Hakkı”, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara
  • Aydın, Hakan. (2014). “Sudan’ın Sorunları ve ‘Batı’”, Kırklareli Üniversitesi Afrika Araştırmaları Merkezi, Analiz No:5
  • BBC. South Sudan President Salva Kiir in profile. (23 Aralık 2013).  http://www.bbc.com/news/world-africa-12107760 (03 Ocak 2018)
  • BM. GK 1590 sayılı karar. (2005). http://www.un.org/en/ga/search/view_doc.asp?symbol=S/RES/1590 (03.01.2018)
  • BM. Üye Devletler, http://www.un.org/en/member-states/ (01.01.2018)
  • Güney Sudan Referandum Sonuçları, http://southernsudan2011.com/ (03 Ocak 2018)
  • Gürkan, Hasan. (2014). ‘Modernleşme Sürecinde Afrika’nın İki Büyük Krizi: Ruanda ve Darfur Meseleleri Üzerine Bir İnceleme’, TurkishStudies, Vol. 9/4 Spring
  • Kavas, Ahmet. (2007).  “Darfur’da Petrol Uğruna Öldürülen İnsanlık”, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi
  • Kütükçü, M. Akif. (2004).  “Uluslararası Hukukta Self-Determinasyon Hakkı ve Türki Cumhuriyetleri”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S. 12
  • Machakos Protokol. (2002). http://www1.chr.up.ac.za/chr_old/indigenous/documents/Sudan/Legislation/Machakos%20Protocol%202002.pdf (03.01.2018)
  • Nassir, İbrahim. (8 Eylül 2017). Güney Sudan Krizinin Nedenleri ve Çözüm Önerileri, ANKASAM, https://ankasam.org/guney-sudan-krizinin-nedenleri-ve-cozum-onerileri/ (04 Ocak 2018)
  • Özmen, Ersin. (2008). “Sudan’ın Darfur Bölgesi Sorunu”, Beykent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Dergisi, S. 1
  • Tepebaş, Ufuk. (2013).  Dönüşüm Sürecindeki Sahra Altı Afrika, İstanbul: TASAM Yayınları
  • TC Dışişleri Bakanlığı, Sudan Bilgi Notu. (2014). http://www.hartum.be.mfa.gov.tr/ShowInfoNotes.aspx?ID=192204 (28.11.2015)
  • UNMIS, https://unmis.unmissions.org/background-0 (03.01.2018)

[1] M. Akif Kütükçü, “Uluslararası Hukukta Self-Determinasyon Hakkı ve Türki Cumhuriyetleri”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2004, S. 12, s.264

[2] BM Üye devletler, http://www.un.org/en/member-states/ (01.01.2018)

[3] Türkiye Cumhuriyeti, Dışişleri Bakanlığı, Sudan Bilgi Notu, 2014, http://www.hartum.be.mfa.gov.tr/ShowInfoNotes.aspx?ID=192204 (28.11.2015)

[4] Hasan Gürkan, ‘Modernleşme Sürecinde Afrika’nın İki Büyük Krizi: Ruanda ve Darfur Meseleleri Üzerine Bir İnceleme’, TurkishStudies, Vol. 9/4 Spring, 2014, s.484.

[5] Ufuk Tepebaş, Dönüşüm Sürecindeki Sahra Altı Afrika, İstanbul: TASAM Yayınları, Ekim 2013, s. 268.

[6] Hakan Aydın, “Sudan’ın Sorunları ve ‘Batı’”, Kırklareli Üniversitesi Afrika Araştırmaları Merkezi, Analiz No:5, 2014, s. 8.

[7] Aydın, s. 7.

[8] Aynı eser, s. 7.

[9] Ahmet Akyol, “Sudan’da Darfur Sorunu”, http://www.ahmetakyol.net/sudanda-darfur-sorunu (28.11.2015)

[10] Aynı eser.

[11] Ersin Özmen, “Sudan’ın Darfur Bölgesi Sorunu”, Beykent Üniversitesi, Stratejik Araştırmalar Dergisi, S. 1, 2008, s.188.

[12] Ahmet Kavas, “Darfur’da Petrol Uğruna Öldürülen İnsanlık”, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi, 2007.

[13] Tepebaş, s. 268.

[14]  İbrahim Acar, “Küresel ve Bölgesel İlişkiler Zemininde Darfur Meselesi”, Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2010, s. 7.

[15] T.C. Dışişleri Bakanlığı, a.g.e.

[16] Aydın, s. 8.

[17] Aynı eser, s. 8.

[18] Machakos Protokol, 2002 http://www1.chr.up.ac.za/chr_old/indigenous/documents/Sudan/Legislation/Machakos%20Protocol%202002.pdf (03.01.2018)

[19] Aydın, s. 8.

[20] Gürkan,  s 487.

[21] Özmen, 198

[22] Ali Hüseyin ALİ, “Uluslararası Hukukta Kendi Geleceğini Belirleme (Self-Determinasyon) Hakkı”, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2013, s. 149

[23] Aynı eser, s. 150

[24] BMGK 1590 sayılı karar, 2005, http://www.un.org/en/ga/search/view_doc.asp?symbol=S/RES/1590 (03.01.2018)

[25] UNMIS, https://unmis.unmissions.org/background-0 (03.01.2018)

[26] İbrahim Nassir, Güney Sudan Krizinin Nedenleri ve Çözüm Önerileri, ANKASAM, https://ankasam.org/guney-sudan-krizinin-nedenleri-ve-cozum-onerileri/ (04.01.2018)

[27] South Sudan President Salva Kiir in profile, BBC, http://www.bbc.com/news/world-africa-12107760 (03.01.2018)

[28] Güney Sudan Referandum Sonuçları, http://southernsudan2011.com/ (03.01.2018)

[29] T.C. Dışişleri Bakanlığı, a.g.e.

SUDAN’IN İÇ SAVAŞ ÇIKMAZI: GÜNEY SUDAN SORUNU VE BAĞIMSIZLIK SÜRECİ

 

Avatar photo

Nasrettin GÜNEŞ

Uluslararası İlişkiler | Siber Uzay & Siber Güvenlik Çalışmaları ng[at]nsrt.in


Geribildirim

Mail adresiniz gizli kalacaktır.


Biz Kimiz?

Gayemiz, asırlardır mirasçısı olduğumuz medeniyetin gelişimine katkı sağlamak adına kurduğumuz ilim halkasındaki ilmî faaliyetleri geniş kitlelere ulaştırmaktır.

Cemiyetimizde, genç ve hareketli yazar kadromuz ile Siyaset, Hukuk, Ekonomi, Sosyoloji, Edebiyat ve Tarih gibi ilmî alanlarda gerek akademik gerekse de gündeme ilişkin yazılar kaleme alınmaktadır.


İletişim


Küçük Çamlıca Mahallesi, Filiz Sokak, No:3
Üsküdar/İstanbul